eren talu

entry43 galeri1
    43.
  1. 42.
  2. kendi kendini iflas etmiş bir iş adamı. vergilerden , borçlardan yırtmak adına. böyle bir kurtuluş planı bulmuş kendince.
    0 ...
  3. 41.
  4. eski kız arkadaşım eren taluyla beraber çalışıyordu. hatta şu meşhur aslantepenin mimarlarındandı.o zamandan beri sevemedim bu adamı yahu bizim kız eren aşağı eren yukarı eren şöyle eren böyle.eren defneye tapıyor ,kullandığı beyaz renk defnenin masumiyetini,siyah renkte kendi asaletini gösteriyor falan filan. bissürü zırva. tee o zaman dedim bu adamın gözü göz değil ama anlayan kim.ama mimarlığı güzel adamın bi keresinde bodrum ev otelde kaldım muhteşem bi konsepti vardı hakkını vermek lazım.
    0 ...
  5. 40.
  6. asıl okuması gereken yazı, şu aşağıda bulunan adam:

    http://www.authorizm.com/...-defne-samyel-hadses.html

    bir zamanların o ünlü, karizmatik çapkınının şu içine düştüğü durum, hak mıdır, hakkaniyet midir?

    Kendine gel Eren.
    2 ...
  7. 39.
  8. sanırım hayat boyu bir gym salonu açmayı düşünmeyecek adam.

    o değil de, "bunların hiçbiri bizi ilgilendirmez, anlatmakla ayıp etmiş, bik bik" diyen insanlar, sözüm size, mahrem hayata madem o kadar saygınız var, röportajın başlığından anlamadınız mı konunun ne olduğunu? ne diye okudunuz kuzucuklar? önce kim ne demiş, kim kimle ne yapmış diye it gibi merak etmek, sonra da ikiyüzlülük yaparak ahlak abidesi gibi davranmak çok mu prim yapıyor?
    0 ...
  9. 38.
  10. eşi tarafından ihanete uğramış, parasını bir ihalede kaybetmiş mimar. herşeye rağmen samimi ve çok güçlü bulduğum erkek kişisi. (bkz: defne samyeli'den soğuma nedenleri) inanın eren'i samimi buluyorum.
    2 ...
  11. 37.
  12. evlilikleriyle ilgili söylenenlerden sabır taşı çatlamış ve içini basına dökerek herşeyi ortaya dökmüş adamdır.
    0 ...
  13. 36.
  14. insanı evlilikten soğutan kişidir.
    prozacinsani der ki, bir evlilikte o evliliği bitirecek her ne yaşanmış olursa olsun bu o iki kişinin arasında kalmalıdır. hele ki çocuklar varsa! bu ne densizliktir eren bey, silkelenip kendinize gelin. eşiniz, değil yüzde yüz yüzde bir milyon hatalı olsa bile, bunu çocuklarınızın ruh sağlığı için cümle aleme duyurmamanız gerekirdi. eğer gerçek bir beyefendi olsaydınız bunu yapardınız. bu sonuç şunu gösteriyor, eşiniz sizi yüreğinden yok yere terk etmemiş. ve bir kadın aldatıyorsa boşanmanın yolunu tutmuş demektir. bu aşamada onu suçlayıcı beyanatlarda bulunurken, yalnız kaldığınızda kendinizle de hesaplaşın.
    1 ...
  15. 35.
  16. ünlü edebiyatçı recaizade mahmut ekrem'in bilmem kaçıncı nesil torunudur kendisi. galatasaray aşkı da buradan gelmektedir; çünkü büyük büyük dedesi(rme) galatasaray lisesisin kral edebiyat öğretmenlerinden biriymiş.
    0 ...
  17. 34.
  18. oldum olası ailevi problemlerini aile dışında çözmeye çalışan kişilerden hazetmem. bunu o problemin kendisinden daha büyük, daha mühim ve daha haysiyetsizce bulurum. idrak yolları enfeksiyonundan muzdarip olduğunu düşündüğüm aldatıldığını iddaa eden tarafın, çiftlerin birbirlerinin mülkü olmadığını anlaması için bazı şeylerin taa en başından bir çocuğa anlatılır gibi kendisine anlatılması elzem bir hal almış gibi görünüyor.

