erke dönergeci.. Kısaca biz buna "bolan"da diyebiliriz. Açıklanacağı bildirildiği halde bir türlü açıklanamayan, nedense artık adını bile kimsenin almadığı "bolan" Adları unutmaya yüz tütmuş bazı askerlerin uçurduğu bir balon üstelik.
--spoiler--
Faaliyetlerimiz Hakkında Kamuoyu Duyurusu
21.11.2006 tarihli basın açıklamamızda buluşa göre çalışan ilk ürün olan elektrik üretecinin milletimiz ve tüm insanlığın kullanımına arz edileceği ve bunun 2007 yılı sonuna kadar gerçekleştirileceği beyan edilmiştir.
Buluşumuzun, Türk Milleti ve tüm insanlığın faydasına sunulabileceği uygun ortamın hazırlanması ile ilgili çok yönlü çalışmalarımızın öngörümüzün aksine 2007 yılı içerisinde tamamlanamayacağı anlaşılmıştır.
Buluşa göre çalışan ilk ürünün kullanıma sunulması için planlanan sürenin aşılacak olması konunun önemi ve mahiyeti düşünüldüğünde arzu edilmemekle birlikte ihtimal dâhilinde bir durum olarak değerlendirilmelidir. Şirketimizin önceliği, ilkelerinden taviz vermeden buluşun, Türk Milleti ve tüm insanlığın istifade edebileceği şekilde kullanıma sunulabilmesidir.
saçmalıktan başka bir şey olmayan sadece türk halkını kandırmaya yarayan balon. efendim ne icadı yok dünyayı sarsacakmış geçiniz bunları. son bir kaç yüzyıldır hangi müslüman ülke önemli bir şey icat etti. yoksa biz mi görmedik. bu kafalarla bir kaç yüzyıl daha icatları ithal ederiz. arada bir de bakın biz de bir şeyler yapıyoruz. gavur cin gibi adamlar boş oturmuyor çalışıyor. yok türban yok sakal yok mini etek diye tartışmıyor. bu balonu çıkaranlarında eline veriyorlar dönergeci.
himinileri gubardatacak hobaraklar araniyor ilanı kadar saçma ve bir o kadar da mantıkdışı ve beklendiği gibi de fos çıkmış sözde icatdır. sonunda biz "dönergeç" derken döner tezgahı planlamıştık, büfelerimize kolaylıklar sağlayacak, kendi kendine yarım ekmek yada pide döner yapıp paketleyecek bir araçtır bu diye de çıkabilirler ortaya.
- hocam kuzey kutbundan güney kutbuna bir kanal açabilsek?
- eeee!
- kuzey kutbundan güney kutbuna bir taş atsak?
- eeee!
- merkezdeki çekim kuvvetinin etkisiyle attığımız taş bir sarkaç hareketine geçmez mi?
- eeee!
- yani biz bu hareketten istifade edip enerji üretebil...
- sen arzın merkezindeki ısının ne olduğunu biliyor musun çocuk? yaklaşık, beşbin santigrad derece...
- yani, o ısıya dayanıklı madde teknolojisi gelişse diyorum hocam...
- farz-ı mahal gelişti. sürtünmenin ne olduğunu biliyor musun?
- yani şey...
- ney?
- ....
- kaybol...
çakallıktan başka hiçbir halta kafası yatmayan halkımızın icadı. ar-ge'nin açılımının araklama-geliştirme olduğu ülkemizde neler icat olmadı ki: su ile çalışan arabalar, %100 verimle çalışan ısıtıcılar...
bizim her zaman sorunumuz bir şeyleri hatta çok önemli bir şeyleri ihmal etmek.
sen kimsin ki termodinamiğin ilk ve en önemli yasasını ihmal ediyorsun?
"verimi birden büyüktür." gibi bir iddiada bulunulmuş bu zımbırtıyla ilgili.
eğer gerçek çıkarsa ilkokuldan beri bana "enerji yoktan var olmaz, varken yok olmaz; sadece biçim değiştirir." diyen tüm öğretmenlerimi bulup yüzlerine tüküreceğim.
[not: gerçek çıkacağını düşündüğümden değil fizik öğretmenlerimi sevmediğimden.]
veriminin birden büyük olmasına fena halde kafayı taktığım yalan.
bunu bilimle ilgili birisinin söylüyor olmasını kabullenemiyorum. ortalama bir lise mezunu bile verimin birden büyük olamayacağını bilir. bu erke' nin yapımında çalışan herkes mi ilkokul mezunu?
bak arkadaşım eğer sen gerçektende bir sefer çevirdiğinde sonsuza kadar dönebilen bir sistem yaptıysan, bu sistemde sürtünmeden dolayı dönen mekanizmanın aşınmasını, ısınmasını engelleyebildiysen (ki bu binlerce kez denenmiş ve hep hüsranla sonuçlanmış bir iş), bunun gibi bir sürü imkansızı başardıysan ve gerçekten bu aleti bir türbine bağlayıp enerji üretiyorsan bile burada yaptığın şey temelde manyetik enerji potansiyeli sayesinde bir kinetik enerji oluşturmak ve bunu elektriğe dönüştürmek olur. tıpkı barajlarda, rüzgar pervanelerinde, termo elektrik santrallerde yapıldığı gibi.
yani üretebileceğin elektrik enerjisi, döndürdüğün sistemin kinetik enerjisinden daha fazla olamaz.
tabi ki senin başta verdiğin enerji sadece sistemi harekete geçiren ufak bir enerji olacak ama bu sistem en kaliteli malzeme ile en fazla %70-80 verimle çalışabilir. (ki imkansız!)
bu mantıkla düşünürsek biz hiçbir hidroelektrik santrali harekete geçirmek için enerji harcamayız. suyu salarsın baraja dolar sonra kapakları açarsın takır takır çalışır. hidroelektrik santrallere verimi %500 mü diyelim yani şimdi?
şimdi durum böyle olunca başa dönüyorum ve diyorum ki; "hiç mi lise mezunu yok aranızda gözünü sevdiklerim?"
