Eskiden yaşanılan evin önüne gidip dolaşmak kadar acı verici değildir.
Zamanında göz yaşınızın da kahkahanızın da çınlattığı evde başkaları yaşar. Her gün eve varmanın neşesiyle anahtarını çevirdiğiniz yuvanıza giremeyecek olmanın hüznü çöker. Girseniz bile içerde sizin hayatınızdan eser kalmadığını bilmek daha da ağır koyar.
Nostalji yaşamaktır.
Sokaklarına, yollarına, küçük çarşısına, okuduğunuz okullara hem aşina hem yabancı olmaktır.
Anılarınızın, çocukluğunuzun, ilk gençlik yıllarınızın geçtiği anlamlı yerdir. ama siz gittikten sonra efsunu bozulmuş, anlamını yitirmiştir sanki.
Çocukken kardeşlerinizle oynadığınız o kocaman, devasa avlunun, aslında kocaman olmadığını, mahallenin çocuklarıyla buraya nasıl sığışıpta, yakantop oynadığınızı, aklınız, havsalınız almaz.
Anılarınıza yerleşen herşey o kadar minik gelir ki... Afallarsınız.
Görünce korkudan altımıza işediğimiz, voltran Sami denen amcamız bile bir Pigmeymiş nerdeyse iyi mi?!?!?!