ergenekon iddianamesi

entry184 galeri0
    133.
  1. "...Telefon görüşmelerinde ve operasyon kapsamında ele geçen doküman ve belgelerde belirtilen, "Türk-Kürt çatışmasını sağlama" arayışları ve planlamaları konusunda;
    Bölücü terör örgütü nihai hedefi olan, bağımsız birleşik kürdistanı kurabilme amacıyla kurulduğu günden itibaren bölge halkına ayn bir etnik kökenden geldiği aşılaması yapılarak ülke genelinde Türk-Kürt çatışması meydana getirerek sonuca ulaşmaya çalışmıştır.

    Gelinen bu noktada gerçekleştirilmek istenen olaylara bakıldığında ülkemizde bir Türk -Kürt kavgasının çıkartılmak istendiği anlaşılmaktadır. Bir taraftan örgütün müzahir kitlesinin DTP binalannda toplatıldığı, bir taraftan da milli duygulan olan insanlan DTP binalannı taşlamak suretiyle ülkemizde kaos ortamı yaratılmak istendiği görülmektedir.

    Mevcut Ergenekon yapılanması da aynı tarzda Türk-Kürt çatışmasını körüklemek suretiyle hareket tarzı/stratejisi konulannda bölücü terör örgütü ile paralellik arz etmekte olup, bu düşünce ve planlamalar Türkiye Cumhuriyeti Devletini bölmeye ve parçalamayı amaçlamaktadır.

    Operasyon kapsamında elde edilen işçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERiNÇEK ve yöneticilerinin bölücü terör örgütünün kamp alanlanna yaptıklan ziyaretler konusunda;
    Türkiye'de legal alanda faaliyet yürüten bir siyasi partinin genel başkanı konumunda olan bir şahsın, örgüt kamplarında teröristbaşıyla görüşmesi teröristlerle tek tek tokalaşması, hem örgüt kadrolanna hem de örgüt tabanına büyük moral sağlamıştır.

    Yıllarca muhatap arayan teröristbaşı, bunu bir fırsat bilerek bölücü terör örgütünün talep ve isteklerini Doğu PERiNÇEK aracılığıyla devlete iletmeye çalışmıştır..."

    shf.328
    0 ...
  2. 132.
  3. çok tesirli bir ilaç. eski tüfek solculara iç muhasebe yaptırabiliyorsa ne mutlu iddianameye.
    "iddianameyi okudukça, ortaya konulan korkunç suç dünyasıyla ilgili söylenenleri son derece şahsıma yönelik bir darbe olarak aldım, içim acıdı. 54 yıllık yaşamımı boşu boşuna yaşamışım gibi hissettim.

    Bir zamanlar taşıdığım idealleri düşündüm acıyla... O idealler uğruna yaptıklarımızı, arkadaşlarımı, yakın çevremde birçoğunun acıyla dolu hayatını tekrar hatırladım.

    Öldürülen gençleri, alındıktan bir ay sonra üniversiteye dönebilen genç kızın işkenceden tükenmiş vücudunu ve korkuyla bakan gözlerini hatırladım. O gözler karşısında çaresizliğimi, sonra onlarca cenaze töreninde havalara kalkmış sol yumruklarımızı, marşlarımızı, 100 bin Dev-Yol militanı var denilmesini, bizi dövüştürmelerin yarattığı Memleket iç savaşa gidiyor korkusunu hatırladım.

    Sonra çok arzu ettirilen darbe olur olmaz, bir günde, bırakın bir günü, bir saatte ortalığın süt limana dönüşüvermesini gözlerimin önüne getirdim.

    Ölenler, öldürülenler, hayatı kayanlar ve bütün bu karmaşa ortasında ülkesi için iyi olur diye bir fikir sistematiği kurmaya çalışan bizler, iyi hislere açıktır diyerek solcu olmalar, falan filan...

    Anlayacağınız; boşa harcanmış bir hayat bizimki.

    Biz yaşıyoruz zannederken meğerse bir kukladan ibaretmişiz. Hayatımız faili meçhullerle dolu hatta kendi hayatımızın da faili meçhul. Ve bütün bunlar aklıma Ataol Behramoğlunun şu dizelerini getiriyor:

    Ve eğer tek bir hayatın önemi yoksa bütün bir evrenin, bütün bir geçmişin,

    ve geleceğin önemli olduğunu bana kim kanıtlayabilir...

