bir boka benzemeyen şeydir.
benim gibi acı ve çiğ köfte yiyorsanız sadece bol acılısını yiyip kendinizi tatmin etmekten öteye gitmeyen, tat vermeyen olaydır.
çiğ köfte dediğinde biraz bulgur, biraz et karışımı ihtiva etmeliki adı ve tadı olsun.
en iyisi netteki tariflere bakıp bir kaç kez evde yapmayı denemek.
zor ve zahmetlide olsa dışardaki etsiz çiğ köfte denen acılı mercimek köftemsiden bıkanlar için ideal çözüm olacaktır.
bir türlü sevemediğim çiğköfte çeşididir. içinde et olmamasından dolayı kekre bir tadı vardır. bu kekreliği nar ekşisine dadanıp gidermeye çalıştığında daha beter olur. tanıdığım bütün kız arkadaşlarımın tercih ettiği çiğköftedir. neymiş şarbon, tenya, kurt düşermiş kıçımıza. kendi zevkimce zeytinyağsız yaprak sarma gibi birşeydir.
ankara'da en iyi yapan yer apikoğlu'dur. hem tadı komagene'den güzeldir, hem de tadımlık değil doyumluktur. ayrıca komagene gibi güççük çiköfteye bayıldığınız kadar para da bayılmazsınız buna.
bu apikoğlu umarım vakti zamanında Türk halkına hem en pahalı sucuğu yedirmiş hem de bu sucukların eşeklerin tıraş yapılırken yanlışlıkla kesilen hayvanlardan ortaya çıkmasıyla uzun süre bu alanda iş yapamamış firma değildir.
bilmiyorum bu şekilde beğenen insan var mıdır acaba? hayır bu yemeğin özüne ihanet diyeceğim ama o da değil? madem et sevmiyorsun, o zaman hiç yeme bunu ? nasıl tuzsuz yemek düşünülemiyorsa, etsiz çiğ köfte de düşünülemez. yaratıcısına küfretmek gibi bir şey?
işte içinde et olmayan sağlık bakanlığını üretim izniyle çıkabilmek için etsiz olman gerekiyor. burda ayrılıyor merdiven altı ve merdiven üstü olarak sanırsam.