ergenekon iddianamesi

entry184 galeri0
    157.
  1. mahkemenin görevi armut toplamak olduğu için ekteki milyonlarca sayfa belgenin sahte olup olmadığına bakmadan kararı verecektir: iddianamede adı geçen herkesin -oy birliği ile- idamına...
    1 ...
  2. 156.
  3. patlamaya hazır bomba. ama kimin elinde patlayacağı henüz belli değil. ama ben gelişmelere bakarak savcı zekeriya öz'ün elinde patlayacağına bahse giriyorum. hele dosyada yer alan uğur mumcu cinayeti ile ilgili raporu da içeren on beş adet mit belgesinin de sahte olduğu bizzat mit tarafından açıklandıktan sonra. zekeriya öz artık kafasını duvarlara vuruyor mudur bilmem artık.

    http://www.ihlas.net.tr/detail.asp?id=60704

    not: linki ihlas'tan veriyorum ki kimi dinci şakirtlere de sempatik gelsin diye. ne de olsa onlarda kafa yok biat etmek var. belki ihlas onlara akıl fikir verir.

    amin..
    3 ...
  4. 155.
  5. 154.
  6. ergenekon operasyonu doğrultusunda suçlu olduğu idda edilen kişilerin listesinin bulunduğu iddaname. suç bölümünde silahlı terör örgütüne üye olmak yazıyor.

    iddaame çok ilginc şaka gibi birşey. 41 sayfasında örgüt üyelerinden birini M.Kemal Atatürk olduğu üyeler tarafından iddia edildiği söyleniyor.

    http://i.milliyet.com.tr/...n/iddianame.aspx?sayfa=41

    iddanameyi okuyunca bu kadar şeyi bu kadar kısa zamanda nasıl yapmışlar diyebiliyorsunuz. Nato binalarına bombalı saldırıdan tutunda, Tayyibi öldürmeye kadar adamların planı var. bunlara ek olarak mafyaya bağlantıları oldukları idda ediliyor.

    her sayfasında bu ne saçmalık dyeceğiniz bir idda name bu örgüt nato tarafından komunizme karşı kurulmuş. bir başka iddada örgütün ilk frikiğini susurluk olaylarıyla vermiş olması. 48 sayfada ise kabul edilemez bir idda var, örgütün türk silahlı kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösterdiği açıkca yazılmış. fakat genel kurmay bunu yalanlamıştır. mit müsteşarlıgınında örgütle balantısı olduğunu yalanlamış dosyaların asılsız olduğunu açıklamıştır. emniyette aynı açıklamayı yapmıştır.

    herkes delillerin asılsız olduğunu yazmış açıkca, o zaman suç ne suçlu anlamadım ben bi şey valla.

    örgutun hedeflerinden biri cumhurıyet gazetesi örgut baskanı ılhan selcuk.

    iddianamenin tamamı okununca anlaşılanacak durum şu örgütün geçmişinin altıyüz yıllık oldugu anlamı çıkıyor. içi boş bir iddianame.

    bkz: kicindan uydurmak
    2 ...
  7. 153.
  8. 152.
  9. zaman gazetesi olarak pdf dosyaları halinde yayımlanan iddia..

    ne kadar önem veriyorlar son zamanlarda bu iddianameye.
    0 ...
  10. 151.
  11. 150.
  12. fatih altaylı'nın '' yok '' dediği bir örgütün iddianamesidir.
    0 ...
  13. 149.
  14. mahkemeye sunulan delil klasöründe, mit ajanı olarak da kullanılan, örgütün azılı işkencecileri arasında hülya avşar, fatma girik, zuhal olcay, emel sayın, ilhan cavcav ve merhum osman yağmurdereli gibi isimlerin bulunduğu iddianame.

    sıkı durun örgütün uzman işkencesi de da fatih ürek'miş.

    savcı zekariya öz'ü böyle ciddi bir iddianameye imza attığı için kutluyorum.

    http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=397770
    1 ...
  15. 148.
  16. alevi adını kullanarak orgutlenmeye calısan bir gruba dair iddiaları da icinde barındıran iddianame.

    bazı insanlar sadece 1619. sayfayı koselerine tasıyarak yine popularite yaptılar. 1618. sayfada her sey daha acık.
    0 ...
  17. 147.
  18. içinde, amerika da bulunan sayntoloji tarikatına ait bir takım iddialarında bulundugu iddianamedir.

