yıllar önce böyle sormuştu küçücük bir çocuk. yoldan geçen arabanın altında ezilen plastik topunu kesip kafasına şapka yapmışken.
aNKARA-iSTANBUL ARASI KAMYONUMLA YÜK TAŞIDIĞIM GÜNLERDEN BiRiNDE MOLA VERiP DiNLENiRKEN TANIŞMIŞTIM KENDiSiYLE. KÜÇÜK BiR KASABADA.
KÜÇÜK ÇOCUK BU SORUYU SORDUĞUNDA kan ter içindeki ellerimi havaya kaldırıp aşağı indirMiŞTim.
kendisine verebilecek bir şey aradım. bir çikolata, kağıt helva, uçurtma...
O GÜN kendisi, bir cevap bekliyordu. siyah gözlerini kısıp gözlerime bakarken o, kendime sordum ben de.

"ertelediklerimiz öylece beklerler mi?"

beklediklerini farzettim bir anlığına. saniyenin bindebirlik bir zaman dilimine sığdı beynimden geçenler.

ilk önce ilkokulda aşık olup peşinden yıllar sonra koşacağıma söz verdiğim çilli ayşe geldi aklıma. daha sonra sapanla sağ kaşımı yaran cevat'a beslediğim kin duyguları geçti zihnimden. en sonunda da her gece, "yarın arayacağım" deyip de arayamadığım daha doğrusu aramadığım yaşlı annem geçti zihinimden.

küçük çocuk beklerken tepemde, güneşime engel olduğunu bilemezdi tabi ki. sadece bir cevap istiyordu.
bende verdim istediğini. konuşmadan. zihnimden.

ilk önce çilli ayşe geldi aklıma yine. en yakın arkadaşım afgan'la evlenmişti geçen yaz. öylece beklememişti beni. daha sonra kendisine kin beslediğim cevat geldi aklıma. almış başını gitmişti. değil cevat'a bir tokat atmak yanına dahi yaklaşamzddım iki ayaklı köpekleri yüzünden.

en sonunda da annem geldi aklıma. bir ay önce kalp krizi yüzünden vefat etmişti. kendi ellerimle indirmiştim toprağın bağrına...

ertelediklerimiz öylece bekler miydi?

verecektim cevabı. soruyu soran küçük çocuk gitmemiş olsaydı...
(bkz: bulaşık)
(bkz: yerler)
(bkz: camlar)
(bkz: çamaşır)
(bkz: ütü)

bekler yiğidim bekler... *
herkesin bir umutla sorduğu soru. ama beklemez ne yazık ki. öyle hızlı giderler ki, bu soruyu sorarken bile yeterince uzaklaşmışlardır.
erteleme konusunda en güzel cevabı murathan mungan vermiştir kanımca.

Fırsatları sayısız sanıp, hep ileride bir gün karşılaşacağımızı sandığımız birisini, bir yenisine ertelerken hayat yanımızdan geçip gidiyor mu? (..) Bir akşam üstü yanımızda kimsecikler olmaz; Ya da olması gerekenler yanımızdakiler değildir...
beklemeyeceklerini kaybettikten sonra anlarız hani, ama iş işten çoktan geçmiştir. beklemiyor, beklemezler ki, keşke bekleseler...geç anlaşılan sonra da keşke'lerle dolan bir yaşam gibi..