az önce bir fotoğraf attı. yazmamak için zor tutuyorum kendimi şerefsizim. sanki yeryüzünde başka bir kadın kalmamış gibi onda takıldım kaldım. ondan sonra olan ilişkilerim afedersiniz bok gibiydi. dikiş tutturamadım hiç. hep o vardı aklımda. kendi mallığım yüzünden olmamıştı. belki de çok çabuk vazgeçmiştim bilemiyorum. naz yapmak için reddedilen erkeğin geri dönmemesindeki cool erkek miyim yoksa malın biri mi bilmiyorum.
tek bildiğim şey gece yarısı muhtemelen alkolün de verdiği etki ile mesaj atacak olmam, kuvvetle muhtemel üçün birini alacak olmam, ardından da bu duruma pişmanlık, kafamı sikeyim nidaları eşlik edecek. ve tertemiz bir üç sene daha. yahut dahası...
bana eşlik eden tek kişi ise iron wine olacak. yegane kadim dostum.
Kesinlikle kızlar gerek çoğu erkeğin ilgisi gerek kendi kişisel sebepleriyle erkeklerle fazlaca haşır neşir olup bir iliski bittiginde hiçbir şey olmamış gibi digerine sıçrayabiliyor e tabi bunu yapabilen erkeklerin sayısı da fazla ama erkekler bi sevgili bulunca bir süre ona bağlı kalıp kendini ister istemez karşısındakine odaklayinca kaçınılmaz olan ayrılığın geleceğini unutuyor ve meydana geldiğinde bir baska kızla ayni seyleri yaşamaya hem korkuyor hem üşeniyor.
wifi muhabbeti bence doğru. erkekler bi ağa bağlanamayınca şansını diğerinde deneyen telefonlar gibi. eğer kapsama alanında bir ağ varsa bunalım munalım olmuyor. kadınların bir kısmı içinde bunu söyleyebiliriz.
2 yıllık ilişkisi biten erkek kardeşim haftası dolmadan yeni biriyle yoluna devam etti. 2.5 yıllık ilişkisi biten ben, ayrildiktan 6 ay sonra karşımdaki barzonun ayım dolmadan başkasıyla birlikte olduğunu öğrenince buz kesilip kendime geldim.
Erkekler zor atlattiklari için destek arıyor olsa gerek. Puhahah.
zordur ve uzun süre sonra şu şekilde sonlanır: "acını sev, acınla barış". işte tam olarak pişilen nokta burasıdır. tabi bunu buraya yazarsın, bir genç gelir okur ve "haaa anladım" der ama yine de süreci yaşamadan özümseyemezsin bu gerçeği.
neyse, giden gitmiştir, yangın dinmiştir, geriye kalpte peri bacaları kalmıştır.
herşey kalpte bitiyor. ben en yakın arkadaşımın bir kız için neler neler yaşadığını nasıl acı çektiğini de gördüm, kız arkadaşımın salak bir erkek yüzünden canına kıymak isteyeceğini de. insandan insana değişiklik gösterir. hepimiz aynı değiliz ya?
Buna kendim bizzat arkadaşıma şahit olduğumda anlamıştım. Erkekler duygularını içlerinde yaşar ama ta doruklarında iliklerinde yaşarlar. Ama bunu adam gibi adamlar yapar.
aynen aga karı dediğinin peşinde çok tokmakçı var ayrıldı mı bir vurduruyo iki vurduruyo üç dört derken unutuyor seni. erkekler için öyle mi? terk edildin diye kimse yuzune bakmıyo valla.
bu da yine çarpıtılmış bir yalan. erkeklerin herşey gibi bunu da buyutuyor olduklarının gostergesi. erkekler herhangi bir seyi daha yoğun hissediyor falan olsalardı günümüzdeki erkek profiline sahip olmazdık. Ama erkek, diyecek ki "ben var ya ben... ask acısını bile cok yogun hissederim işte böyle"
siktir git orospu evladı.
büyük bir çoğunluğu insan olmanın belli erdemlerinden yoksun olan türün gereksiz ve dogru olmayan soylemi.
Evin babası, erkek kardeşi yine bu bahaneyle "herşeyi içlerine atıyorlar diye" tüm cürümlerden aklanır.
Ne yapsalar "ah içine atıyor kuzum" diye burunlar çekilir. Sevgiliniz ilgisizse bile "aslında seviyor da, içine atıyor" der iç geçirirsiniz. Ne içlerine atıyorlar anasını satayım, neyi içlerine atıyorlar??