    nasıl yazıldıgını hatırlayamadım, ikincisi bu bir saka degil.
    0 ...
  19. 147.
  20. ''dağ fare doğurdu'' zırvalarının hiç bu kadar turnusollanmadığı, taraf olanların ise hiç bu kadar delilli çıkmadığı iddianame.
    0 ...
  21. 146.
  22. ergenekon isimli pis erk toplaşkasının pkk'nın kurucusu olduğu gerçeğini es geçmediğini umduğum ayarmatör 'rehber'.
    az * değinmiş gibi...
    0 ...
  23. 145.
  24. 28 şubat darbesinden sonra bankaların esrarengiz bir şekilde boşaltılmasını unutan balık hafızalı mankafaların ergenekon'un darbe çığırtkanlığının perde arkasını görmesinin mümkün olmadığını bize anımsatan iddianame. işte bakmak var, görmek var. göz var göt var. at gözlüğü var devekuşu var. öküz var mal var. hasılı var oğlu var. evet bak ben de burda sadece küfrettim. başka bir mesaj yok bu entryde. hey allahım ya.
    2 ...
  25. 144.
  26. "o ona hakaret etti bu buna böyle dedi. arada küfrediyorlar millete ana avrat düz de gidiyorlar, vay anam bunlar çok terbiyesiz küfürbaz pis adamlar. asın bunları" şeklinde düşünen bir amcanın, başka amcaların, hepsinin el emeği gör nuru.
    0 ...
  27. 143.
  28. "Başka bir telefon konuşmasında M. V. D.'nün "Paşam ben ihtilal istiyorum, yemin ediyorum. Askeriye el koysun" dediği, Mehmet Fikri KARADAG'm da "Yani hiç bir asker, onu yapacak kapasite de adam yok ki" diyerek bir dönem üniformasını giydiği vazife yaptığı Türk Silahlı Kuvvetlerini aşağıladığı ve hakaret ettiği, aynı görüşmenin devamında hızını alamayarak "BU ŞEREFSiZ KÖPEK MiLLET DE BUNLARA OY VERiYOR iŞTE" diyerek Türk milletine hakaret ettiği anlaşılmaktadır.

    Diğer taraftan yine şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ'a bağlı olarak faaliyet yürüten şüpheli Muhammet YÜCE'nin yaptığı telefon konuşmasında, ülkede kaos anarşi ve terör çıkarmak istemelerinin kendince amacını dile getirdiği ve "iyi belki savaş çıkarda o kuyumcuları muyumcuları soyak o adamları" "Belki millet savaş telaşına düşer amma koyım yaralı ölü, bizde gidek bankaları soyarık anıma koyım." "Benim derdim o. YOKSA NE SiKERiM BEN TÜRKiYE'Yi AMINA KOYIM HE?" diyerek oluşturacakları kaos ve anarşi ortamında ERGENEKON terör örgütünün planlarım dile getirdikleri anlaşılmaktadır."

    shf. 423
    1 ...
  29. 142.
  30. "Şüpheli Emin GÜRSES bu kez başka bir telefon görüşmesinde, Harp Akademilerinde gerekli uyarıyı yaptığı ve bu çerçevede "...Şimdi ben komutanlara Harp akademisinde söyledim. Ben olsam başörtüsü maşörtüsü serbest ister götünüzü açın ister anımızı açm başınızı ne ederseniz edin serbest. ONDAN SONRA DERiM Ki EKiPLERE KARDEŞiM KAVGAYI BAŞLATIN. MiLLET BiRBiRLERiNi YESiNLER BiR BUNU YAPARIM. Bak tam zamanıdır. Bırakacaksm birbirini yesin millet. Ondan sonra Tayyib oradan çıksın altından" diyerek bir öğretim görevlisinin ülkede kaos anarşi ve terör ortamı oluşturulması için ne kadar alçakça yöntemler öne sürdüğü ve bu düşüncelerini Harp Akademilerinde dile getirdiği görülmüştür."

