eski sevgiliye karşı hissedilen olumlu duyguların kaybolmasından sonra gerçekleşiyor ise, yanında sevgilisi olsun olmasın, kendi kendinize gülümsemenize sebep hal. içinizden hassiktir çirkinmiş lan bu sözü geçiyorsa tabii.
her ne kadar siz terketseniz bile görüldüğünde iç burkan bi olaydır. arkanıza döndüğünüzde o da o anda arkasına döner ve size el sallar... ardından kücük bir gülümseme. hepsi bu kadar. **
talihsizliktir. bir grup kız arkadaşla gidilen mekanda, tek boş olan masanın eski kız arkadaşın yeni erkek arkadaşıyla beraber oturduğu masanın yanı olması gibi. ne şans var ulan bende. bir de kalkıp naber demez mi?
dün. gece vakitleri saat 11 e gelirken canım sıkıldı ve caddeye indim. öyle sakin sakin yürürken birden pınar! diye seslenen birini duydum. pek sık karşılaşılan bir isim olduğundan; dönüp bakmadım bile. bu sefer daha ısrarlı ve tanıdık gelen sesi duyunca arkamı dönüp baktım.
2001 yılından 2004 yılına kadar çıktığım; ilk erkek arkadaşım olan adamdı seslenen. ben onu tanırken 1,90 boyunda 80 kilo ve kürek takımı kaptanıydı.
bugün ise 1,90 boyunda 105 kilo ve kendi halinde çalışan bir adam olmuştu. büyük bir aldatış ve kalp kırıklığıyla biten bu aşk, kalıntılarıyla aramızda duruyordu. suadiyeden şaşkın a kadar yürüdük. neler olmuş, neler bitmiş konuştuk. havadan sudan bahsettik. yaşadıklarımızı anlattık. kızılkayalarda bişiler yerken, hiç değişmemişsin dedi. bu sonuca nerden vardın dediğimde; hala refleks olarak ayranımın pipetini açtın, peçete uzattın ve çayımın şekerini karıştırıyorsun dedi. yaptığımın farkında değildim. hala da değilim açıkçası.
velhasılı kelam tekrar suadiyeye geri yürüdük, eve bırakayım seni dedi. yeni evimi öğrenmesin istedim önce. sonra kabalık olacağına karar verip peki dedim. eve bıraktı beni. belki görüşürsün benimle dedi.
sesizce iyi akşamlar dileyip evin merdivenlerini çıktım. üzerinden 5 sene geçmiş bir ayrılığın onu ne kadar unutmuş olsam da; belki ilk oluşundan belki de aldatılışın tadını ilk alışımdan olsa gerek acısı içimde sızladı.
ayrıldığımız gün yüzüme bakamamıştı, dün yine bakamadı. belki de yaptığından utanıyor olması bile bir insanlık göstergesidir kim bilir.
hakkın rahmetine kavuşmadıysa gayet normal birşeydir görmek..boşuna sormayın kendinize aa bir hikmet mi var karşıma çıkmasında diye. hiçbir şey yok tamamen tesadüf..
bazen içinizi rahatlatabilen durum. karşınızda oturur öyle, düşünürsünüz istemsiz. "lan ben bunun mu peşinden bu kadar koştum?" diye sorarsınız kendinize, zor zamanlarınızı hatırlarsınız, sonra farkedersiniz ki zamanla hepsi geçiyor. kanıtı gözünüzün önündedir. rahatlıyor insan.
mutlu günlerin şöyle bir akıldan geçmesine neden olur tam bir iki damla yaş düşecekken ayrılık günü yetişir imdada. gözlerinizin içine bakarak " ben onu seviyorum" dediği gün. sonra normale döner herşey toz bulut dağılır hem zaten yeniden aşık olmamışmıydın o kızla kesin konuşmalısın. rahat görün.
mazide kalan çok güzel bir şarkının nakaratı gibidir. kısa ama heyecan verici.
sonrada kendi kendine "ben bunu unutmamışmıydım" dersin. ama içindeki kıpırtıya da engel olamazsın. engel olamadıkça acın artar.. o an gözyaşlarını içine akıtmaya başlarsın.
hali hazırda yeni bir sevgili varsa ve ona değer veriyorsanız çok da ske takılmayacak bir durumdur. pis pis gülerek yanından geçebilirsiniz, o alır mesajı...*
malum internet sitelerinin birinde tesadüfen resmini görürsünüz.
yıllar geçmiş olmasına, yüzler, yüzdeki çizgiler çok değişmiş olmasına rağmen tanımanız saniyeden uzun sürmez.
bir şey hissetmeden bakar ve çıkarsınız.
hayat her zamanki gün akışında devam eder sizin için. yatar ve uyursunuz.
ertesi gün hazırlanır ve evden çıkar derse gidersiniz.
sabah yine ne giyeceğinize bir türlü karar verememiş ve saatlerce uğraşmışsınızdır.
boş bir sınıfa girip oturursunuz, erken gelmişsinizdir.
dinlemekte olduğunuz radyoda bir şarkı ilişir kulağınıza, yıllar öncesinden kalma. sizi anıların içine sürükler. ondan size kalmış tek şey bu şarkıdır.
giydiğiniz kıyafetin rengine dikkat edersiniz birden. akşam resmimi gördüğünüz eski sevgilinin giydiği kazağın renginde bir şey giymişsinizdir.
istemeden, farkında olmadan..
düşünürsünüz bu sıradan olayı. aslında renk benzerliği değildir bu sadece..
onu yanınızda istemişsiniz, özlemişsinizdir.
bunu kendinize itiraf edeceğiniz anda şarkı biter, giydiğiniz kazağın rengi farklılaşır ve hayat aynı seyrinde devam eder.
+ recep abi, sen.. gözlerime inanamıyorum! (ben o eski ben değilim artık mesajı veriyor!)
- abi mi? aşkolsun ama muhsinim.. (yer miyiz lan biz bu numaraları lüle diyor!)