    Kukla gibi oynatmışlar bizi, kırdırdılar birbirimize, böldüler bölüştürdüler, hiç bıkmadılar...

    Şimdi okuyorum da; yeni amaçları bir Türk-Kürt ve dinci-laik iç savaşı çıkarmakmış. Bir türlü akıllanamadığımız, bu kadar kötülüğün bir toplumda olabileceğini düşünemediğimizden, yine Ülke için, yine Vatanseverlik diyerek bu sefer düpedüz tüketeceklermiş bizi.

    Çok kişisel aldım iddiaları, hayatımla oynayanlardan gerçekten nefret ettim. Boşu boşuna akan kan, gözyaşını tekrar yüreğime bastım.

    Yaşlanmaya hazırlanan bir insanın, yaşamının aslında anlamsız, inandığı hemen her şeyin bir oyundan ibaret olduğunu düşünmeye başlamasının, beyne vurduğu darbenin gücünü anlatsam inanmazsınız.

    Ülkeyle, hayatımla böyle oyunları oynayan insanlardan gerçekten nefret ediyorum. Suratlarını gördüğümde kaybolan ideallerimi, boşa giden mücadelelerimi hatırlıyorum...

    ilk tepkim de Bu kadar duygusalım diye teslim mi olacağım?, gayet tabii ki hayır. Olmayacağım...

    Artık bizleri dindar-laik veya Türk-Kürt diye bölemeyecekler. Bu toplumun insanları kendi üzerlerine kurulacak oyunu kolay kolay yutmaz.

    Bundan böyle hayatlarımızı karşıtlıklar üstüne değil, ortak noktalarımız üstüne kuracağız. Birbiriyle kavga ettirilmek istenen insanlar, karşıdakilerle ortak noktaları arayıp bulacağız.

    Ben de bu işe kafa yoracağım, yeni idealim bu. Türkiyenin de ihtiyacının bu olduğunu sanıyorum.

    Ben dindar olmayan bir insan olarak, dindarın yaşam biçimini, özgürlüklerini savunacağım. Onlardan da aynı tavrı bekleyeceğim. Bu tavrın teorisini yapacağız önümüzdeki dönemde.

    Mahkemenin sonucu ne olur bilinmez ama iddianame daha şimdiden güzel bir sonuç verdi bence. Tahmin ediyorum ki; bu aralar benim gibi kendi geçmişiyle hesaplaşan insan sayısı çok olacak. Bu olursa aynı oyunları bir daha oynayamamalarını sağlarız gibi geliyor. Hele üzerimizdeki şu pislikleri bir atalım da; geleceğe bakarız..."

    (bkz: serdar turgut)

    http://www.haber7.com/hab.../Faili-mechul-hayatim.php
    2 ...
  4. 131.
  5. abdullah öcalan adlı teröristin ifadesine başvurularak ek hazırlanması gereken iddianame.

    o zaman anlaşılacak vatansever ulusalcıların memleket sevdası.
    0 ...
  6. 130.
  7. Soruşturma kapsamında tanık sıfatıyla bilgisine başvurulan gizli tanık ifadesinde;

