Güzel olmalıydım.
Herkesten güzel olmalıydım.
Herkes beni beğenmeliydi.
Ayaklarım bu denli çirkin olmamalıydı.
Ya ellerim ?
Bu dolma parmaklar da neyin nesiydi.
Oysa hedenin narin parmaklarına sahip olmak için nelerimi vermez idim..
Her yeni güne yeni bir felaketle başlardım.
Her yeni güne yeni br sivilceyle merhaba derdim.
Her sivilce birer felaketin habercisiydi.
Güne merhaba demeyi çoktan unutmuştum.
Bir ben vardım dünyada.
Bir ben, bir dünya, bir de güneş.
Dünya benim etrafımda dönerdi.
Dünya güneşin etrafında dönerdi.
Dünya bunca işe yetişemezdi.
Ben dünyanın yükünü paylaşırdım.
Tüm yük omuzlarımdaydı.
Dünyanın en kederli insanıydım.
Annem beni anlamıyor, babam bireysel özgürlüğümün önüne taşlar koyuyordu.
Benimse sivilcelerim vardı.
Her gün yeni bir yüze aşık olurdum.
Her yeni yüz için bir başka şarkı dinler, o şarkıda hüzünlenirdim.
En aşık bendim.
En aşk acısı çeken de bendim.
Ne zaman delice aşık olduğum "çocuk" bana baksa.
Hemen bir başkasını severdim.
O zaman bir ebelemeçti aşk.
Bir oyundu.
Kovalamacaydı.
Bir gün rapci, bir gün rockcıydım.
Bir gün kominist, bir gün liberaldim.
Bu acayiplik de neyin nesiydi ?
Evet ben kendimi arıyordum.
Evet bir kimlik kazanma çabasındandı tüm saçmalıklar.
Evet beğenilme kaygım vardı.
Kabul görmek istiyordum.
Özgürlük vazgeçilmezimdi.
Yeni ve farklı bir bireydim toplum bunu görmeliydi.
Kendime ait fikirlerim, beklentilerim, karakterim vardı.
Dayatmaları ruhum tekmeliyordu.
Kurallara aklım ermiyordu.
Deli olduğumu düşünmeye başlamıştım.
Bunları normal bir insan isteyemezdi.
Bu davranışlar normal bir insanın davranışları değildi.
Evet evet.
Ben bir "ergen" dim.
Sonra büyüdüm.
Artık ben bir "olgun" dum.
Artık özgürlük peşinde değilim.
Boyun eğmelerim var artık.
Kurallarla yaşamayı öğrendim.
Artık aşık olamıyorum.
Armudun sapı, üzümün çöpü var artık.
Artık arkadaş ortamları beni mutlu etmiyor.
Yalnızlığı özlüyorum.
Yalanlar söylüyorum.
Yalanlarla arkadaşlarımı atlatıyor, sessizce evime gidip kafa dinliyorum.
Arıyorlar, yok dedirtiyorum.
Artık rock dinlemiyorum.
Başımı ağrıtıyor.
Ve en önemlisi.. Artık ne olduğumu biliyorum.
Ve en zoru.. Artık kendimi değiştiremiyorum.
Bazen soruyorum kendime.
Ergenken mi daha normaldik, şimdi mi ?
işte böyle özlenilesi, tadı çıkarılası bir dönemdir ergenlik.
duyguların en yoğun olarak yaşandığı dönemdir. erkeklerde salgılanan yüksek testosteron nedeniyle duygusal patlamalar görülür. önce sinirlenip bağırmak ardından ise bir köşeye çekilip ağlamak gibi duygusal sıçramalar yaşanır. bu dönem her duygunun bünyedeki tesir değerliğinin 3 ile çarpılması gibi bir özelliğe sahiptir.
aslında spider man, abd de ergenlik dönemini yaşayan ve üzerinden maskeli baloda giydiği kıyafeti çıkarmayan sıradan bir gençtir. düz duvara tırmanmaktadır.
o çizgi roman ile anlatılmak istenen başkadır başka..
yok örümcek radyoaktiviteye maruz kalmış sonra gelmiş bunu ısırmış vs. hikayedir efenim.. esas itibari ile kız arkadaş bulamayan abaza bir gençtir. kendisini merak edenler new york state university 'e gidip görebilirler. halen daha dersliklerin arasında duvarlara tırmanarak dolaşmaktadır.
büyüdüğünü ispat çabasıyla değişik hareketler yapan şapşiklerin yaşadığı süreç.
ergenlik şahanedir.
mesela ben ergenliğin hakkını sonuna kadar verenlerdendim. annem çalışan bir kadındı. gündüz evin boşluğundan yararlanıp 12546 kez kıyafet değişip mahallenin oğlanlarına hava yapıyor, okuldan kaçıyordum...
kadıncağız eve gelip dağınıklığı görünce saçını başını yoluyordu. ama işte ufak tefek yaramazlıklar dışında kimseye zararımız yoktu.
şimdi bakıyorum ergenyusların ellerinde bi telefon büyük şairlere, sanatçılara, kadınlara ota boka saydırıyorlar. masumiyetten çok uzaklar.
en iğrenç dönemdir. yüzde bir sivilce bayramı... ortaokulun bitiş dönemi lise çağının başlama dönemi arasında gereksiz bir yere denk gelir. artık ne çocuk ne de yetişkinsinizdir. ortada kalmışsınızdır. ne "agucuk gugucuk" diye sevilirsiniz, ne de özgürce dışarı çıkabilirsiniz. sinirlisinizdir. "yauu bana ne yaaauuu", "zaten delirttiniz", "sus be anne be" gibi cümleler favorinizdir.
offff çok kötü bir dönemdir. starbucks, mcdonald's üzerinden kimliğini oluşturmaya çalışır. starbucks'a gidenleri aşağılayınca kendisine bir kimlik yarattığını düşünür. şu anda sözlükte dolanıyor bir kaçı. evet sıkılarak izliyoruz.