    shf 422
    1 ...
  31. 141.
  32. "ERGENEKON terör örgütünün özellikle devlet yönetiminde farklı düşüncelere tahammül edemediği, farklı düşüncede olan hemen herkesi "ikinci cumhuriyetçi" , "işbirlikçi" , "karşıdevrimci" , "ABD-CiA-MOSSAD Ajanı" /'tarikatçı" , "dinci" , "dönek" , "hain" gibi karalama kampanyalarıyla halk önünde küçük düşürmeye çalıştığı, "fişleme" faaliyetlerine giriştiği, halkı bu kişilere karşı kışkırttığı ve kahraman Türk Ordusu içinde kendi düşüncelerini benimsemiş ve kabul etmiş olduğuna inandığı bir gruba kendi menfaatleri doğrultusunda bir darbe yaptırarak mevcut yasama (TBMM) ve yürütme kurumlarını lağv ederek yerine kendi düşünce ve amaçlarına uygun bir yönetim tesis etme yönünde faaliyetlere giriştiği tespit edilmiştir."

    shf. 418
    0 ...
  33. 140.
  34. "BÖLÜM IV
    ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN GERÇEKLEŞTiRDiĞi EYLEMLER

    1. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ıskata teşebbüs

    2-Darbe ortamı hazırlamak amacıyla halkı Türkiye cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyana tahrik,

    3- 05 Mayıs 2006 tarhinde Şişli'de bulunan Cumhuriyet Gazetesi merkezine el bombası atılması.

    4-10 Mayıs 2006 tarihinde Şişli'de bulunan Cumhuriyet Gazetesine el bombası ile ikinci saldırının gerçekleştirilmesi.

    5-11 Mayıs 2006 tarihinde Şişli'de bulunan Cumhuriyet Gazetesine el bombası atılmak suretiyle üçüncü saldırının gerçekleştirilmesi.

    6- 17 Mayıs 2006 günü Danıştay 2. Dairesine yönelik gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucu Danıştay üyesi Mustafa Yücel ÖZBiLGiN'in öldürülmesi ve 2 üyenin yaralanması.

    7-13 Haziran 2007 günü istanbul-Ümraniye ilçesinde bir adrese düzenlenen operasyonda 27 adet el bombası ele geçirilmesi.

    8-25.06 2007 tarihinde Eskişehir'de emekli Yüzbaşı Fikret EMEK'den 12 adet el bombası, 2 adet uzun namlulu silah, llkg C3 patlayıcı madde, llkg TNT patlayıcı madde, 2 adet ruhsatsız silah ve bol miktarda dokümanın ele geçirilmesi.

    9-Devlete ait gizli bilgi ve belgelerin elegeçirilip amacı dışında kullanılması,
    10-Kişilerin siyasi felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydetme eylemleri,

    11- Silahlanma, ruhsatsız silah bulundarma ve taşıma eylemleri..."

    shf.416
    0 ...
  35. 139.
  36. "...21. yüzyılda dünya politikacılarını ve siyasetçilerini istihbarat örgütlerinin biçimlendireceği belirtilmiştir. Dünyada var olabilmiş tüm sistemlerin ülke çıkarlana ve mevcut rejim ilkelerine aykın ideolojilere ait siyasileri engellediği bunu ise 1-Suikast, 2-Dez-Enformasyon yöntemleri ile yaptığı belirtilmiştir.

    Devamında Türk insanının okumadığı, kültürel anlamda dünya görüşü gelişmediği, bu nedenle kolayca kandırılabildiği, dolayısıyla Dez-Enformasyonun olumsuz olduğu, kişisel çıkarlar adına siyasete yönelmiş ve hedefe ulaşabilmek adına her şeyi mubah sayabilen siyasilerin engellenebilmesi için geriye kalan tek yolun SUiKAST olduğu belirtilmiştir..."

    sfh.370
    0 ...
  37. 138.
  38. "...Birçok terör örgütü yada MAFYA gruplarında böyle bir özellik görülmese de ERGENEKON terör örgütünün GiZLiLiĞE verdiği önem ve ERGENEKON GiZLi yapılanmasının deşifre olmasını engellemek için, deşifre olmuş örgüt elemanına sahip çıkmama prensibi vardır.
    Örgüt diğer prensiplerde olduğu gibi bu prensibini de örgütün anayasasını teşkil eden ERGENEKON dokümanında "ELEMAN VE ORGANiZASYON" başlığı altında;