    "Yazar olarak tanıdığı Yalçın KÜÇÜK'ü 1993 ve 1996 yıllarında Şam'da yukarıda anlattığı gelişmeler sonrasında kurulan kampta Abdullah ÖCALANTa görüşmek için geldiğini, bu tarihlerden önce de geldiğini, Abdullah ÖCALANTa görüşmelerinin
    yayınlanması nedeniyle bildiğini, Yalçın KÜÇÜK'ün daha sonra örgütün yayın organı olan MED TV'de Atölye isminde bir program sunduğunu, bu programda telefonla Abdullah ÖCALAN'm katılımını sağlayıp programı sürdürdüğünü, Yalçın KÜÇÜK'ün PKK örgütü nezdindeki rolü, örgütün silahlı eyleme teşvik etmek konusunda Abdullah ÖCALAN'ı yönlendirmek olduğunu, Abdullah ÖCALAN'nm da Yalçın KÜÇÜK hakkında "Senin her cümlen benim beynimde bir kıvılcım meydana getiriyor" şeklinde söylemlerde bulunduğunu, Abdullah ÖCALAN'm üst düzey örgüt mensupları ile teknik mevzuları konuştuğunu ancak durum değerlendirmesi yapmadığını, durum değerlendirmelerini Yalçın KUÇUK ile yaptığını, Yalçın KÜÇÜK'ün adeta Abdullah ÖCALAN'm beyni olduğunu, Abdullah ÖCALAN'a 1996 yılında gerçekleştirilen daha doğrusu Şam'da ki okulun önünde patlatılan bombayı gerek Yalçın KÜÇÜK gerekse Abdullah ÖCALAN haberdar olduklarını kendi beyanları ile açıkladıklannı, bu açıklamalarda Yalçın KÜÇÜK'ün yurtdışında bulunduğu bir sırada Abdullah ÖCALAN'ı arayarak sana suikast girişiminde bulunulacak, Şam'ı terk et şeklinde haber verdiğini, Abdullah ÖCALAN'm da buna rağmen Şam'dan ayrılmayacağını ama tedbir alacağını söylediğini, bu açıklamalar örgütün yayın organlarında da yer aldığım, Abdullah ÖCALAN Şam'da bulunduğu dönemlerde 1990'h yıllardan sonra Yalçın KÜÇÜK'ün Öcalan ile görüşmeye başladığını, bu dönemden sonra Yalçın KÜÇÜK'ün, yurtdışında Fransa, Brüksel gibi Avrupa ülkelerinde kaldığını, ancak KÜÇÜK'ün, Abdullah ÖCALAN'm 9 Ekim 1998 tarihinde Suriye'den çıktıktan sonra Türkiye'ye döndüğünü, bunun oldukça dikkat çekici bir durum olduğunu..." beyan etmiştir.

    shf. 315
    0 ...
  8. 129.
  9. Soruşturma kapsamında tanık sıfatıyla bilgisine başvurulan gizli tanık ifadesinde;

    "1986-1987 yıllarında Abdullah ÖCALAN'm Bekaa Vadisinde bulunan Helve kampında bulunduğu sırada gazeteci ve siyasi kimliği olan Doğu PERiNÇEK'in röportaj adı altında geldiğini, ilgisi çeken ilk olayın Doğu PERiNÇEK'in Abdullah ÖCALAN tarafından bizzat karşılanması ve askeri tören yapılması olduğunu, Doğu PERiNÇEK'e kampta bir oda tahsis edildiğini, Doğu PERiNÇEK'in kampta 10 gün kadar kaldığını, Abdullah ÖCALAN hiçbir misafiri ile bir defadan fazla birlikte yemek yemediği halde Doğu PERiNÇEK ile kaldığı süre boyunca bütün yemekleri birlikte yediklerini, Abdullah ÖCALAN'm kendisi ile görüşmeye gelen herkesle görüştüğünü ve gelenlerin yüzüne karşı güzel sözler söylediğini, ancak gittikten sonra da arkasından ajan, işbirlikçi ya da benden yararlanmaya geldi şeklinde sözler söylediğini, fakat Doğu PERiNÇEK hakkında övücü sözler söylediğini, Doğu PERiNÇEK'in Abdullah ÖCALANTa görüşmesinin ardından bu görüşmesini bir kitap haline getirip yayınlatması ve Aydınlık dergisinde dizi halinde yayınlamak suretiyle varlığı yokluğu çok fazla hissedilmeyen Abdullah ÖCALAN ve PKK örgütünün Türkiye siyasetinde gündemleşmesini ve ülke içerisinde örgütün taban bulmasını sağladığını, 15 Ağustos 1984 olayları ile örgütün adını Türkiye'de hissettirmişse de daha sonra yapılan operasyonlarla örgütün ağır darbeler aldığını, örgütün o dönemde siyasi olarak ta sıkışmış bir durumda olduğunu ve yayınlanan bu görüşmenin adeta örgüt için bir can simidi haline geldiğini, bu röportajın yayınlanması ile Doğu PERiNÇEK'in örgütün adeta ikinci lideri konumuna geldiğini ve yayınladığı bu kitabın örgüt mensuplarının evlerindeki kitaplıklarda yerini aldığını,
    Doğu PERiNÇEK'in Abdullah ÖCALAN'm Türkiye ve Türk askerine karşı silahlı mücadele ettiği dönemlerde Abdullah OCALAN'la görüşüp hatta bu görüşmelerini yayınlamak suretiyle örgütün propagandasını yaptığı halde, bugün her ne kadar Abdullah ÖCALAN'm samimiyetsizlikle suçlansa bile bir barış ortamından bahsetmekte ve çözümün diyalog ile olabileceğini söylediğini, ancak Doğu PERiNÇEK'in ise tam da bu dönemde Abdullah ÖCALAN ve PKK'ya karşı çok ciddi söylemler ve yayınlar yaptığını ve Doğu PERiNÇEK'te ki bu değişimi anlamakta güçlük çektiğini..." beyan etmiştir.

