-erdoğancım bak anayasa profesörüde olmuşsun, sana görev bak bütün gençlik yiyik beyinlerinden çok sana güveniyor sende suç buluyor öss başarısızlıklarında. hazır sen bi el at kuzum, tüm üni öğrencilerinin derslerine gir sen, lisedeki öğrencilere de öss hazırlık kursu açarız. biliyosun bizim milli eğitimde öncelik dershanelerindir hayır kızıyosun da vergisi güzel aramızda kalsın. ne diyodum teziçim... hah kurslarda da boş vakitlerinde öss hazırlık dersi verirsin e malum onlardan da sen sorumlusun sonra öss de 2 kere 2yi bilemiyolar senin suçun hep. bide istersen bizim mahallede boncuk-nakış kursu var hanım yazıldı güzel yer gidip geliyo ne heyecanlı bir görsen... orda da bir eğitim hazırlarsan hem arada hanıma anayasa dersi verirsin laf aramızda gençliğinde benim şuan cumhur başkanı olduğum ülkeyi a.i.h.m'ye şikayet ettiydi. yardımın dokunur be balam. teziçim diyorum ki üniversitelere hiç araştırma fonu vermiyim ben bu sene biliyosun ilk 500de şansımmız yok bi ihtimal son 500de yer buluruz bakma öyle üzgün üzgün biliyorum sana yükleniyorlar ama laf aramızda yakışıklı bi adamsın heee beğendim saçlar boyamı doğal rengimi? doğru söyle corc kuluniye benziyorum demi hee erdoğanım seni diyanet işleri başkanı yapsam türbana bi çözüm bulmuş olurmuyuz? senin okuduğun kitapların binde birini okumadığımı söylüyorlar. boş vaktinde bi özet çıkarıver hepsinden laaaaa ne güzelmiş cumhur başkanı olmak cumhur cumhur gidiyorum alayına... ehe ehe ehe
sabah aksam manken sarkici dansöz izleyip hic bir bok hakkinda bilgi sahibi olmadan hersey hakkinda fikir sahibi olan yüzde 60 i konusunda derin süpheler bulunan (ki kimine göre yüzde 90 dir)bu halk icinden cikip niye gözünü bozup götünuzun killari agirana kadar okudunuz, anayasa profösörü falan oldunuz.
niye pust, dolandirici,hirsiz, olmadiniz.o da olmadi bir gasteye kapagi atip niye 2.5.cumhuriyetci olmadiniz. essekmisiniz.
bunlara yapan benim memleketimde deger görür. ona göre.
sayın teziç,1992 yılında tusiad'ın isteği doğrultusunda bir grup akademisyen tarafından oluşturulan bir komisyon, 82 anayasasına alternatif olması düşünülen bir anayasa taslağı hazırladı.ve bu taslak dönemin tusiad başkanı bülent eczacıbaşı tarafından meclise sunulmuştu. hazırlanan taslakta cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği yeminlerinden 'Atatürk ilkeleri ve inkılaplarına bağlılık' kavramı çıkartılmıştı. ve değiştirilmesi teklif edilemeyen ilk 4 maddenin bile değiştirilip sadece cumhuriyet rejimi olarak kısıtlanması taslakta mevcuttu.
kısaca değinmek gerekirse komisyonun hazırladığı anayasa taslağında göze çarpan değişiklik teklifleri şunlardı:
- Liberal demokratik rejimlerde devletin resmî bir ideolojisi olmaz. Kemalizm ideolojisi anayasada yer almamalı.
- 'Atatürk milliyetçiliği' ifadesi kaldırılmalı. 'Devletin dili Türkçedir', yerine "Resmi dili Türkçedir" denilmeli.
- Devletin şeklinin cumhuriyet olması dışında Anayasa'da değiştirilemez hüküm olmamalı.
- genelkurmay msb'ye * bağlansın. Genelkurmay başkanı Milli Savunma bakanına karşı sorumludur
siz o yıllarda istanbul üniversitesi hukuk fakültesi anayasa hukuku anabilim dalı başkanı idiniz. aynı zamanda tusiad için hazırlanan anayasa taslağını oluşturan komisyonun başkanıydınız.8 kişilik bu komisyona başkanlık ettiğiniz dönem ile şu anda savuduğunuz fikirlerinizin taban tabana zıt olduğunu düşünecek olursak 180 derecelik bir açı ile fikirlerinizin ters yönde dönmesine sebep olan etken nedir?
ikinci ve son sorum da şudur:
türban aleyhinde yaptığınız bir açıklamada "AiHM'den çıkan karar bağlayıcıdır. Esas alınacak olan da bu uluslararası belgedir." demiştiniz. bahsettiğiniz karar yanılmıyorsam aihm'nin leyla şahin davasında aldığı karardır. bir hukuk adamı olarak sayın teziç bu kararın genel prensip kararı olmadığını ve 'Türkiye'de türban aleyhine iç hukuk yetkisi ile ilgili bir düzenleme yapılabileceğinden" bahsettiğini, aihm'nin bu kararırın bağlayıcı bir karar olmadığını bilmiyor muydunuz ? eğer biliyor idiyseniz şunları da bilmeniz gerekirdi ki, bu karar bağlayıcı bir karar olsaydı tüm avrupa ülkelerinde emsal teşkil edebilecek ve onların laik üniversitelerinde 'kamu hizmeti alan kişi' olarak gördükleri öğrenciler de türbanlı bir şekilde okula gidemeyeceklerdi. kaldı ki ingiltere ve isveç'te türbanlı memurlar bile görevden alınacaktı. bütün bunları bildiğiniz halde kendi ülkenizde kriz ortamı oluşturmak için yaptığınız açıklamaların size sağladığı fayda; 1992'de anayasadan çıkartmaya çalıştığınız atatürk ilke ve inkılaplarını korumak olabilir mi acaba ?
