bunların dışında farsi türkçe, arabi türkçe de vardır. türkçe'nin arapça'dan üstünlüğünü anlatan tarihte yazılmış bir kitap da bulunmaktadır. türkçe'nin farsça'dan üstünlüğünü anlatan bir diğer kitap da ondan yaklaşık 60 70 yıl sonra yazılmıştır. kısacası türkçe üstündür.
Oğuz Türkçesinin (batı Türkçesi) bilinen ilk devresi eski Anadolu türkçesidir. Selçuklu, Osmanlı, akkoyunlu, Karakoyunlu, ilhanlı, Anadolu beylikleri zamanında 13. Yüzyıldan 15. Yüzyılın 2. Yarısına kadar Anadolu, Azerbaycan, balkanlar, Kıbrıs, ege adaları, ırak, Suriye, kırım gibi geniş bir coğrafyada kullanılmıştır.
Selçukluların 1040'da gaznelileri yenmesi doğu türklüğünü zayıflatmış ve batı türklerini tarih sahnesindeki yükselişini başlatmıştır. Selçuk beyin torunları tuğrul ve çağrı beylerle gerçekleşen Anadolu, iran, Azerbaycan, horasan ve Kafkasya fetihleriyle büyük Selçuklu Devleti'nin sınırları oldukça genişletmiştir. 1064 ani bölgesinin fethi, 1071 Malazgirt savaşı, 1077'de Süleyman Şah tarafından Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurulması, gibi tarihi olaylar eski Anadolu Türkçesinin kuruluşunda etkili olmuştur.
Oğuz göçleri Anadolu'da Türk nüfusunu artırmış ve Oğuz türklerinin doğu Türkçesinin kullanıldığı mekanlardan uzaklaşmasını sağlamıştır. Konargöçer oğuzların Anadolu'da yeni şehirler kurması, sözlü olarak gelişen tekke ve tasavvuf edebiyatının yazılı bir dile ihtiyaç duyması, Anadolu beyliklerinin üstünlük mücadelesi kapsamında kendi çevrelerinde kültür ve edebiyatı geliştirme gayretleri gibi sebepler oğuz Türkçesinin yazı dili olma sürecini hızlandırmıştır.
Eski anadolu Türkçesi eserleri
Selçuklu, ilhanlı, akkoyunlu, Karakoyunlu, Osmanlı ve beylikleri dönemini kesin çizgilerle ayırmak zor olsa da kaynaklar eski Anadolu türkçesini; Selçuklu dönemi ve klasik Osmanlıcaya geçiş dönemi olarak üç başlık altında incelemektedir. 13. Yüzyılda yazılmış olan eserlere Selçuklu dönemi, 14. Yüzyılda yazılanlara beylikleri dönemi, 15. Yüzyılın ilk yarısına yazılmış olanlara da klasik Osmanlı Türkçesine geçiş dönemi eserleri demek yaygındır. Eski Anadolu Türkçesinin kuruluş yıllarında yazıldığı varsayılan bazı eserler için araştırmacılar karışık dilli eserler terimini kullanmıştır.