    "...örgüt içinde ne denli yararlı olursa olsun, kamuoyunda imajı zedelenmiş bir elemanı örgüt içinde tutmak ve korumaya yönelmek çok sakıncalıdır..." denilmektedir.
    Danıştay olayı failleri yakalandıktan sonra yapılan incelemelerde olay faillerinin örgüt yöneticisi Muzaffer TEKiN ile irtibatı tespit edilmesi üzerine, şüpheli Muzaffer TEKiN kendisini masum göstermek ve yargıyı etkilemek için bıçakla göğsünü yaralayarak intihar girişiminde bulunmuş ve hemen akabinde de bizzat diğer örgüt özel görevlisi Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK tarafından olay basma bildirilerek kamuoyu oluşturulmaya çalışılmıştır.
    Olayla ilgili gözaltına alman Mahmut ÖZTÜRK serbest kaldıktan sonra yaptığı bir telefon konuşmasında, olayın kendilerine kadar olan kısmının aydınlandığı söyleyerek olayın kendileri tarafından gerçekleştirildiğini ve kendilerine kadar deşifre edildiğini beyan etmiştir.

    {bu cümle caps lock} Sonuç olarak örgüt yöneticisi Muzaffer TEKiN gerçekleştirdiği intihar girişimi ile amacına ulaşmış ve olay faili Alparslan ARSLAN ile defalarca telefon görüşmesi olduğu halde serbest kalmıştır. Fakat her şeye rağmen deşifre olmuş ve kamuoyunda da ismi gündeme gelmiştir. Öte yandan yaptığı görev itibariyle ERGENEKON GiZLi yapılanması ile LOBi yapılanması arasında ilişkiyi kurma görevini yapan KÖPRÜ PERSONEL vazifesini yürüttüğünden deşifre olması örgütün GiZLi yapılanmasını riske atmıştır. Bu nedenle örgütün anayasasını teşkil eden ERGENEKON dokümanında belirtildiği gibi "kamuoyunda imajı zedelenmiş bir elemanı örgüt içinde tutmak ve korumaya yönelmek çok sakıncalıdır..." prensibinden hareketle deşifre olan Muzaffer TEKiN örgüt tarafından sahiplenilmediği gibi kendisini cezalandırması yönünde telkinlerde bulunulmuştur.

    Muzaffer TEKiN'in intihar girişimi ile ilgili kamu oyu aracılığı ile mesaj veren diğer örgüt yöneticisi Veli KÜÇÜK bir gazeteciye Muzaffer TEKiN Te ilgili yaptığı açıklamada "bu şekilde intihar olmayacağını, eğer subaysa tabancasını çekerek intihar etmesi gerektiğini, dangul dungul bir intihar şeklinin olmadığını, bugüne kadar olan intiharların böyle olmadığını" demiştir..."
    0 ...
  39. 137.
  40. "...Ergenekon dokümanında belirtilen "NAYLON TERÖR ÖRGÜTLERiNiN OLUŞTURULMASI" yöntemi şüpheli Doğu PERiNÇEK'e sorulduğunda,

    "Naylon terör örgütleri kurmak bizim bazı istihbarat örgütlerimizin ABD ve CIA ve Mossaddan öğrendiği vahim uygulamalardır. PKK yi 1975 yılında acıdır ki MiT kurmuştur. Ve yine acıdır ki Hizbullah denen örgütü kullandıklarını MiT Müsteşarı kamuoyu önünde açkılamıştır ve basında yer almıştır. Peki nerede kullanmışlardır? Bu örgütlere binlerce insanımızı öldürtmüşlerdir. PKK 1975-1980 arasında benim Güneydoğu bölgesindeki en değerli il başkanlarımı ve yöneticilerimi şehit etmiştir, yine Hizbullah benim en değerli arkadaşlarımı şehit etmiştir. Bu Amerikan icatlarını onaylamak ihanet anlamına gelir. Belgenin kimler tarafından yazıldığını bilmiyorum" şeklinde cevap vermiştir..."

    shf.345
    0 ...
  41. 136.
  42. "...DHKP/C örgütü adeta bir tetikçi gibi kullanılmıştır. Sosyalizm ve devrim düşüncesini kendisine maske yaparak, ülkemizi kargaşa ortamına sokacak siyasi cinayetler işlettirilmiştir..."

    "...Soruşturma dosyasındaki delillerden, alman ifadelerden ve ele geçirilen dokümanlardan ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ yöneticilerinden Veli KÜÇÜK'ün DHKP/C adlı terör örgütü ile ilişki içersinde olduğu ve söz konusu örgütü ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaç ve hedefleri doğrultusunda kullandığı ve kontrol altında tuttuğu anlaşılmaktadır..."

    shf.342
    0 ...
  43. 135.
  44. "ERGENEKON'DA 20 BiN FERSAH



    iki gündür oku babam oku, iddianame'den yaprakları ve saygıdeğer medyamızdaki yansımalarını okuyorum.