    shf.314
    0 ...
  10. 128.
  11. "...içeriğinde Kurmay Yüzbaşı Ceyhan KARAGÖZ tarafından 12.12.1994 tarihinde hazırlanan GiZLi ibareli, PKK terör örgütü hakkında ders notu olduğu, bu ders notu içeriğinde PKK terör örgütünün 27 Kasım 1978 tarihinde Diyarbakır Lice ilçesi Ziyaret Köyünde aralarında Abdullah ÖCALAN, Doğu PERiNÇEK, Ahmet TÜRK, Mehdi ZANA ve Cemil BAYIK gibi kişilerinde bulunduğu, 25 kişi tarafından kurulduğu, devamında örgütün gerek siyasi gerek silahlı girişimi ile PKK'nm Ermeni ve Asala işbirliğinden bahsedildiği, devamında Doğu PERiNÇEK'in bu ders notuyla ilgili Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğu,
    Dokümanın ilerleyen bölümlerinde PKK'nm genel sekreterinin Abdullah ÖCALAN olduğu, Doğu PERiNÇEK'in Beka vadisindeki PKK kampında Abdullah ÖCALAN ile görüştüğü, ayrıca Abdullah ÖCALAN'ın Türkiye'ye getirilmesi ve imralı Cezaevine kapatılmasıyla başlayan süreç içersinde OCALAN'm avukatlanyla Doğu PERINÇEK arasında başlayan teori ve düşünce alışverişinin dikkat çekici olduğu belirtilmiştir.

    ...

    ERGENEKON terör örgütüne yönelik yapılan operasyonel çalışmada yakalanan Mehmet Adnan AKFIRAT isimli şahsın ikametinde yapılan aramada; "işçi Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu PERiNÇEK'e başlıklı PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün sözde GARZAN Eyaleti Karargâh Komutanlığı tarafından gönderildiği belirlenen el yazması dokümanda; DOĞU PERiNÇEK isimli şahsın PKK/KONGRA-GEL örgütünün bir neferi olduğu ve liderin (Abdullah ÖCALAN) ona duyduğu güvenin tam olduğu, Türkçülük hareketinin yok olması çalışmalannda kendisinin örgütten daha fazla çaba sarf ettiği'" şeklinde doküman ele geçirilmiştir..."

    shf.310
    0 ...
  12. 127.
  13. ey bir yığın bomba sen nelere kadirmişsin dediğim, sonra ardarda ünlemli ünlemli şu cümleleri sıraladığım: of be, şu veli küçük ne adammış,zeki şüphesiz; ama olmaz ki şimdi bi ben eksiğim; ne bir de silah yardımı mı yapılmış, bugün beş şehit daha verdik halbuki, yazıklar olsun; yuh artık 1923 mü?; ben de gizli tanık olabilir miyim? olmadı gizli sanık da olabilirim, kod adım anlemis ya da anlamamış olsun; bu ne yaaa,kapat şu haberleri,bu nasıl bir ülke,isviçre de böyle midir?

    bir anda sandıklarımız,kurulanlar tepetaklak oldu değil mi? kim ak, kim kara hiç anlayamayız artık!
    1 ...
  14. 126.
  15. 125.
  16. birileri degil iddianamede yer almasi, mahkemede 50 farkli sekilde kanitlansa, yaptiklarini kendi gozleriyle bile gorse, "akp attiriyo bi kere onlari iceriii pis dinciler" demekten vaz gecemeyeceklerini gostermistir. bu tavrn tek bir adi vardir o da; bana ulusalcilar suc isliyor dedirtemezsiniz...
    3 ...
  17. 124.
  18. Muhammet YÜCE'nin Coşkun ÇALIK'a gönderdiği mesajda; "...GAZETECi ORHAN PAMUK VAR OnU HALLEDECEZ 2 TRiLYON ALACAZ HAZIRLIKLARI YAPACAZ hrant dink'i VURANLARLA DA HALiL GORUSMUS. SEDAT PEKER, ALAATTIN çAKICI ARKAMIZDALAR..."

    shf.289
    0 ...
  19. 123.
  20. "...sedat PEKER ile Feridun ÖNCEL arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
    Sedat'ın:
    Böyle sağda solda BiKAÇ TANE KAHVEYE MAVEYE ATEŞ EDiP ORTALIĞI KARIŞTIRIP. GASTECi DiYODUKi, AMAÇ ORTALIĞI KARIŞTIRMAK." "...ÖYLE ÜÇ BEŞ TANE FAiLi MEÇHUL CiNAYET YAPACAZ. ORTALIK KARIŞACAK. BiDE BUNLARIN SONU KÖTÜ OLACAK YA. Dediği..."

    shf. 289
    0 ...
  21. 122.
  22. "..Ayrıca M.Fikri KARADAĞ liderliğindeki hücre yapılanmasına yönelik yapılan çalışmalarda, ülkede kaos, anarşi ve terör meydana getirmek için ciddi eylem planlan yaptıkları, bu çerçevede DTP Milletvekilleri Ahmet TÜRK, Melahat TUNCEL, DTP'li Diyarbakır belediye başkanı Osman BAYDEMiR ve yazar Orhan PAMUK gibi isimlere silahlı saldırı gerçekleştirmeyi planladıklan,
    Eylemi gerçekleştirecek tetikçiler Muhammet YÜCE ve Coşkun ÇALIK'm kendi aralannda yaptıklan görüşmelerde,
    "Öylede yk boylede, en azından hayatımızı kurtannz babalar gibi yatar çıkanz, zaten Sedat PEKER yakalanınca bizi kendi koğuşuna aldıracakmış, en büyük biz olacaz paranın da herseyinde eniyisini yapacaz halaoğlu, bu saatten sonra bize bu gider" dedikleri,
    Bu görüşme ile ilgili şüpheli Coşkun ÇALIK ifadesinde; Muhammet'in ilk önce bana DTP milletvekili Ahmet TÜRK'e suikast yapılacağını söylediğini, ancak daha sonra bu eylemi gerçekleştirmeleri halinde PKK terör örgütünün ailelerine bela olacağını, bu durumu Fikri Albay'a söylediğini, bunun üzerine Fikri Albay'm da öyleyse Orhan PAMUK'u öldürün dediğini, bu olaylan Muhammet YÜCE'den öğrendiğini,
    Yine Muhammet YÜCE'nin kendisine yakalanmalan halinde Sedat PEKER'in cezaevinde kendi koğuşuna aldıracağını, çok rahat şekilde cezaevinde günlerini geçireceklerini söylediğini beyan etmiştir."

    shf. 284
    0 ...
  23. 121.
  24. "...tanık 1995 yılında Gazi mahallesindeki kahvehanenin taranması olayıVeli KÜÇÜK ile birlikte hareket eden Osman GÜRBÜZ'ün gerçekleştirdiğini, aynı oluşum içersinde Sedat PEKER'in de bulunduğunu beyan etmiştir.
    Sedat PEKER'in telefonda anlattığı olaylarla gizli tanığın anlatımları birlikte değerlendirildiğinde, Sedat PEKER'in bahsettiği 10 sene önce kahvehane tarama olayının Gazi Mahallesindeki kahvenin taranması olayı olduğunun anlaşıldığı,
    Sedat'ın söylemlerine göre gerçekleştirilen bu kanlı eylemlerin devlet karan ile yapıldığını zannettiği, dolayısıyla yukanda da belirtildiği gibi "ERGENEKON" terör örgütünün kendilerini DERiN DEVLET olarak lanse ettikleri bir kez daha anlaşılmıştır..."

    shf.283
    0 ...
  25. 120.
  26. "Sedat PEKER tüm kamuoyunda da MAFYA olarak bilinen bu güne kadar defalarca hakkında değişik suçlardan işlem yapılan ve son olarakta mahkeme karan ile suç örgütü liderliği onaylanan birisidir. Veli KÜÇÜK ise uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri içersinde kritik ve hassas yerlerde görev yapmış ve emekli olmuş bir generaldir. Fakat Sedat PEKER'le olan ilişkisi 1992 yılında başladığı göz önünde bulundurulduğunda görev yaptığı günlerden bugünlere kadar artan bir bağlılık ve samimiyetle gizli ve şifreli bir şekilde devam ettiği görülmüştür.
    Bu ilişki hem Veli KÜÇÜK'e hemde Sedat PEKER'e sorulduğunda açıklayıcı ve makul bir cevap vermedikleri gibi öne sürülen delillerlede çelişen beyanlarda bulunduklan görülmüştür.
    Çünkü hayatın akışı içersinde böyle bir ilişkinin makul ve anlaşılır olması düşünülemez. Dolayısıyla Veli KÜÇÜK ile Sedat PEKER arasındaki ilişkinin boyutu ve şekli dahi "ERGENEKON" terör örgütünün yapısını ve faaliyetlerini çok iyi göstermektedir."