    her ne sebep ile olursa olsun, ne kadar haklı olursanız olun, sizinle yaşamak istemeyen birini sizinle yaşamaya zorlamak, toplum içinde çocuklarınızın annesinin/babasının iffetini sorgulanır hale getirmeye çalışmak haysiyet noksanlığına delalet eder.ayrıca belirtmek gerekir ki canlarının acısıyla acımasız bir biçimde birbirlerine saldırmaya meyyal kişilere alan açmak, mevzi vermek ise gazetecilik başarısı değil olsa olsa leş yiyiciliktir...
    0 ...
  19. 33.
  20. iki gündür ertugrul özkük ün köşesini işgal eden kişi, onu yazıp duruyor sıkıldım.
    2 ...
  21. 32.
  22. yakın zamana dek hayatın çok iyi davrandığı bir adam eren talu. hep signe projeler,birbiri ardına yüksek getirili işler, şan, şöhret, erkek popülasyonunun yüzde 99.99' unun dibinin düşeceği dünyalar güzeli bir eş, galatasaray yöneticiliği, hooop oradan stadın ihalesi vs.vs. sonra şemsiye tersine dönüyor, her çıkışın bir inişi var lafını gözümüze sokarak kader,eren talu'yu alaşağı ediveriyor. maddi problemler, dostların ortamdan sırra kadem basmaları, evde huzursuzluk, allah kimseye vermesin. aldatmalar,bir noktadan sonra galiba karşılıklı ki hiç birimizi alakdar etmez ve herkes kendi yoluna gidiyor. işte burada bizi alakadar edecek kısmı başlıyor. eren talu bir zamanlar sevdiği,belki hala da için için sevdiği,kızlarının anası hakkında başlıyor uluorta atıp tutmaya. onu afişe etmeler, aşağılamalar, kaç şişe votka içip üstüne seviştiklerini anlatmalar. bizi hiç ilgilendirmeyen bu mahremiyetin utanmazca ortaya dökülmesi,işte bu bizi çok ilgilendiriyor. bu namertlik, işlerin buraya varmasında kimin daha çok hatalı olduğunu önemsiz kılıyor. ikbalden düşen bir adama duyulan sempati aniden antipatiye dönüşüyor. acılar ve hayal kırıklıkları olağan zamanlarda kayıtsız kalınamayacak kimi insani zaafları hoş görülebilir kılar, kılmalıdır da, hepimiz insanız, etten kemikten yapılmayız, bugün ona yarın bize. fakat eren talu sınırı aşmıştır, hakkı olmadığı bir rövanşı en pespaye şekilde almaya kalkışarak kendini rezil etmiştir. kişinin kendini rezil etme hakkı olup olmadığı tartışılabilir, ancak kızlarına ve eski karısına bunu yapmaya hakkının bulunmadığı açıktır. ha, bir çift laf ta o ayşe arman'a. mutlu musun o röportajı yapmış olduğuna?
    gazetecilik başarısı değil mi, ha,evet.
    0 ...
  23. 31.
  24. Ayşe Arman' ın yaptığı röportajın devamı şu şekildedir.

    Defne Samyeli'nin yeni programındaki mini şortlu görüntüleri seni rahatsız etti mi?
    Ben öyle şeylere takmam. O da, “Ben ölmedim, bomba gibi dönüyorum” diyor. Benimle evlendiğinde 23 yaşındaydı şimdi 38. “Bir şansım varsa kullanayım” diyor. Bu da son derece anlaşılır bir şey. inşallah, bundan sonraki hayatında mutlu olur.

    Peki, yakınların sana “Onu nasıl affedersin, bu kadın seni aldattı!” filan demedi mi?
    Çok diyen oldu. “Sen onu bırakmalıydın” diyen de. Ama şöyle bir şey var: Prototip bir tepki biçimi yok, ben de böyle tepki verdim. Çocuklarımı ve ailemi yeniden istedim. Karımı, bir hastalığa yakalanmış olarak kabul ettim, o hastalıkla savaştım... Ama kaybettim. Kazansaydım, kimsenin haberi bile olmayacaktı, ama kaybedince bütün yaşananlar ortalığa döküldü. Memnun muyum olan bitenden? Hayır değilim. Ama yaşananlar gerçekten de bu...

    Sence o ilişki devam ediyor mu?
    Ediyor. Yanlış anlama takip etmiyorum. Tesadüfen biliyorum. Mahkemeye göstereceğimiz kredi kartı dökümlerinde, Londra'da Marriott Hotel'de kaldığını öğrendim. Çocuklarla Amerika'ya gitmişti, dönüşte onları Türkiye'ye yollamış, kendisi de Londra'da otelde kalmış, yalnız kaldığını da zannetmiyorum. Bu detayı bütün aileden saklamış. Ama tabii onun hayatı, istediği her şeyi yapabilir.

    Şimdi geriye dönüp baktığında, “Hata yaptım” diyor musun?
    Evet, diyorum. Keşke kesip atabilseymişim, sen yoluna, ben yoluna diyebilseymişim, yapamadım...

    Çocuklar?
    Çok çabuk olgunlaştılar. Ama Allah'tan bütün bu anlattıklarım, bir aile kavgasına dönüşmedi. Birbirimizin aileleriyle hâlâ çok yakın görüşüyoruz.

    Sen yeniden evlenmeyi düşünüyor musun?
    Hayatta sakınacağım hiçbir şey yok. Neden olmasın? Her şeyin insanlar için olduğunu bir kere daha anladım. insan, mutlu olmak için elinden geleni yapmalı. Elindekiyle de mutlu olmalı. Biz beceremedik. Çok büyük dersler aldım bütün bu olan bitenden.

    Şimdi para durumun nasıl?
    Sıfır gelir! Bir şekilde idare ediyorum. işin tuhafı, param yok ama hayat yine de güzel. Kızlarımla aram çok iyi, bu en mühim şey. Kalıcı olan zaten çocuklarmış, kadın da adam da gidebiliyor. Gitmezmiş gibi geliyor ama gidebiliyor. Bir şey daha söyleyeyim: Tüm bu yaşananlardan sonra, hâlâ kendime güvenim var. Benim mimarlığım ve tecrübem bitmedi ki, yine gün gelecek, iyi işler yapacağım. Şu anda alacaklılar konusunda baskı altındayım, bir iş yapsam tepeme binecekler ama elbette bu işleri çözüp, yeniden sıfırdan
    başlayacağım.

    Bir insanı tanımak diye bir şey yokmuş

    Eski karını yeteri kadar tanıyor muymuşsun...
    “Yeteri kadar tanımak” diye bir şey yokmuş. insan değişiyor. 23 yaşında tanıdığım kadınla, 38 yaşındaki aynı değil. Bu sadece Defne için de geçerli değil. Hepimizin farklı yaşlarda, farklı insanlarız. “Evleneceğim kadını tanımalıyım”a inanmıyorum yani. Zaten evlendikten sonra bambaşka bir renk ve kimya çıkıyor ortaya. Senin renginle onun rengi birleşiyor, evlenmeden beraberken bir beklentiyle yaşadığın özel hayatın, beklentisiz bir ortak yaşama dönüyor. Dolayısıyla, bir insanı önden tanımak filan palavra...

    Erkek, jimnastik olarak yapıyor kadın ise aşık oluyor

    “Katılmayanlar olacaktır ama ben aldatmanın, çok da mühim bir şey olmadığını savunuyorum. Evet çok acı veren bir şey, belki ilişkinin bitmesi için bir sebep ama ‘namus meselesi' değil benim için. Hepimiz insanız. Erkek de yapabilir, kadın da. Bu sadece erkelere özgü bir şey değil. Ama işte erkek, jimnastik olarak yapıyor, kadınsa ne yazık ki aşık oluyor. O zaman da geri dönüşü olmuyor...”

    25 yaşında bir sevgilim olduğu doğru

    25 yaşında bir sevgilin olduğu doğru mu?
    Doğru. Gayet iyi bir ilişkimiz var. O beni tedavi ediyor!

    Alkolik olsam 2 yıl alkol almadan yaşayabilir miyim

    Tekrar alkole başlamışsın...

    Evet. Ya antidepresan alacaktım, ya tekrar alkole başlayacaktım. ikinci şıkkı tercih ettim.

