ev köpeğinin bir köy köpeğine aşık olması

entry9 galeri0
    9.
  1. Mila & çuçi aşkı... Aşk... Gurur... ihanet... Entrika...
    Ev köpeği olan mila, kendi cinsinden ve ev köpeği olan mars ile çiftleştirilir. Ama bu, duygusuz bir birlikteliktir. Hemen ardından mila, tatile gider annesinin köyüne. Ve orada annesinin diğer köpeği olan çuçi'yi görür. ikisi de o an aşık olur. Fakat çuçi, fakir ama gururlu ve namuslu bir erkektir. 13 yaşına kadar patisine dişi patisi değmemiştir. Belki de değmiştir orayı tam bilemiyoruz ama neyse. Sonuç olarak mila' ya aşık olur ve yasak aşkları başlar. Herkesten habersiz buluşmalar gerçekleşir. Mila hamiledir. Kocası mars'tan olduğunu düşündüğümüz yavrular rengarenk çıkar...
    Filmin sonunda, yavrular iki aylıktır ve gitgide çuçi'ye benzemeye başlamışlardır. Mila'nın annesi durumu anlar ve onları ayırır...
    0 ...
  2. 8.
  3. Köy köpeğinin, ev köpeğine mama yetiştiremiceğini anladığı zaman, biz ayrı dünyaların köpekleriyiz dediği andır.
    0 ...
  4. 7.
  5. fabrikatörün işçi kıza aşık olması gibi bir şeydir.fabrikatörün babası ve annesi köpeğinde sahibi karşı çıkacaktır.
    0 ...
  6. 6.
  7. samanlığın seyran olma durumu onlar için de geçerlidir pek tabi.
    0 ...
  8. 5.
  9. sahipleri ilişkilerini onaylamayabilir.
    0 ...
  10. 4.
  11. 3.
  12. 2.
  13. ev köpeğinin sahipleri tarafından tasvip edilmemesi muhtemel hadisedir.
    0 ...
  14. 1.
  15. tanım: evde mamalarla ve sevgiyle beslenen bir köpeğin sahipleriyle birlikte köye gitmesi sonucu köyde gördüğü ana besin maddesi yal(yemek artıkları) olan bir köy köpeğine aşık olmasıdır.

    evet sözlük. bana da çok garip geldi ama bu gerçek. bir arkadaşımın bayram tatilinde kastamonu'daki köyüne gitmesi ve köpeciğini evde bırakmayı göze alamaması sonucu onu da yanında götürmesiyle ortaya çıkan tablodur bu.

    fino olarak da tabir edilen bu tüy yumağımız "bıdık", arabadan iner inmez tavuklarla çiftleşmeye çalışan "yalabaş"ı görür. birkaç saniyelik bir bakışmanın ardından yalabaş tavuklarla çiftleşmeye devam eder, bıdık da kucağında bulunduğu sahibiyle birlikte mis gibi yemek kokan eve girer. saatler geçer, yalabaş artık tavuklardan kendisine hayır olmadığını anlar ve bir köşeye çekilir. ev ahalisinin hayli dikkatini çekmiş olan bıdık ise önüne konan yemekleri yememektedir. o yemek için götünü verecek köpekler var terbiyesiz. aşkmış. siktir. neyse, artık yemekler yenmiştir. artıklar toplanarak bir tenekeye konmuş ve üstüne biraz da sıcak su ilave edilerek yalabaş'ın yemeği hazırlanmıştır. kıllı ve güçlü kollarıyla 60 yaşındaki fatma teyze tenekeyi yalabaş'a götürürken bıdık da her şeyin farkındadır ve kapı açıldığı anda çaktırmadan dışarı çıkar. aman allah'ım, bir de ne görsün. az önce tavuklarla sıcak dakikalar geçiren yalabaş. tam karşısında duruyor. hemen kesilmiş odun yığının arkasına geçer ve saklanmaya başlar. fatma teyze tam içeri girecekken birden odunlardan biri yuvarlanarak bacağının üstüne düşer. bıdık acı içindedir. bu acısını acı acı çığlıklar atarak duyurmaya çalışmıştır. bu sesleri duyan yalabaş bir şövalyenin atı misali 4 nala koşmaya başlar. kocaman ve taş gibi olan kafası ile bıdık'ın bacağının üstündeki odunu bir köşeye iter. bıdık'ın acısını bir nebze olsun dindirmek için bacağını yalamaya başlar. sen yaliycan ve acısı dinecek öyle mi? lan siktir. yemezler bu ayakları. neyse, tam bu sırada bıdık ağzında tuttuğu kemiği yalabaş'a uzatır. hayvanın yemek artıklarıyla beslenmesine gönlü razı olmamıştır. yalabaş ücra bir köşeyi eşeler ve bu kemiği oraya gömer.

    bu olayların ardından karanlık ve tozlu yollarda yürümeye başlar bu iki aşk abidesi. dolunaya karşı yürürler, yürürler ve biraz daha yürürler. fakat yolların bitmeyeceğini anlarlar ve yapmaları gereken başka bir şey olduğunu fark ederler. bu kodumun dünyasında onların "benim eserim" diyebilecekleri kendi kanlarından, kendi canlarından iki tane yavrucaktır yapmaları gereken şey. fakat bilmezler ki 2 isteyecekler 6 gelecek.(6 kasım 2002 de olduğu gibi). büyük ve içinde derin boşluklar bulunan bir çalılığa dalarlar. buradaki ayrıntıları anlatma işini authora bırakıyorum. bu çalılıklarda biraz daha uzanan çiftimiz yalabaş keyif sigarasını bitirdikten sonra gitme vaktinin geldiğini anlarlar. tam evin yakınlarına geldiklerinde ise bıdık'ın sahiplerinin onu dört bir yerde aradıklarını görürler. hasan amca gayet sakin bir ses tonuyla:" gızım aramayın daha fazla, burada gurda guşa yem olmuştur o der" ve size köpeğin sahibesi olan(en başta bahsettiğim arkadaş işte hacı, anla) kızımız ağlamaya başlar. kafalarını sola çevirdiklerinde bir de görsünler. yalabaş ve bıdık. hasan amca bıdığı almak için emin adımlarla yürür fakat yalabaş dişlerini gösterek hırlamaya başlar. hasan amca'nın cevabı çok güzeldir. eline aldığı büyük bir taşı atar ve " siktir lan amua goduum seni" der. yalabaş kuyruğunu bacaklarına sıkıştırarak kaçmaya başlar. fakat kalbini geride bırakmıştır. bıdık'ı. ne yapacaktır onsuz? bıdık ise sahiplerinin kucağında ağlamaktadır. bu olaydan oldukça rahatsız olan sahipler(artık bunlara fabrikatör ailesi diyelim), sabah erkenden istanbul'a doğru yola çıkmıştır. bıdık hala hıçkıra hıçkıra ağlasa da hiçbir şeyin değişmeyeceğinin de farkındadır.

    özlemle geçen günler artık yeni bir şeyi ortaya çıkarmaya başlamıştır. bıdık'ımızın göbeği iyice ortaya çıkmıştır. artık bütün aile bıdık'ın gebe olduğunu anlamıştır. aşiret üyesi olan baba bu duruma tahammül edememiş ve önce bıdık'ın sonra da kastamonu'ya giderek yalabaş'ın kafasına bir kurşun sıkmıştır.

    yaa işte böyle sözlük. ne bekliyodunuz? sonsuza kadar mutlu mesut yaşamışlar falan?
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük