küçükken evde kuşumuz vardı benden büyüktü ben daha max 10-11 yaşındayken 14 yaşına gelmişti yalnız uçamıyordu ben de o kuşla büyüdüm resmen elimi ısırtıyordum yani işlek bir caddede büyüdüğümden pek arkadaş ortamım yoktu babam da işi yüzünden çoğunlukla yoktu yani dostum o kuştu öldüğünde çok üzülmüştüm baya ağlamıştım akşam ölmüştü sabah kalktım annem kafesiyle birlikte çöpe atmış hayvanı biraz daha ağladım ben gömmeyi hatta ne bileyim ya dostumdu o benim .
edit:imla
Bu hayvanlara ne mutlu. arkasından ağlayanı olmak ne güzel bir şey. ölürse sahibi ağlar gerisi yalan ağlar. ağlamak için de duygu gerekir, olmayan takozlar anlayamaz.
Bir arkadaşım vardı. Bir gün geldi bana kuşum öldü dedi. Bende sandım diğer kuş öldü. Kanka ne oldu filan anlat derken. iste doktora gittim. Ilac verdi geçer iyileşir diye anlatıyor. Sonra bu sabah kalkinca baktim kuş otmuyor dedi. Bende ciddi ciddi dinliyorum. Meğerse muhabbet kuşu ölmüş. Sonra bunu öğrenince bi kahkaha attım çocuk bi de bana trip atti.
Birader siz salak mısınız? Ulan sadece emek verdiğiniz duygusal olarak özdeşim kurmadığınız taşa bile zarar gelse içiniz cız eder. Bi zahmet besleyip ihtiyaçlarını karşıladıkları, onlar için büyük emek verip belki sarılıp uyudukları resmen yalnızlıklarına çare olan arkadaşları veya evlatları gibi olmuş hayvanları için ağlasınlar.
Vicdanı vardır, duyguları vardır sevgisi vardır. içinde kötülük barındırmaz böyle insanlar. Sevgiyi, kaybetmenin verdiği acıyı çok iyi bilirler. Bırakın evcil hayvanı, sokakta herhangi bir hayvanı yaralı görmüş olmak bile bir insanın kalbini acıtıyorsa, gerçek insanlıktan o zaman bahsedebilirim.
Zamanını birlikte geçirdiğin ve sorumluluğu sana ait olan bir can var ortada ve ölünce tabii ki ağlanır hatta mezar yapılır hergün ziyaretine de gidilir. Hoş bir hayvana üzülmek için illa evcil hayvanın olmasına da gerek yok.
benim bu , ister istemez uzun süre yaşadığım ismail beni bırakıp gitse yada ölse heralde depresyona girerim , uzun süre ağlarım , kendimizi iyilik meleği falan da sandığımız yok , sadece bi bok anlamadığınız işlere burnunuzu sokmayın.
Oturduğum mahalle de elin de büyüdüğüm bir amca var. iki tane de köpeği var, golden cinsli o köpeği 2-3 aylıktan beri gezdiriyorum şu an 3 yaşında... ölse sokakta hüngür hüngür ağlarım.
Çok anımız var çünkü ;
abi ile göz kararı 40-50 cm aralıkla oturuyoruz çık komutunu almasına rağmen , tam çıkarken beni görünce kuyruğunu sallayıp patisini falan veriyor.
hayvan sevmekle pek alakası yok bence bu bildiğin hayatını paylaştığın bir canlının toprağa karışması. hayvan besleyen insanlar hayatımda biraz daha sorumluluk gerektiren aktiviteler olsun diye köpek alıp bokuyla tüyüyle uğraşmıyor. gerçekten insanın sadece kendi için yaptığı ve arada bağ sevgi filan olmasa katlanılmayacak şeydir hayvan beslemek.
Evcil hayvan demiceksin özgür yaşama hakkı elinden alınmış sevimli canlı diyeceksin!* Neden ağlamayayım sizin hiç köpeğiniz kurşunlanarak öldü mü? Her sabah kapının önünde görmeye alıştığınız, üzerinize atlayıp sevgi göstermeye çalışan ve çoğu insandan daha iyi özelliklere sahip bu canlılara ağlamayağız da kime ağlayacağız? Hümanist değilim ama animalizm yapabilirim.