hocam geçen yıl akp genel başkanına anayasanın altıncı maddesine bakarsa egemenliği kullanma hakkının kimde olduğunu göreceğini söyleyerek sıkı bir ayar vermiştiniz. acaba bir anayasal kurumun başkanı olarak bu ülkenin başbakanına anayasa dersi vermek zorunda kalmış olmaktan dolayı utanç duydunuz mu? bir vatandaş olarak bu, onurunuza dokundu mu?
yök, kurulduğunda aydınların tepkisini aldı. bağımsız üniversiteler bu kadar sıkıya getirilmemeliydi. ama şimdi gelinen durumda, yök, cumhuriyetçiler ve ülkesinin değerlerine sahip olanlar tarafından korunası, kollanası bir hal aldı. o zaman sorumuz şudur : ülkenin kurumları kimlerin eline geçti ve nasıl idare ediliyoruz ki sizin demokratikliğiniz bile aranır hale geldi, siz bile gerçek aydınlar tarafından el üstünde tutulur oldunuz?
-atatürk de bir general değil mi ?
--atatürk de bir cumhurbaşkanı değil miydi ?
-eee, doğru tabi
--her neyse erdoğan, bu hafta oftaş^a beraberlil veriyorlar ne yazalım ?
-banko "1" sayın gül...
yukardaki soruları cevaplandırdıktan sonra sorabileceği sorulardır. ancak seçmenin önemsemediği cevapları ilgili kişilerin sorması oldukca saçmadır. yöneticelere yön veren halk olduğuna göre, halk adam olup kendisini yönetenlere yön veremediğine göre kimsenin soru sormaya hakkı yoktur.
kaldıki yök başkanına para hesabı soracak insanın arkasında trilyonluk yolsuzluk davası olmamalıdır.
bunlar işlerine gelmeyince arkalarına medyayı alır bu şekilde saldırırlar. atatürk'ü anayasa'dan silmeye yaptıkları taslakta başaranların asıl amacı kalplerden bu sevgiyi silebilmek. anayasa'nın 2. maddesi değişmeden türbanı istedikleri serbestlik sağlayamayacaklarını bilenler türbanı yumuşatarak sunmanın yolunun üniversiteler olduğunu biliyorlar. yök başkanı seçimi onlar için şimdiki en büyük hedef, zaptedilmesi gereken çok büyük bir kale. bence bu ülke malezya olur mu? olmaz mı? tartışmasından daha önce tartışılması gereken hükümetin büyük bir kesiminin laiklik sevdalısı bu halka nasıl inandırıcı olduğu, onları nasıl ikna ettiği, gerçi ikna etmek lafı ağır olur zira arkalarındaki en büyük güç olan basın iktidarın projeleri şekillendikçe biz ne yaptık kıvranmalarına girdiğini görmekteyiz.
"erdogan hocam niye ihsan dogramaci gibi gericilige goz yumup solculari ezmiyorsunuz? o ne guzel yapiyordu o isi. bak adama gecenlerde seref madalyasi verdik. onun gibi olsaniz ne olur?"
1-) neden üniversiteler ticarethane gibi çalışıyor?
2-) neden harç adı altında haraç toplanıyor? bu paralar nereye gidiyor?
3-) neden bilimsel düşünemeyen, kendine güvensiz, toplumun sorunlarına karşı duyarsız, sorgulama ve araştırma alışkanlığı olmayan, yaratıcılıktan ve üretkenlikten yoksun, milliyetçi ve şoven duygularla körelmiş, emperyalist sisteme kölelik yapmaya hazır, yozlaşmış, kendine ve topluma yabancılaşmış bireyler yaratmaya çalışıyorsunuz? ****
tezic'in de asagidaki gibi yanitlamasi olasi sorulardir:
- siz once bilime gerekli butceyi ayirin, gelismis ulkeler seviyesine cikarin, ilk ve orta egitimi adam edin, bize iyi yetismis ogrenciler gonderin, mezunlarimiza is imkani, umit yaratin; biz de ilk 500'e universite sokariz. sahi en basarili 500 lisede sizin yonettiginiz lisleerden var mi? ilk ve ortaogretim ne durumda?
- bilimde intihalden bahsetmisken, 5 yil basbakanlik mustesarliginda oturttugunuz ve simdi milletvekili yaptiginiz kisi intihalden dolayi ceza almis birisi. sizi o kisiyi orada tutup sonra da odullendiriseniz, biz ne yapalim. neden omer dincer'i gorevden almadiniz?
- turban'la ilgili son 5 yilda siz ne yaptiniz? once turbanlilara eylem yaptirdiniz, sonra iktidara gelip sip diye kestirdiniz. peki bes yillik iktidarinizda ne cozdunuz bu konuda?
- bizi kadrolasmayla sucluyorsunuz ama siz bizden daha asagi misiniz?
- universitede emekli bir generalin kitabinin okutulmasi suc mu? ataturk de emekli bir general degil mi?