    Aklıma yığınla soru takılıyor. Adeta çapari oltalarına takılan balıklar misali...

    En başta şu soru: Sayın iktidar sempatizanı, gönüldaşı, fan'ı medya yazarları iki bin beş yüz sayfalık iddianameyi hangi arada derede okudular da, bu kadar çabuk klavyelere sarıldılar?

    Ve ikinci soru: Bu bir iddianame. Adı üstünde. Mahkemede, öne sürülen bu savların doğru olup olmadığı araştırılacak, karara bağlanacak...

    E, şu anda sadece "iddianame"de yer alan bir sürü iddia, sanki yüzde yüz gerçekmiş gibi neden ortaya sürülüyor? Vayy şunu da yapmışlar, bunu da yapmışlar çığlıklarıyla...

    Bu karmaşada ve kargaşada, iddianame'de gerçekten önemli olan konuların (Veli Küçük, Danıştay saldırısıyla ilgili bağlantılar) gümbürtüye gitme tehlikesi yok mu?



    Ama ne karmaşa! Şarkıcı Emel bile iddianame'ye girmiş, şaşakaldım yani. Veli Küçük'ten müstakbel damadı için torpil istemiş bu sanatçı (telefonda). Asker bir tanıdığı için torpil istemeyen var mı bu ülkede? Veli Küçük'ten istemiş olması, şarkıcı Emel'i hangi bağlamda Ergenekon'a dahil ediyor? Etmiyorsa bu görüşme kaydı iddianame'de ne arıyor? Laf olsun torba dolsun diye mi?

    iddianame bu türden kayıtlarla dolu bir sürü sayfayla kabartılacağına, gerçekten önemli noktalar vurgulansaydı da bu kadar kargaşa olmasaydı daha iyi değil miydi?

    Sonuçta 2500 sayfalık bir iddianameyi okumak her yiğidin harcı değil.

    Düşünün ki bu ülke 20 satırı aşan köşe yazılarını bile okumaktan sıkılan insanlarla dolu. (Acı ama gerçek bir tespit!)



    Bir de Ergenekon'un medyayı ele geçirme planlarının faş edildiği sayfalara çok takıldım. "Medyanın ele geçirilmesi ve kontrolü" başlıklı bölümde çok enteresan bilgiler var. Veli Küçük, kendisini çeteyle ilişkilendiren gazete manşetlerine sinirlenince "Doğu Perinçek gitsin Aydın Doğan'la görüşsün" buyuruyor. Gizli tanık DENiZ, Aydın Doğan'ın "Veli Paşa'ya söyleyin haber yapmamaya gayret edeceğiz. Milliyet ve Radikal gazetelerinde bu haberleri durdururum ama Hürriyet Gazetesi benim değil, Koç'un. Hürriyet için söz veremem" dediği şeklinde ifade veriyor.

    Aynı bölümde ayrıca, Doğu Perinçek'in, Gülay Göktürk, Nuri Çolakoğlu, Faik Bulut, Cengiz Çandar gibi şahısları gazetecilikte yetiştirdiği belirtiliyor. Tuncay Özkan'ın Doğu Perinçek in adamı olduğu ve Doğu Perinçek tarafından yönlendirildiği söyleniyor.



    Bunlar çok enteresan bilgiler. insanın, meğer bu Doğu Perinçek ne kadar ağırlığı olan biriymiş diyesi geliyor.

    Ele geçirdikleri medya ise, KanalTürk, Ulusal Kanal, Avrasya falan şeklinde sıralanıyor.

    ilginç.

    Çünkü bunlar hiçbir zaman öyle fazla iddialı olmayan, büyük kitlelerce seyredilmeyen kanallar. Bu örgüt bu kadar güçlüyse neden en büyük kanallara kol bacak atmamışlar acaba diye sorası geliyor insanın.

    Bir de şu soru takılıyor beynimin ağlarına: Birilerinin kendi fikirlerini küçük bir kanaldan pompalaması "çetecilik" olayına dahil oluyorsa, başka birilerinin "uyarına getirip" etli butlu televizyon kanalları ve gazeteler satın alması neden "gazetecilik" oluyor? Bakınız: ATV-Sabah olayı.