    shf. 282
    0 ...
  27. 119.
  28. 118.
  29. "...Aramalar neticesinde; Şüpheli ilhan SELÇUK'ta kendi el yazısıyla yazmış olduğu, Oral Çelik'e yaptırılması muhtemel bir iş için 500 bin dolar teklif edilmesi ve bu konuda yapılan gizli bir toplantıya ait notların ele geçirilmiştir..."

    shf.492

    iddianamenin bu kısmında hemen oral çelik'in kim olduğuna bakmamız gerekiyor. öyleyse buyrun:
    (bkz: oral çelik)
    500 bin dolar mı? o sadece av tüfeği parası.
    0 ...
  30. 117.
  31. "... tanık 2005 yılında mersinde meydana gelen bayrak yakılması sonucu meydana gelen ve tüm Türkiye'de Çeşitli olayların meydana geldiği olayda bayrağın bizzat provokasyon amaçlı olarak ERGENEKON terör örgütünün üyelerinden Ali KUTLU vasıtasıylaorganize edildiğini beyan ettiği, Meclisi ele geçirip darbe yapmak amacıyla 10 bin adet kalpak ve bere sipariş edildiği, bu derneklerin üst düzey yönetiminde önemli kararları Veli KÜÇÜK'ün aldığını ve problem çıktığında derneğe gelerek bu konuda dernek üyelerini yönlendirdiğini beyan etmiştir." shf.128
    1 ...
  32. 116.
  33. "Fundamentalist faaliyetler doğrultusunda kurulan çeşitli vakıfların yurt içi ve yurt dışında halktan para toplayarak güçlenmesinin önüne geçilebilmesi için de aynı kulvarda kurulacak naylon bir vakıfla önlenebilmesi mümkün kılınacaktır. " Denilerek kurulacak dini görünümlü vakıflarla halktan para toplanması amaçlanmaktadır. shf. 100

    "Dosyadaki delillerden ve örgütsel ilişkileri emir-komuta zincirindeki yerleri göz önüne alındığında; şüpheliler ilhan SELÇUK,Veli KÜÇÜK, Doğu PERiNÇEK, (Zafer kod) Muzaffer TEKiN, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU, ve Paşa(kod) M. Fikri KARADAĞm ERGENEKON terör örgütünün yapılanmasında gizli olan ve önemli kararlan aldıkları, soruşturma kapsamında şu ana kadar deşifre edilebilen örgütün üst düzey sorumluları ve yöneticileri oldukları, her birinin sorumluluk ve görevlerinin farklı olduğu, belirtilen bölümün tamamı deşifre edilememiş ise de, bu şüphelilerin örgütsel oluşum içinde belirtilen görevleri yürüttükleri sonucuna ulaşılmıştır." shf. 106
    0 ...
  34. 115.
  35. saf halkımın gözüne bazı gerçekleri sokulduğu halde,gereksiz şişirilme bir olay olarak görülen iddianame.
    2 ...
  36. 114.
  37. beni ne zaman içeri alacaklar diye beklememe sebep olan dava. Gecenin bu saatinde kapı niye çalıyor kim gelmiş olabilir.
    2 ...
  38. 113.
  39. final ile inandık başardık. işte iddianame nin 606. sayfasında geçen okunası metni size pasaj halinde yorumsuz aktarıyorum. sorguya alınan halil behic gurcihan e flash diskinden çıkan bunu-da-okuyun-yavşaklar.doc isimli belge;

    ''sizi gidi yavşaklar,
    kendinizi çok teknolojik bir şeyler zannediyorsunuz di mi. elinize geçirdiğiniz dosyaları bir halt zannedip seviniyorsunuz di mi...

