bence insan bu durumda o kişiyi değil de o eski güzel anıları özlüyor. kumaş aynı değişmiyor çünkü. belki özlüyor olabilirim diyorsun kendine sonra aklına sana yaşattığı binbir türlü kötü anılar geliyor. hiç gerek yok.
"tabii ben mazoşistim, bana türlü türlü işkenceyi tekrar uygulasın" diyorsan başka. onda da artık insanların bir süre sonra eli kolu bağlı oluyor. bile bile kendini ateşe atmak demek bu olsa gerek.
Bana anlatılmadığı sürece sıkıntı yok ama sürekli öyle yapardık, böyle ederdik falan diye anlatılınca dünyanın en sevimsiz mubabbetlerinden biri oluyor.
daha önce birkaç entrymde bahsetmiştim. mayısta terk edildim. bilmem kaç ay olmuş. çok özlüyorum. gerçek manada ilk ilişkimdi ve 3 seneyi aşmıştı. her şey güzel olur sandım, ömrüm boyunca sevilirim sandım. artık seni sevmiyorum sözleri hala kulağımda yankılanıyor. bilemiyorum. belki olması gereken de budur. başlığı görünce içimi dökmek istedim sadece. umarım her şey yoluna girer herkes için.
bu arada google fotoğraflardan ben de nefret ediyorum.
Ölüm gibi bir şey, kalbinin paramparça olduğunu, o çat sesini çok net duyarsın.
Elinden gelen tek şey şarkılarla ağlamaktır.
Daha önce de dediğim gibi özlemek sadece geçiştirilebilen bir şey, geçmiyor.