    Kızma ama şunu da soracağım: Alkolik misin?
    Kızmam niye kızayım. Değilim. Olsam, iki sene alkolsüz yaşayabilir miyim? iki sene bıraktım. Hiç içmedim. Sonra bu olaylar patlak verince, beni rahatlatacak bir şeye ihtiyacım oldu. Bir süre antidepresan kullandım ama ilaç, beni duygusuz bir şey yaptı, bir bulutun içinde gibiydim. “Yok” dedim, “Ben her şeyi hissetmek, acımı dibine kadar yaşamak istiyorum.”

    http://hurarsiv.hurriyet....d=12&tarih=2010-06-28
    1 ...
  25. 30.
  26. malum röportajını okuyunca sadece midem bulandı ve çocuklarına acıdım. kişiliksizliğin nasıl birşey olduğunun somut örneği gibi bu adam.
    2 ...
  27. 29.
  28. karısından başka yaşadığı paralı cinsel ilişkileri "jimnastik" diye tabir eden herif.
    böyle midesiz bir adamın midesini aldatılmak da bulandırmamış bell ki. baksana, "basit bir flört" şeklinde muhabbetleri oluyormuş kendilerinin.
    1 ...
  29. 28.
  30. ayşe arman'a verdiği röportajı okuduğumda, eşiyle nasıl bir dejenere hayat yaşadığını öğrendiğim adamcık.
    2 ...
  31. 27.
  32. bir erkeğin ne kadar alçalabileceğini dünyaya gösteren insan tipi.
    2 ...
  33. 26.
  34. röportajında şoyle bir cümle vardır ki, beni çok düşündürdü gerçekten; "...kendisinden hoşlanan biri varmış, konferansta gormuş. defne'ye mesajlar atmaya başlamış. Defne de bu mesajları yanıtlamış. yataga geç geliyordu sabah 5 e kadar birileriyle chatleşiyordu. o mesajları atan kişiymiş. ben içeri gidince hemen bilgisayarı kapadı ama son mesaj blackberry'sine geldi. telefonu aldım ama elimden kapıp mesajı sildi. bana basit bir flört oldugunu soyledi. be nde inandım. belki de inanmak istedim..."

    ulan nasıl yani ne demek basit bir flört? adam karısının baska erkeklerle flört etmesini kabullenmiş. olabilir diyor. normal karşılıyor.. basit bir flört zannettim! oyle olmasını istedim..

    vay arkadaş..

    sen bu kadar sahiplenmezsen bu kadar bırakırsan, e o da gider.. dogal bir süreç bu.
    2 ...
  35. 25.
  36. eşiyle ve hayatla olan özel paylaşımlarını ortalığa dökmüş, bu nedenle kadın yazarlar ve okurların büyük bir kısmı tarafından vurun abalıya modunda üzerine gidilen mimardır.

    bir kere gerçekten seviyorken aldatılmış veya aldatıldığını hissetmiş birisi değilseniz o empatiyi kurmanız mümkün değil. ben bunu bilir bunu söylerim. hayatta çok acılar vardır elbet ama aldatılmak başka bir şeydir. Cinsel bir aldatmadan eşinin gidip para karşılığı veya bir anlık gaflet ile tensel temas kurmasından bahsetmiyorum. Bunu aşabilirsiniz, bir çıkış kapısı bulabilirsiniz mücadele ederseniz. Ancak, aldatılma beraberinde duygusal bağ da taşımaya başlamışsa bunu hissettiğiniz anı tarif etmek pek de kolay değil bence. içim sızladı diye bir deyim vardır ya işte o sızının anlatılabilir bir tarafı yok. Affetsen o sızıyla yaşamaya ama dışa vurmamaya alışacaksın, kendine saygını zedeleyeceksin ; affetmesen kaybetme acısını içine sindireceksin. Tercihin cesaretinle doğru orantılı. 15 yıldır birlikte aynı evde yaşadığı, çocuklarının annesi tarafından böyle bir duygusal terk yaşadıysa bu adam, ipin ucunu biraz kaçırmasını biraz anlamak lazım.

    Neden bu kadar konuşmuş, keşke konuşmasaymış noktasında katılıyorum ancak karşımızdaki insan mantığıyla hareket edemiyor şu anda. Hayatının her cephesinden bir bomba atılıyor üzerine. para, kariyer, evlilik, sevgili herşey gitmiş. Bunlar giderken bir de hepsinde medyaya yansıyan ve adamı boka batıran yansılamalarla gitmiş. Şu anda yaptığı sadece ben de insanım ulan haykırışı gibi sanki.