    sizler salaksınız...
    benim telefonumu dinletip ....birgün koparılacak o kafalarınız başka yerlere soksanız daha iyi edersiniz yavşak o....
    ben telefonda da her yerde de ....sizin ananızı s...., bacınızı s.... sürece bana kimse karışamaz. aslında kendi evimde olduğum sürece .... de kimse karışamaz.
    o kendinizi çok teknolojik zannetmenizi sağlayan .... ve bakın bakalım beyninizin içinden bir ses geliyor mu. beni dinlemek kolay. siz kendi beyninizin içini dinleyin. ordan bir ses duymakta çok zorluk çekeceksiniz.

    sizler birer salaksınız...
    elalemin özel hayatına karışmayın. çünkü kimler olduğunuzu tespit ettiğimde ben sizin bütün özel ve genel hayatınızaöyle bir karışacağım ki ortalık karışacak.
    haydin yallah taş arabaları sizi. ha bu arada.. çok iyi yemleniyorsunuz, my documents'ın altındaki her belgeye hatim indirip, rapor edin emi...

    fbi'in .... sizi...''

    sy 606...

    ek: halil behic gurcihan sözlükte behic gurcihan olarak geçiyor.
    0 ...
  40. 112.
  41. tuncay güney'in söylemesi şartıyla, internette en çok indirilen mp3 rekorunu ismail yk'nın elinden alacak olan iddaa-nağme.
    1 ...
  42. 111.
  43. 110.
  44. kafalarda enteresan sorular uyandıran iddianeme.

    şöyleki bugün izlediğim haberlerde, şöyle bir haber vardı: işçi parti' sinin bir şubesinde, yargıtay binasının krokilerini içeren belgeler filan bulunmuş. hatta yerini iddianemede masada bulunduğunu yazmışlar.şimdi akılda uyanan soru şu ben bu olayın içerisinde olsam ve işçi parti' si genel başkanı da içeri alınmış iken, elimde böyle önemli bir belge olacak ve ben bunu uzunca bir zaman saklıycağım. hatta saklama da değil masanın üzerine bırakıcağım ki birileri bunu elleriyle koymuşlar gibi bulsun.

    benim buna inanasım gelmiyor hatta değil ben buna, inanan biri varsa beri gelsin. dünya' nın en salak adamı bile elinde herhangi bir olayla ilgili bir belge varsa, yapacağı ilk iş ondan kurtulmaktır.

    burnuma pis pis kokular geliyor nedense. herhangi bir taraftan değilim ama; belkide fazla dizi izlemekten böyle mantık hatalarını görünce söylemeden edemiyorum.

    hey scofield dostum, gir şu işin içine yada 4.sezonda anlat bize herşeyi.
    5 ...
  45. 109.
  46. http://www.hurriyet.com.t....asp?gid=229&sz=38986

    ilhan selçuk, veli küçük, kemal alemdaroğlu, doğu perinçek gibi isimler hakkında iki kere ağırlaştırılmış 500'er yıl ceza istenen iddianame.
    yuh devenin bale pabucu artık. 500 yıl...

    ayrıca şimdiye kadar hiç bahsedilmeyen bir de 1 numaralı lider çıktı ortaya.

    -----alıntı-----
    "1 numara hitap ettikleri kişinin adı görüşmelerde doğu bey, hayrettin bey ve sadullah bey diye geçti. türkeli gazetesi’ne sık sık gelen 1 numara, 60-65 yaşlarında, sarı saçlı, göçmen tipli, saçları seyrek, sert mizaçlı, bıyıksız, sakalsız. Çevresi kendisine "komutanım" diye hitap ediyor. 1 numara tip olarak sanıklardan muzaffer tekin'e benziyor, ancak ondan daha zayıf. hiçbir gazetede resmini görmedim. telefon kullanıyor, ancak telefon numarasını kimseye vermiyor."
    -----alıntı-----

    ayrıca,

    "devletin gizli belgelerini ele geçirmek" adı verilen bir suçun da içinde geçtiği iddianame.

    eee ne var bunda?
    ne yok ki?
    sen devlet olarak gizli(!) belgelerine sahip çıkama, sonra da böyle komik duruma düş. yapmayın allasen.
    koskoca devletin gizli(!) belgelerine bak!

    bir bakıyorsun toronto'lu hahamın elinde, bir bakıyorsun herhangi bir uzman çavuş sahip olmuş!!!

    vay vay vay. vay ki ne vay...
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük