berkeley'de ortaya çıkar: duyumsamadan önce hiçbir şey yoktur! yani leibniz'in tam tersi bir şey söyler.
leibniz, deneyden önce hiçbir şey yoktur, anlığın kendisi bile, der.
berkeley'e göre duyumsama bir şeyin benim duyularımın üzerinde etkide bulunması gibi bir şey, bir etkilenim yani.o halde, ben duyumsamıyorsam bu etki de yoktur. ben duyumsamıyorsam duyumsanmayan bir şey var değildir. eğer duyum benim duyularıma etkide bulunma ise, varlık benim duyumsayabilmemde varlıktır. kendi kendimi duyumsayabiliyorsam varım.
zaten her şeyin varlığı benim duyularıma etkide var. burada aslında locke'un duyum dediği şeye algı diyor. sadede gelirsem, berkeley'de varlık bir algılayanın varlığına bağlı; ama duyumsayanın varlığı da bir başka duyumsayana bağlı... o halde, der berkeley: esse est percipi!!!
Berkeley'in, bu latince özdeyişle ifade ettiği sistemi, elbette kısmen veya tamamen çürütülebilir, lakin otoyolda arabaların önüne atlayarak değil.
Önüne atladığınız arabaları, size çarpmalarından evvel, yahut en kötü ihtimalle size çarptıkları anda algılarsınız zaten. Gelgelelim, bu arabaları yok sayarak, yahut var saymayarak onlarla etkileşime girmeyebileceğinizi zannetmek, teorinin sahibi Berkeley'in dahi kastetmekten imtina ettiği bir benmerkezcilik demek. Zira Berkeley, algılananların var sayılabilmek için muhakkak bir algılayana ihtiyacı olduğunu belirtmekle beraber, bunun, onların yekpare bir algılayan (mesela siz) dışında algılanmış ve var sayılamayacakları anlamına gelmediğini de ekliyor. Tekil bir birey için algılanmadıkça söz konusu olmayan şey varlığın kendisi değil, bilgisidir. Tam da bu nokta, hali hazırda bir piskopos olan Berkeley'in Tanrı kanıtlamasının zeminini oluşturuyor zaten.
Sizce var olmayan o arabalar, aslında Tanrı'ca varlar ve dikkat edin hakikaten çarparlar.
Nesnelere dayandırılan bütün niteliklerin duyu nitelikleri olduğunu, Bunların ancak duyu organları bulunan bir özne tarafından algılandıklarında var oldukları anlamına gelen sav.
Maddenin varlığını ve duyu algılarının maddeden kaynaklandığını görüşünü yadsıyan bir savdır.