bugün

columbine katliami nda dylan klebold la birlikte 12 ogrenci 1 ogretmen oldurmus sonra da intihar etmis ogrenci.
sıkı bir rammstein dinleyicisiydi. hatta rammsteinermiş bildiğin.

okul basmasaydı liebe ist für alle da'yı falan görecekti garibim.
dylan klebold a göre daha şeytani daha merhametsiz olan veled.
yancısı olan (bkz: dylan klebold) ile amerikan eğitim sistemine müthiş bir darbe vermiş eleman. (bkz: adam lanza)'da büyük iş yapmıştır.orası ayrı * .
dylan klebold ile birlikte vahşi bir suça imza atmıştır ne yazık ki.
18 yıllık ömründe 4 kez flörtü olmuştur. kmfdm dinler, doom oynardı. 1998 yılının ortalarından aynı yılın sonuna kadar günlük tuttu ve 20 nisan 1999 da 17 yaşındaki arkadaşı dylan ile birlikte gerçekleştireceği katliamı daha 9 ay öncesinden sahiplendi.

abisi hariç diğer aile üyeleri arasında kuvvetli bir bağ yoktur. dini inancına gelecek olursak neye inanıp inanmadığını kendisi bile bilmiyordu. tanrı ile alakalı bilinen tek sözleri kendisini bazen tanrı gibi hissettiğini söylemesiydi.

hatta katliamı yaparken tetikçilerin, kütüphanede cassie bernall isminde bir kıza tanrıya inanıyor musun diye sorup, evet cevabını aldıktan sonra kıza zarar vermeden önünden geçip gittikleri de bilinen bir gerçektir.

ben onların bu tutumunu kendilerini tanrı gibi hissettiklerine bağlıyorum. gücün kendi ellerinde olduğunu hissetmek istiyorlardı. insanların yaşamasına izin verip vermemek.. bu durumun kendi ellerinde olması.. tanrı gibi hissetmek istiyorlardı tekrardan.

diğer bilinen popüler bir yanlış algıda ericin, dylanı katliama teşvik ettiği düşünülüyor. hayır, en az eric kadar dylan da o katliamı yapmak istiyordu. öldürme ve ölmeye meyilliydi hatta 1997 de 15 yaşında intihar girişiminde bulunmuştu.

eric'in yaptığı sadece bu durumu ona söyleyerek eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek oldu. eric bu görüşünü dylan'a açıkladığında dylan heyecanla karşıladı. bu katliamı kısa bir süre sonra sahiplendiler zaten. ve hafiften planlama aşamalarına girdiler.

önlerindeki bir iki ay içerisinde çok daha ciddiyetli yaklaşacaklar bu duruma ve geleceğe dair hedeflerini, hayallerini birer birer yok edecekler. çünkü katliamı yaparken ölmeyi planlıyordu her ikisi de.

ailesi, dylana toplum ve medya tarafından ''takipçi depresif'' etiketi yapıştırıldığı için şanslı. oğullarının yasını tutabiliyorlar. ericin ailesinde bu imkan yoktu bile. herkes dylanı yönlendiren eric miş gibi davranıyor. tüm suçu eric'e yüklemeyi çalışanlara bile rastladım.

konuyu evirip çevirmeye pek bir lüzum yok. ara sıra farklı farklı bilgilerle uğrarım bu başlığa. fazla yazmaya gözüm kesmiyor.
doğum günü vesilesiyle, ismine açılan şu başlığa bir entry daha bırakayım istedim.

biliyorum yaptığın olayın affı yok. şayet intihar etmemiş olsan ve şahsım tarafından yargılansan her türlü yüksek bir ceza alırdın.

seni anlıyorum çok sevilmedin, sayılmadın. dışlandın, dış görünüşünü beğenmedin, basketbol tayfanın zorbalığına maruz kaldın. en az senin kadar toplumunda suçu var bu olayda.

yaptığın eylem elbette kabul edilemez ama geçmişine dönüp baktığımda sana kızmıyorum, kızamıyorum.

13 masum can + toplum acımasızlığının, amerikan liselerindeki zorbalık kültürünün katil ettiği iki insan...

sonuç olarak 23 yıl sonrasında bile konuşulup, tartışılan korkunç bir trajedi.

tüm kurbanlar huzur içinde uyusun, seninde doğum günün kutlu olsun eric...
Bugün doğum günü olan american shooter.

ek yorum yok.

sempatizanlık yok.
Lisede zorbalığa uğraması sonucu cinnet geçirip katliam yapan seri katil.