bana yar olmayan devr-i devranin,
izzet-i ikramını sikeyim.
yansın bu ibneler
su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim,
ben deli miyim?
mecnun gibi bir am için çöllere düşeyim,
verirse verir, vermezse leylayı da sikeyim
büyük üstad zamanında lafı gevelemeden direk konuya girmiş.
al içine beni,yer yüzünde bildiğim en sıcak yer orası
belkide dünyanın merkezidir kim bilir
senden çıkıyordur tüm lavlar
her mağaranda benden, milyonlarca küçük insanlar.
bir vadi var iki göğsünün arasında
medeniyetin beşiği olmalı
oradan yürümeli insanlık
oradan başlamalı kavimler göçü
kara mancar gibisin sevgilim,
bilirsin alerjim var, mancara,
dudaklarımı kabartır bu macera.
sende yanımdayken kabarıyorum,
önüm oluyor sanki damacana.
Simge dünyası çok geniş olan şiir türleridir. Nitekim bu şiirlerde çıplaklık, cinsel ilişki, tensel etkileşim gibi temalar açıkça anlatılmaz. Her ayrıntı bir simgedir ve bu simgeler çözüldüğünde yeni baştan okununca mükemmel bir şiir tadı alınır. Tabii ki bu durum şairin kalemine göre de değişir. Fikrime göre beşinci şiir türü olarak gösterilebilir.
Erotizmin şiirlerde yer alması ise şiirin kendisi kadar eskidir. Elbette ki eski çağ insanları yazdıkları şiirlerde gayet doğal olarak cinselliği de yansıtacaktır. Bunun bizdeki eski örneğine Karacaoğlan'ı verebiliriz. Karacaoğlan'ın belli bir kişilik olarak öne çıkması bir yana birçok halk manisinde, hikayesinde kültürel normlar sonucu doğan bastırılmış cinsellik kendini şiirlerde dışarı vuracaktır ki bunlar erotik şiir değil erotizm barındıran şiirler denilebilecek niteliktedir.
Buradan hareketle diyebiliriz ki erotik şiirin ayrı bir şiir türü sayılması daha çok günümüz dünyası çağdaş edebiyatıyla ilgilidir ve bunun bir "tür" olarak ortaya çıkışı daha yeni olduğu için parmakla sayılabilecek kadar erotik şiir şairi vardır. Bizdeki başlıca temsilcisi ise Cemal Süreya'dır.
Uludağda karı düşünüyorum karı
Donu çözülmüş karı
Masamda buz gibi biram
Hani nerde ya rakım
Herkesin elinde ski kayıyor
Benimki kırık
Benim adım Orhan Veli Kanık
Yüreği yanık...
sanki bir kız hep yürürdü yollarda
evimin önünde ayağını silerdi paspasa
kapımı açardı gümüş bir anahtarla
sanki hep gelirdi,sevişirdik bazen. ahmet erhan
cemal süreya nın şiirlerinde kullanmayı sevdiği romantizmin çıplak halleri...
böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden,
en uzun boynun, bu senin dayanmaya ya da umudu
kesmemeye.
laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız,
birden nasıl oluyor? sen yüreğimi elliyorsun
ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez,
sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
bütün kara parçalarında
afrika dahil.
aklındı amda götte olan
entry entry sözlüğe dolan
aklının sapını neden sikmek istedim diye sor
içimden geldi ben sikeyim sen dolan
ne zaman sözlüğe girsem oradaydın
elin sikinde habire 31 e saydın
aklının sapını neden sikmek istedim diye sor
sivilcelerin azalmış ergen, gözün aydın
ben de severim erotik şiiri emme
sözlükten sikini beynimize gömme
aklının sapını neden sikmek istedim diye sor
acele etme ben beyninin sapını sikmeden ölme