eskimolar alaska, kanada ve grönland içinde kalan kuzey kutup bölgesinin yerli halklarıdır. geçimlerini deniz canlılarını avlayarak ve tuzakla küçük kuşları yakalayarak sağlayan eskimolar, bir kuzgunun bir balina bedeninden dünyayı yarattığına inanırdı. eskimo inanışına göre sila, insan ruhundan doğal çevreye kadar her şeyde var olan temel bir güçtü. bazen bir gök ilahı olarak da görülürdü.
tarihi mu kıtasının yeri. eski-mu'dan türeyerek eskimo'ya dönüşmüştür. yenimo denilen yerse moğolistan'dır. moğolistan da mo-oğulistan'dır aslında.
özetlersek eskimolar akrabamızdır. bunlarla moğollar da akrabadır. ama eskimolar ve moğollar birbirine daha fazla benziyor çünkü biz batıya giderken dedelerimiz yunan ve farsi hatunlarla fazla içli dışlı olmuşlar. anladınız siz onu.
*Eskimo bebekleri nezle olduğunda anneleri burunlarındaki sümüğü emerek temizler.
*Eskimo dilinde kar yağışlarının farklarını tarif etmek için kullanılan yirmiden fazla sözcük vardır.
*Eskimolar buzdolaplarını yiyeceklerin donmaması için kullanırlar.
*Eskimoların yaşlıları, iyice güçten düşünce intihar yoluna başvururken, Fijili yaşlı erkekler, ölme isteğini yakınlarına söylerlerdi. Kararlaştırılan gün geldiğinde de yaşlı erkek, canlı olarak toprağa gömülürdü.
*Eskimolar, buzdolapları yiyeceklerinin donmaması için kullandıklar.
Ekşide bir yazı gördüm ve hak verdim. Bu adamlar ne amk. Evrim bunları siklemiyor heralde adamlar kara saçlı kara gözlü esmer, ömürleri boyunca çizmelerini çıkartmıyorlar. Nesillerdir böyle. ayıya dönüşsünler demiyorumda insanda biraz değişme olur amk adamlar karın soğuğun içinde kürt gibi geziyorlar. Evrim küsmüş.
Eskimo kültüründe ise, ay ve güneş kardeştirler. Güneş genç bir kız, ay ise onun ağabeyidir. Ancak ağabey kendi kız kardeşine aşıktır. Kız kardeşi de haliyle ona pas vermez. Bir gün güneş, bir parti verir evinde. Ay da gider oraya. o gece ışıklar kapalıdır. Ay güneşin omzuna dokunur bundan irkilen güneş, karanlıkta kendine dokunan adama bir tokat atar. Işıklar yandığından bu tokatı, ağabeyi olan aya attığını fark eder. Sonrasında kız kaçar, abisi kovalar birlikte gökyüzünden yere süzülürler. Bu süren kovalamacada, ay kardeşinin vurduğu tokattan ötürü, kırmızılaşan ve kararan yerini gündüzleri kardeşi devredeyken gösterir. Tokat atılmayan diğer yanını ise, geceleri tabiatı aydınlatsın diye gösterir. Ay, kızkardeşini arzulamasından sebep yediği toktan ötürü, o yüzünü insanlardan gizler ancak akşam olunca tokat atılmamış yanını gösterir.
ahlaki değer normlarının, yanıbaşımızda konuşlanan: ensest, cinsellik, aile bağları gibi primitif olguları olağanca kudretiyle yıktığı toplum. örneğin; eskimolarda eve gelen misafir evin reisi(ki babadır) tarafından sevilir ise; evin kızı; sevilmez ise: evin annesi misafir ile cinsel birliktelik yaşar. bir başka uygulamada ise; evlenmek üzere olan müstakbel gelinin bekareti, şayet bakire ise; bir aile büyüğü tarafından alınırmış. bu genelde baba veya ağabey olur. bakire halde evlenmesi ise; ailevi deformasyon olarak nitelenir.
In the name of it's for you I
Bought it all and it's all untrue I
Know, i'm a little slow
Desparate and it shows
In the name of spending street(?)
Burning bush and a busted knee you
Stole, all the rain and snow
Who will be my Eskimo
It's what I wanna know
It's time to under go
Somewhere in Mexico
I'm making room for you
A Simple Point of view
Someone too deeper to
Aw
Searching for an eskimo
Searching and I wanna know, someone, like you
What did they say
Desperate and I gotta go
Searching for an eskimo, someone, like you
In the name of Jesus Christ I
Sold my son and I named my price I
Sold, just a little low
Who will be my eskimo
That's what I wanna know
Before I under go
Somewhere in Mexico
I'm making room for you
A Simple point of view
Someone too deeper to
Ooooooh aw
Searching for an eskimo
Searching and I wanna know, someone, like you
Hey hey hey
Desperate and I gotta go
Searching for an eskimo, someone, like you
In the name of Oscar Wilde I
Saw the mess and I saw he smiled I
Go, toe to toe in the whole, world to find an eskimo
eskimoların varlığını ilk olarak 982 yılında norveçli kızıl erik, grönland a yaptığı bir sefer sırasında ortaya koydu. sonra çine doğru bir geçit arayan avrupalılar, özellikle 18. yüzyıl da eskimolarla bir çok kez ilişki kurdular. bu halka çiğ et yiyenler anlamına gelen eskimolar adını çevre halkları vermiş, aslında gerçek adları jnuit yani "kusursuz insanlar" dır.
eskimolar, amerika nın kuzey buz denizi kıyılarında, alaska da, labrador da ve grönland da yaşarlar. bazıları günümüzde yirmi otuz kişi kadar kalmış olan on bir kabileye bölünmüşlerdir.(toplam nüfusları 50.000 kişi).