Eğer hala seviliyorsa o sevgili hüzündür. Kılların diken diken olmasıdır. Kalp atışının hissedilmesidir.
Gülesim geliyor kime mi? Kendime, nasıl da kaptırmışım sana ki, şuan ki halim perişan.
Yanağının o nun yanağına değmesi mi ?
Fotoğraf ı gördüğüm şu son 10 dakika öylece baktım sadece. Duygulandım, Ağladım.
Ben kendi içimden derdim her zaman umut vardır diye.
Bazen yokmuş açıkçası.
Ben üzgünüm. Gerçekten üzgünüm.
Bana oksijen tüpüm derdin 9 ay önce .
Ahhh nasıl da 9 ay sensiz yaşarım ben.
4 yıl senleydim, 9 ay sensizim.
Daha çimlere yatcaktık seninle.
Neden ha neden ? Zaten bu ahmak dünya da yaşamaktan bıkarken tek mutluluğum senken neden bıraktın?
Aşk okuyup okumamak la olmaz. Okulu bırakmam bi sebep değildir. Başlarım senin kariyerine.
Değişen sendin ben hep aynıydım.
Seviyorum seni gerçekten hala seviyorum. Ben ilk defa o fotoğrafı gördüğüm de sana çok kızdım.
insan nasıl bu kadar kendini ferah hisseder ya. Ulan hiç mi düşünmedin beni. Parmakların titriyor benim bunları yazarken.
Duygularımı, hislerimi paylaşabileceğim bir sözlüğüm var benim. Ha bide kedim var. Senin ismini koyduğum.
Avutuyorum ben kendimi bunlarla. Acaba hiç pişman olcakmısın? Olamazsın dimi gururlu hatunum benim. 9 ay olmuş ne diye gelesin bana.
Gidesim var buralardan ağacın bol olduğu yeşil diyarlara. Yalnız ca tek başına huysuz bi insan gibi yaşamak ister oldum.
Seninle buluştuğumuz en güzel günümüzün yeşillik ler içinden olmasından kaynaklanıyor olsa gerek.
Çoğu insan yâr ından ayrılınca özgür hisseder kendini. Üzülmez rahatlar.
Senden onlardandın galiba. Bizim mektuplarımızın olduğu o kutu 9 aydır aynı yerde duruyor. Açmaya korkuyorum. Okumaya korkuyorum o satırları.
Bi mektubundan ayrılsakta bir gün beraber olcaz halilim. Yazıyordu. Vizyonum o olmuştu benim. Sen yalancısın.
Huzur yok bu şehirde. Huzur yok Bağcılar da esenler de.
Bana sen Aradığımda seni istemiyorum sen ruh hastasısın anlamıyor musun seni sev-mi-yo-rum demiştin, bağırarak.
Kim o yanağını yanağına deydiren arkadaş?
Yeni huzurun mu? Okuyor dur kesin. Benim gibi okulu bırakan bi şahsiyete sahip değildir kesin.
Kendime acıyorum ben. 4 sene hiç bi kızla muhattap olmadım, senin için. Şimdi ise yalnızım. Samimi olamıyorum ki 4 senelik koca bi kayıbım var. Ben bu genç yaşımda oldukça yaşlı hissediyorum. Bitkin, sefil, agresif, huysuz. Benim bu kişiliğimi sen doğurdun ey kalbimi fetheden yar.
Hiç bişey de hevesim yok. Yaşayan bi ölü oldum.
içimi sana dökerdim eskiden. Şimdi ise sözlüğe. Seni hala seviyorum hatun. Hala varsın. Kırık kalbimin zemininde.
Bekliyorum o kadim günleri.
O psikolojiden çıkaracak tek bir şey biliyorum, para. Paraya odaklan. Para kazanmaya odaklan. Siktir et gitsin kızmı yok amk. Yuceltmeyin yok yere insanları. Değecek biri olsa senle olurdu şuan hacı. Para olum para odaklan oraya.
Eski sevgilinin düğün fotoğrafında gelinlikler içinde çok güzel olduğunu ve yanında sizin yerinize başka bir erkeğin olduğunu görmekten daha az acı veren durum.
Yasamak istemedigim tecrubedir. Benim namusum olarak gördüğüm insanin baskasiyla birlikte olmasi sadece beni uzer. Geri donup bakarsin ve elinde kalan koca bir hictir. Özlüyorsun ve aci cekiyorsun, olay bundan ibaret.
Içinizdeki son umut ışığı da söner. sevilmediğini kabullenme ve ardından rahatlama sürecinin başlangıcıdır. Bundan sonra acı çekilse de olmayacak şeyler hayal edilmez, er geç günlük rutine geri dönülmeye başlanır. Sanıldığı kadar kötü değildir belki selametiniz açısından?
