kaos taktiğidir. oyuna sakat oyuncu sok, 90. dakikada oyuncu değişikliğin kalmamışken kaleci olarak rakip oyuncuları dürt, en iyi oyuncunu mevkiisinde oynatma.
70 dakika uyu ve uyut, * son 20 dakika allah ne verdiyse coş taktiğidir. şimdilik işe yarıyor. aslında beğeniyorum ben bizim taktiği. maçlar çok heycanlı oluyor. *
şimdi son dakikalara kadar ne atıyoruz ne de yiyiyoruz kızmak yok, son dakika bir tane yiyip akabinde hemen cevap veriyoruz, gerisi onemli degil..rakip zaten moralmen çökmüş olacak, penaltılara kalsak bile alınır problem degil taktiğidir bu...
herhangi bir futbolcunun 'olum yeniliyoz laaaaa' diye bağırarak gaza gelmesi coşması ve gol yada goller atması yada kolleri itmesi ne bileyim sağa sola saldırması neticesinde rakibin tırsması böyle sinmesi filan oluyor hep.
ekmekçi mülayim' in lpgli şahinine benzeyen sadece gazla giden taktiktir. zira şahinde gaz biterse benzine geçemeyecek. çünkü şahinde benzin bulunmamaktadır. son sürat gazla gidiyoruz. gazımız kesilmeden kupayı alacağımıza inandığım taktiktir.
profesyonel numaralardır, evde denemeyiniz . hatta başka takım üzerinde sakın denemeyiniz! kazalara, delirme noktasına varabilecek sinir krizlerine sebep olabilir.
ben çözdüm, taktik sağ gösterip sol vurmak. önce bir güzel sevindiriyoruz rakibi, sonra hiç beklemediği bir anda -ki bu anlar 90+, 120+ olabilir, hiç farketmez- hezimete uğratıyoruz.
Takım maç boyunca ne pas yapabildiğinden ne de pozisyona girebildiğinden rakibin durumuna göre bir iki gol yemekte, yenik duruma düşünce de maçtan sonra başına gelebilecekleri düşünüp bir hırsla saldırmaktadır. Sıkıysa elenip gel, naparlar adamı biliyon mu? eşeğin götüne sokup sokup çıkarırlar şerefsizim.
tamamen rakip takımla dalga geçme üzerine kurulmuştur. ilk etapta yenilen bir veya birkaç gol rakibe umut verir, tam kazandık dedikleri anda atılan gol veya gollerle neye uğradıklarına şaşırma duygusuyla sersemletilirler. ve artık yapılması gereken tek şey son 27 saniyeyi eğlenerek oynamaktır. oyunun en zevkli kısmıdır galibiyet golünü attıktan sonraki ortalama 27 saniye.
playstationda rakibe 5 gol avans veren psofesyonel oyuncuların taktiğiyle benzerdir. aynı benzerlik satranç oyununda veziri kaleleri ve at veya fillerden herhangi birini kaptırdıktan sonra galip gelmekte de sözkonusudur.
yabancı basının hala çözemediği taktikdir. aslında çok basit. kendimizi aşağılamamıza gerek yok... bizim taktiğimiz rocky taktiği... rocky de öyle yapardı ya. önce dayak yememiz lazım biraz, sersemlememiz... ondan sonra gaza gelip yeniyoruz. olay budur.
dayak yemeden gaza gelemiyoruz, gaza gelmeden yenemiyoruz.
çözülemeyeceğini söylemek biraz işten anlamamak, akıllı konuşmamaktır. ne çözülemiyor? adamlar, futbol oynuyorlar, futbol. 20 bilinmeyenli denklem çözmüyorlar. futbolcularımızın iyi kondüsyonları var, 120. dakikada dahi yorulmuyorlar. görevlerini iyi yapıyorlar. daha çok, kendilerine, gol atabileceklerine inançları var. bu da yüksek moralden ileri geliyor olmalı, kendilerini iyi hissediyorlar. gayret, sebat gerektiren işlerde çalışmayana şans ne zaman gülmüş. kaleye top atmayan takım gol atamaz. taktik budur. kaleye topu da semih atıyor, nihat atıyor, arda atıyor. diğerleri de atıyor.
önce rakibin gücüne göre 1,2 ya da 3 gol yenir, tam taraftarlar sinirden tv'yi kapatacakken bizim takım gol atmaya başlar ya yeneriz ve büyük sevinç yaşanır, ya da uzatmalara gider, tüm taraftarlar kalp krizi geçirir. tamamen türk taraftarlarını hormon çorbası haline getiren bir taktiktir, yaşanabilecek tüm duygular aynı maç içinde yaşatılır.
fatih terim bir takım oturtamadığından daha, devamlı her maça çıkan kadro ve taktiğimiz farklı oluyor bu yüzden rakip de tam anlamıyla hazırlanamıyor aslında tam takım turnuvada oturmak üzere iken arda,tuncay cezalı nihat sakat servet yok yani almanya'ya karşı 14 tane adam kaldı artık şaşıracakları bir takım çıkaramayacağız belki ama umarım onları şaşırtacak ve maçı kazanabileceğimiz düzeni sahaya koyabiliriz zaten finale cezalı da kalmıyor yani kupayı almamak için sebep de kalmıyor.