Var bu işte bir ibnelik diye hiç düşünmedin mi?
erkekler insan evladı, başka kimse insan değil. hiç kimse yaşamıyordu aşkı.
yine kadını aşağılamanın, kadınla sidik yarıştırmanın başka bir yoludur bu.
erkek aşk acısını çok yoğun hissetseydi, günümüzdeki erkek profiline sahip olmayacaktık.
telaffuz ettiği değerlerin erdemine yakışan biri olmak ve o şekilde yaşamak adı üzerinde "erdem" gerektiğinden erkek aşkı maşkı hissetmez, saçmalar sadece böyle sözlükte mözlükte yani. Bu adamların dibi en fazla budur. Skordur yani.
evet yine geldik 10 dk zaman kaybına. Bu entry'i yazacağıma 10 dk vatana millete faydalı olurdum.
Bence şöyle
Erkek de kadın da fazlasıyla üzülür kadın bunu gizleyebilir hatta bi başkasıyla beraber bile olabilir ama bu acı ve üzüntü hala içindedir fakat bize her şey yolundaymış gibi gösterebilir. Erkek ise her şeyi dışa dönük yaşar, saklayamaz. Acısını da üzüntüsünü de.
ben olayı şöyle düşünüyorum.
bi kadının acı ya dayanma eşiği bir erkekten daha düşüktür. bu aşk acısında da aynıdır.
kadının ağladığı bi acıda erkek tepki bile vermeyebilir için de yaşar o acıyı anlayamazsın, göremezsin ,çok sevmezsen hissedemezsin de. işte bu yüzden kadınlar hep daha duygusal gibi görülür hayır kadınlar daha narindir duygusal değil.
erkek aşk acısını daha derin hisseder ama bunu dışarıya belli etmez. kadın daha az hisseder ağlar ve acısını dışarıya kusar. erkek kusmaz hep içinde bekletir. neden böyle bunu bende bilmiyorum kim bilir belki sevdiği için acı çekmekten zevk alıyordur.
herkese derdi büyüktür. kadın erkek ayrımı yapan biri degilim duygular konusunda öncelikle onu belirteyim. ama burda benim kadar yardıran yok aşk acısı hususunda. bi kadın olsaydı kesin görürdüm. ben de bi erkeğim. sevdiğim insam 150 kere reddetti beni. görmek istedim 160 kere hayır dedi. ona ragmen ben hala onu seviyorum. aşk acısı çekiyorum. çünkü unutamıyorum. unutmam için un ufak olması gerekir diye de söylemiştim. ben burda çok şey söyledim. söylemediklerimi bir bilseniz. erkeklerin aşk acısının boyutlarının nerelere uzandığını daha net görürsünüz, göreceksiniz. sevdiğim insanın benim duygularıma 1 gram saygısı olsa yazdığım şeylere atıp tutmak tabirini kullanmazdı.
lan sen nereden bileceksin? benim ne şartlarda seni sevdigimi, valizimin zirvesine yerleştirdigim keten kahverengi pantolonun, can yücelle başlayan kitapların, denizden topladığım taşların senin için taşındığı heyecanlı günleri, nereden bileceksin? sevgilim bile diyemediğin insanı bahane edip gelmeyişini nasıl açıklayacaksın? gelseydin her şey daha iyiye gidecekti. beni düşünseydin, acım umrunda olsaydı gelirdin. ben de iyi olurdum gerçekten saygısız, korkak insan! ne kadar cesur olduğunu görmek istiyordum. cesaretin c sini bile görmedim. bi otursaydık dinleseydin beni. yemin ediyorum çok mutlu olurdun. ama gelmediğin surece sen hiçbir şeyi bilemeyeceksin. ve ben burdan sana her gün koyduğun saçma sapan teşhislerin ne kadar yalan yanlış önyargılı düşünceler olduğunu göstereceğim.
evet senin inandığın aşk kavramı karın doyuracak, sindirlecek ve ifrazat şeklinde atılacak kadar basitmiş. nihayet bunu da gördüm....
Vaay, erkeklerin love final olayıdır en acıklısından. Naralara çay demle.
ilkokul çağlarında pıt pıt ip atlasalardı böyle olmayabilirdi. Bakın kızlara : Her aşk acısında ressmen uçuyorlar.
Futbol aşkına vurdu gol vurdu gol, olacağı bu tabii. Her vuruş gol olmayabiliyor. Auta çıkan toplar acıtabiliyor sevgili abilerim, amcalarım.
Mendil var sümküren mi?