    Eren Talu'ya ve magazinsel bir konuya neden bu kadar taktım da bu saatte buraya bu kadar yazdım bu adam için bilmiyorum tam olarak. Ancak röportajda anlattıklarında galiba içinin sızlamasını fazlaca hissettim, üzüldüm. Tez zamanda kolaylıklar diliyorum kendisine.
    1 ...
  37. 24.
  38. özel hayatın bu derece rahat bir biçimde medyaya yansıtılması hoş değil. yaşananlardan ziyade, bunu hangi psikoloji ve nasıl bir dille anlattığı beni daha çok etkilemiştir...

    bir de olayın diğer şahsı nasıl etkileyeceği var.. bakalım defne bu konuda nasıl yorumlar yapacak.. ama hakaten çoook güzel kadın.
    1 ...
  39. 23.
  40. ayşe arman'a öyle bir ropörtaj vermişki okurken ünsan üzülüyo, bu denli mezhep genişliğine hayret ediyo.

    akıl sağlığından d şüphe etmedim değil.

    okumak isteyenlere gelsin
    1 ...
  41. 22.
  42. bize defne samyeli'nin iç yüzünü göstermiş insandır. kadınların çoğu böyledir. hırsları vardır. gücün kölesidirler. erkeklerinin otoriter gücü gittiğinde arkalarına bakmadan tüyerler. kadın kısmı para ve dış görünüşe tapar. hele bir de başkalarına aşık oldular mı atmayacakları takla yoktur.

    defne samyeli erkeğini aldatmış. yalanlar söylemiş. ruh ikizimi buldum ayrılmam lazım gibisinden safsatalarla ayrılmaya kalkmış kendi suçluluğunu bir de adamdan tazminat kopararak örtbas etmeye çalışıyor.

    röportajı okuyan herkes eren talu'ya suç bulabilir ama suçun yüzde 75'i eren talu da değil. ona kanaat getirdim.

    defne'de orada burada masum hanım rollerini oynamaya kalkıyor. el cezire'nin uğur dündar'ı ne lan?
    2 ...
  43. 21.
  44. Erkek aldatımını jimnastik kadın aldatımını neden ben diye gören dejenere insan yavrusudur.
    1 ...
  45. 20.
  46. ayşe arman'a gündeme bomba gibi düşecek bir röportaj vermiş kişi. ilişkilerini, evliliklerini, boşanmalarını, atışmalarını ve kavgalarını medya önünde yapan insanların düştüğü rezilliği görmemizi bir kez daha sağlamıştır.

    bu insanlar evlenmişler. 2 ya da 3 (bilmiyorum) çocukları var. anne baba olmuşlar yani. adam, utanmadan "önceden yurtdışında para karşılığı başka kadınlarla oldum ama duygusallık yoktu. sende yapmışsın ama gel unutalım." demiş. olaya gel. "closer" filminden bir sahne izliyormuş gibi hissettim resmen. filmi izlerken, "oha ya bu kadar da laçkalaşma olmaz yani bi ilişkide. bu ne ya? abartı" demiştim ama bu röportajı ve olanları okuyunca -doğru mudur bilemiyorum ama ben doğru olduğunu varsayarak yorum yapıyorum- closer'a taş çıkarttığını düşünüyorum gerçek kişilerin.

    sen evliyken karını aldat. bunu, normal bi şeymiş gibi söyle sonra o da seni aldatınca da "olsun napalım. ben de yaptım" moduna gir. evlilik bu mudur? sadakat nasıl bir duygudur? baba olmak, anne olmak büyük sorumluluk değil midir? ben mi yanlış biliyorum acaba?

    işte, günümüz ilişkilerinin geldiği nokta:
    --spoiler--
    Beynimden vurulmuşa döndüm. "Bu ne ya?" dedim. Gerisi, çorap söküğü gibi geldi. Artık inkar edecek hali kalmadı. Zaten ben anlamalıydım, daha güzel olmaya çalışıyordu, memelerine falan bir şeyler yaptırıyordu, "Zaten güzelsin, kimin için daha güzel olmaya çalışıyorsun?" diyorum.
    --spoiler--
    bence sussunlar. yeteri kadar rezil oldular. hiçbir şeye saygıları yoksa, bilmem kaç yıllık evliliklerine saygıları olsun.

    not: olaya bak ya. insan, evlenmeye korkuyor şunları görünce.
    1 ...
  47. 19.
  48. linç kültürünün kurbanı olmak üzeredir. röportajda okuduğum kadarıyla, aldatıldığını öğrendiği noktada dahi olgun davranmış. hatun aldatmış, kimse bir skim demiyor, erkek bunları açıklayınca tü kaka oluyor. vah yazık. çok yazık. ama ona değil, size.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük