hiçbir gerçeğin sonuna kadar gizli kalmayacağını idrak edememiş olmak.
kuyruklu yalanların bir gün ayaklarına dolanacağını öngörememiş olmak.
sonsuza kadar karşı tarafın sevgisinden kredi kullanılacağını sanmak.
standartları her daim yüksek tutmak. herkeste böyle sevgi görebileceğini sanan kadınlar gidiyor, bulamayınca dönüp, "ben senin kadar güzel sevenini görmedim." diyor. denendi, onaylandı.
Kadın psikolojisine girememek. Kadınlar erkekler gibi sorma söylemeyeyim sistemi ile çalışmıyor.
Onlara soracaksın sen dinleyeceksin o anlatacak. Maç izlerken falan değil ya da hı hı diyip başka konulara yoğunlaşarak değil. Bunun nesini dinleyeyim diye değil.
Maksat sizin onu dinlediğinizi hissetmesi. Bu uzun vadede güveni getiriyor. Güven sevgiyi. Sevgi tahammülü. Tahammül de uzun soluklu ilişkileri.
Ben kendi adıma konuşuyum.
-çok sevmek.
-onun mutluluğunu kendinden üst rafa koymak.
-hep hatayı kendimde aramak. Onu günahsız görmek.
-çook çok sevmek. Sonra gidince üzülüyorum hayvanlar gibi.
Bir derdiniz bir sıkıntınız varsa ve karışınızdaki kız "neyin var?" Diye soruyorsa soğuk soğuk "yok bir şey" demeyin, kendinizi açmak size bir şey kaybettirmez.
Hesap ödemek kötü bir şey değil ancak karşındaki kızın düşünceli olmaması kötü. Her zaman bunu derim, eğer karşı cins veyahut buluştuğun kişi hesabı ödemeyi teklif etmiyorsa ve bu konuda içten davranmıyorsa sen hiç ödeme. Yoksa kullanılma olayı oluyor, işte o kötü.
bir hatırlayla örnek vereyim; kız arkadaşımla milanodaydım. çok şık bir restorandan rezervasyon yaptırmıştım. gerçekten de öyle güzeldi ki lan acaba evlilik teklifini burada mı etsem önümüzdeki sene diye düşünmüştüm bile. 200 çeşit şarap arasından en güzelini seçtim. şarabımızı içtik, yemeğimizi yedik. tatlımızı da. güldük eğlendik. sonra geç oldu otelimize dönmek için metroya binmek üzere aşık olduğum yeşik gözlerinin içine baktım ve 'seni çok seviyorum' dedim. gözlerini kaçırarak 'ben sevmiyorum böyle romantik konuşmaları' dedi. kalbim resmen çatırdadı, sesini duyar gibi oldum. bu ilişkide yaptığım hata tam o an ondan ayrılmamak oldu. tüm bunlara rağmen güçsüz davranmam oldu. kolay değildi, neredeyse 4 senedir aşık olduğum kızı sonunda elde ettim diyordum fakat elimde tutamıyor olmak, onu bu ilişkiye dahil edemediğim gerçeğini görmek istemiyordum.
Sonunda elbette olan oldu ve hanımefendi 1 ay sonra birlikte geçirdiğimiz güzel bi yılbaşı tatili sonrası benden ayrıldı. baştan sona hatalarla doluydu. bunu göz göre göre devam ettiren ben, yine hata yapmıştım.
yalan söylediğini fark edince ayrılmamak. objektif ilişki yorumu yapamamak, ben merkezli olup kinlendirecek şekilde konuşmamız var bazen onlar yavaş yavaş birikiyo farketmiyoruz...
bence erkekler olarak yaptığımız en büyük hata istenmediğimiz halde bunu fark edemeyip hatuna sürekli pres yapmamız. bunu yapan kızlar da var çok itici bir durum. hayır herkes herkesten hoşlanabillir gayet doğal fakat bir geri bildirim alamadığında bunu fark et ve yavaş yavaş geri çekil
ikinci aşamada bence ilişkide kadının daha üstün daha önemli olduğunu hissettirmek. halbuki böyle birşey yok hem neden olsundu ki? eğer sen bunu kadının bilinçaltına sürekli empoze edersen kadın değer kazanır sen değer kaybedersin , sonra nolur kadın senden sıkılır, bıkar sana olan saygısı azalır.
üçüncüsü de sürekli çok güzelsin seni seviyorum gibi şeyleri lanse etmeyin tamam sevin sevmeyin demiyoz ama şunu deme olm kadına ikiebir bir faydası da yok.
Onları kontrol altına almaya ve değişmeye zorluyoruz oysa birinin üzerinde hakimiyet sağlamaya çalışmak aslında öldürmektir, birini öldürdükten sonra nasıl onunla yaşayabilirsin?
Önce tanı insan olarak tanı sadece belden aşağı düşünme eğer gerçekten olur bu iş diyorsan olduğu gibi kabul et.