kadınlar ikiye ayrılır:
1-evlendikten sonra eğlendirenler,
2-her daim eğlendirenler.
sonuçta akıllı bir erkek her zaman bir hatunla eğlenebilir, Bu yüzden tercih ilk seçenek olmalıdır.
bakire kızın ahını alırlar, başka bir bakireyi başına taç yaparlar. öncekini ele güne oyuncak yaparlar, onların kızlarını da taksim de gece kime gitsem diye düşünürken buluruz. alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.*
bir evin sorumluluğunu alabilecek kızların aynı zamanda eğlencesiz hatunlar olduğunu düşünmek kökenli düz mantık erkek davranışıdır.
çerez güzel bir yiyecektir mesela ama doyuruculuğu kısıtlıdır.
tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki; evlendiğin kadınla eğlenemiyorsun. kadınlar burnumuza halkayı aman parmağımıza altın halkayı taktıktan sonra bi acaip olup ne bilim, bi uzaylı veya başka bişeye dönüşüyorlar.
üçtür aynı hatayı yapıyorum, alışkanlık oldu ellaaam yine istiyorum aynı hataları tekrarlamayı.
kendini delikanlı sananların ben eğlenirim ama evlenmem söylemidir. eğlendikleri kadın değildir sanki. evlenecekleri de sütten temiz olmalıdır. kendileri çok temizmiş gibi...
iyi eden erkeklerin tercihidir. zira kadınlar da eğlendikleri erkeklerle evlenmezler. evlenilen erkeğin düzenli bir işi olan, mümkünse daha efendi, aldatma olasılığı daha düşük ve daha oturaklı bir tip olmalıdır. oysa eğlenilen erkek ise mümkünse biraz serseri, çılgın, mesela motorsiklet delisi, müzisyen, hatta alkolik olabilir.
"evlenmeden veren kızdan hayır mı gelir hamuğa goyim..!?" içgüdüsüne dayanan olgudur.
evet, ne kadar ilkel veya aşağılık görünse de bu içgüdüsel bir olaydır.
başta cinsel beklentisi olmadan yaklaştığı kızdan, bir şeyler yaşadıktan sonra sebebini anlayamadığı bir şekilde soğuyan, kötü biri olmadığını bilmesine rağmen onu klasik tabirle çocuklarının anası evinin kadını olarak görmekte zorlanan kişinin durumudur bu kısaca.
kimin kimle evleneceğine uludağ'lı çemkirenler derneği olarak biz karar veremeyeceğimize göre, çifte standart mağduru eğlendiren de bu noktada kendine uygun gördüğü statüyü sorgulamalıdır.