    Bir çelişki var burada ama nerede? Bulun bakalım.



    Bir de bu "gizli tanıklar" meselesi var. Biliyorsunuz bu bizim hukuk sistemimizde yeni bir durum. Son icat. AB uyum yasaları çerçevesinde kanunlara girdi "gizli tanıklar". "Çete"leri çökertmek için gizli tanık kullanılabilecek artık. Ne güzel!

    Ama yine münafıklık etmeden duramayacağım...Bildiğiniz gibi biz AB yolunda bir ülke değiliz, AB bizi hiçbir zaman bünyesine kabul etmiyor...Bu durumda uyum yasaları bizi neye uyduruyor? Biliyorsunuz bir gelişmiş ülke demokrasisi ile gelişmiş olmayan ülke demokrasisi hiçbir zaman aynı şey değildir. Sormak istediğim, bu kadar çok katakullinin ve ayak oyununun döndüğü bir ülkede, bu gizli tanıkların sağlam bilgiler verdiğinin sağlaması nasıl yapılacak?



    Bir de 1 numara olayı var... Bir numaranın eşgali Zihni Çakır'ın "Kod Adı Darbe" kitabında "sarı saçlı, sert mizaçlı" olarak geçiyormuş.

    Bu bana fazlasıyla casus romanı tadında geldi. Bilemeyeceğim artık...



    "Çok güçlü, çok dehşetengiz" olarak adlandırılan bu çetenin TSK'ya, MiT'e falan sızamamış olması "gücü" konusunda beni biraz şüpheye düşürdü, o da işin başka bir boyutu. Ya liderlerinden biri olduğu iddia edilen ilhan Selçuk'un 500 bin dolarlık iş notunu yazıp ortalarda bırakmasına ne diyorsunuz? Biraz acemi galiba bu örgütçüler...



    Şaka bir yana...

    "işte temiz eller!", "işte sonunda derin devlet çökertiliyor!" şeklinde sevinç çığlıkları atmadan önce serinkanlı bir şekilde düşünmekte fayda yok mu?

    Ben "dokunulmazlıkları" kaldırılmamış siyasetçilerle dolu bir ülkede "temiz eller" olayına kati surette inanmıyorum. Ülkeyi sarsan bir cinayette, emniyet soruşturma dışı bırakılıyorsa, siz inanır mısınız temiz ellere?



    Kafama takılan son şey ise Taraf Gazetesinin bu operasyonla ilgili attığı başlık:



    "1923'de kuruldu, 2008'de arınıyor" buyurmuşlar.

    Bu ne demek, ulu manitu adına?

    Türkiye Cumhuriyetinin kurulması da Ergenekon icadı demek istiyorlar herhalde.

    Vay ki vay sayın seyirciler!

    Cumhuriyet mevta olacak diye zil takıp oynayacaklar neredeyse. Ben bu çıldırık neşenin sebebini anlamış değilim.

    Ne sosyal, ne duygusal, ne matematiksel zekam yetmiyor buna.



    Ve son söz niyetine...Bu ülkede yıllardır bir sürü karanlık şeyler oldu. 70'lerin o kanlı günleri, suikastlar, gazeteci cinayetleri...

    Bunlar aydınlansın istiyoruz.

    Ama heyhat, yüzlerce sayfalık kıytırık telefon görüşmesi kayıtlarıyla mı aydınlanacak tüm bunlar?

    Yok Emel Veli Küçük'ten torpil istemiş, yok 1 numara sarı saçlıymış...

    1 numara küçükken karga da kovalamış mı acaba? Durup dururken merak ettim."

    NESLiHAN ACU
    eslidost@gmail.com

    medyatava.net'den alıntı.
    (http://www.medyatava.net/haber.asp?id=46249 )

    "altına imza atarım" demeninn anlamı kalmasa da artık, en azından diyebilirim ki: çok güzel yazmış.
    1 ...
  45. 134.
  46. devletin herhangi bir bağının olmadığı; amerika,cıa,mossad,jitem,gladio gibi örgütlerle bir bağıntısı olmayan derin devlet.. herhalde böyle birşey de anca bizim ülkemizde olurdu..

    bu kadar dış güçlerden yoksun, bu kadar güçsüz bir derin devlet ancak güldürür beni.

    onun dşında kalanlar yalandır..
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük