bilim adamlığını değerlendirmeye yetkili değilim, fakat anlıyorum ki dünya çapında bir
fizikçiydi. kaç tane bu kalibrede bilim adamımız oldu ki ? bu anlamda büyük kayıp.
serapa iyi niyetli ancak başarısız bir politikacıydı. ancak bunların ötesinde hırçın,
maalesef genelde seviyesiz siyaset sahnemize güleryüz, zarafet ve hoşgörü getirmiş
nadir insanlardandı. bağırıp çağırmadan, insanları azarlamadan, alçak gönüllülük ve
nezakette ısrar edildiğinde herkesin kalbinin kazanılabileceğini gösterdi. daima saygı
ve iyilikle hatırlayacağım. bir de omuzlara alınmamak için sırt üstü yere uzandığında yüzündeki muzip ifadeyi hiç unutamayacağım.
meclis oturumlarında yaptığı konuşmalarda asla üslubunu bozmayan ve icra ettiği görev ne olursa olsun, beyefendiliği ile saygı gören politikacı. allah rahmet eylesin.
sırf inönü'nün olduğu için zorla siyasete giren kişidir. siyasi mecra pek ona uygun değildi. ama nedense etrafında ki bir kaç şakşakçının gazıyla siyasete girmiştir.gerçi bu satırları okuyanlar daha dünyada yoktu o dönemlerde. yahut kundakta altını pisliyorlardı. arkasına büyük bir destek almış o dönemlerde turgut özal'ı belediye seçimlerinde sollamış geçmişti. sülü ile koalisyonu olsun sonra da siyasetten bu işe ona göre olmadığını anlayıp geri çekilmesi hiç olmaz ise akıllıcadır. çok değil seneler evvel ergun göknel ve iski kepazeliği onun getirdiği rüzgar'a karışmıştır.
kendisinin aslında pek suçu yoktur. bilimselliğin pas gecirdiği bir çoğrafya'da akıl ile iş görmeye calisan ama çakallıklarla karşılasan bir insandi.
fizikten anlamam kafam basmaz ama hiç olmazsa bir kaç dönem daha milletvekilliği yapabilecekken bundan vazgeçmesi bence en iyi yaptiği iş olmuştur.
isteyenlere bırakmiştir siyasi mertebeleri. o işimlerinde hali ortadır. biri utanmadan oylum oylum oyulduğu secimler sonucu hala utanmadan basariliyiz demekte digerleri ise
allah bilir neler yapmaktadir.
siyasi girgirlarin bittiği bir dönemdeyiz. ne diyelim allah rahmet eylesin.
hadi entry'i bir erdal inönü girgiri ile bitirelim:
SHP genel başkanlığı dönemimde diğer sol parti liderleri ve bürokratlarla bir restorana gider. Garsonun "Birşey almak ister misiniz, efendim" sorusu üzerine "Teşekkürler biz birbirimizi yiyeceğiz" yanıtını verir.
bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi ey ittihatcilar?
- aman be kizim , agzinin icinde kendi kendine konusuyor , anlamadim ki ne dedigini.
kafasi iyi calisip , dusunduklerini ifade etmeye zorlanan , turk siyaset tarihinin onemli " kafa " si. sirf kafaydi adam , tumuyle zeka.. oysa simdi sirf " cene "ler , % 47 oy almakta. safi cene yalniz , zerre beyin yok simdikilerde..
cok zaman ne soyledigini tam anlayamasam da , iyi bilirdim. allah taksiratini affetsin , nur icinde yatsin.
siyasete temiz geldi temiz gitti, yiyicilere engel olamasa da kendisi hak etmeden zerre kuruş götürmedi, bilim adamıydı bilim adamı olarak bu dünyaya veda etti,Karaoğlan gibi adı dağlara yazılıp efsane olmadı, ne halkın çok içinde ne de tamamen dışında kaldı,bu yüzden popülizme kaymadan nerde duracağını hep bildi,politikayı dürüstçe bırakmış ve benzerlerinden az sayıda kalan Türk siyasetçilerinden oldu, onu çok arayacağız!
O günümüzün siyasetçileri gibi ''Kirlenmek güzeldir'' felsefesinin müridi olmadı, memurlarına ''işlerini bilmesini'' öğütlemedi, ''Bir kere delmekle birşey olmaz'' diyip anayasayı hiçe sayanlardan olmadı, karısına yoldayken ''karıcığım koy bir kaset de dinleyelim'' dediğini millete gösterecek kadar politik-magazinsel bir idol olmayı sevmedi ve lekesiz bir şekilde bu dünyadan göçtü. Bu dünyadan bir cumhurbaşkanının ve eski büyük bir komutanın oğlu ve bütün bunların birleşiminde kısa kıdemli ama temiz bir siyasetçi,en önemlisi de bir bilim adamı göçtü. Evet bayanlar ve baylar işte bizim hayatımızdan da bir erdal inönü böyle geçti...allah rahmet eylesin...
bugün için hakkında bu kadar entry girildiğini görünce korktuğum ve korkumun gerçek olduğu, bir dönemin en önemli siyasi söylemlerinden biri olan sizi limon gibi sıkacaklar şeklinde seçim çalışması yürütmüş olan ve türkiye deki bozulmuş siyasi düzene ayak uyduramayıp çekilmiş olan eski siyasetçi önemli bilimadamı. an itibariyle üzüntü sebebi.
türkiye' nin einstein' ı.
bu akşam evde girdiğimde annemden öğrendim ölümünü. duyduğum anda kendimi suçlu hissettim. çünkü daha geçen gün arkadaş muhabbetinde ölürse çok üzülürüm demiştim. öldü, üzüldüm sözlük. sadece üzülmedim de suçlu hissettim kendimi.
inönü gibi bir bilim adamı daha yetiştirecek mi türkiye?
inönü gibi bir siyasetçi yetiştirecek mi türkiye?
inönü gibi bir insan gibi insan yetiştirecek mi türkiye?
Türk siyasetinin, bilim dünyasının büyük kaybı. Başarısız bir siyasetçi değildi aslında. Kişiliği siyasi yaşamına da yansımıştır. Yaşama iyimser, gülümseyen gözlerle bakan bir insandı. Bu iyimserlik onu kötü politikacı yapmaya da yetti bu ülkede. Siyasetin o yalancı yüzünün onunla yumuşayacağını ve değişeceğini düşünmüşümdür hep. Bu asla olamayacaktır tabi ki. Olmamıştır da. Hala bir programda onu espri yaparken duyacakmış gibiyim.
meclis parlamentosunda sıkıntıdan çözdüğü 100 bilinmeyenli denklemle ve gazzetecilere verdiği ayarla anılacak olan çok değerli bilim insanlarımızdandır.
sivas katliamında yaşamını yitirenlerle, gittiği yerde karşılaşacak şahsiyet. yüzlerine nasıl bakacak bilinmez. ha uğur mumcu cinayeti için namus sözü vermişti, aydınlatılacak diye.uğur mumcu'nun da söyleyecek sözü bulunur kendisine elbet.
sonuçlarını ilk hatırladığım seçim 1989 yerel seçimleridir. seçimin kazananı erdal inönünün shpsidir. çok mutlu olmuştum. nedenini hatırlamıyorum. 1991 genel seçimlerinde yine shp kazansın istedim ama olmadı. kendisi sürekli kongrelerde deniz baykala karşı kazanıyordu. ben de çocukça bir sevinç içinde buluyordum kendimi sevinç inönü kadar olmasada. sonra bıraktı gitti. bir daha shp ve chp bana hiç sempatik gelmedi hak verirsnizki. farklı bir modeldi rahmetli. belki de benim özlem duyduğum zaman diliminde o vardı. bana o günleri hatırlatıyor da ondan bi üzüldüm.
bir de rahmetlinin son fotoğrafında yanında pis pis gülen mustafa sarıgülü gördüm daha çok üzüldüm. böyle bir son fotoğraf haketmiyordu erdal inönü.
zamaninda radikal bir kararla kurt sorununun meclise tasinip, demokratik bir ortamda cozulebilmesi adina kendi partisinden dahi gelen tepkilere ragmen, listesinde simdiki dtp'nin tabanini olusturan elemanlara yer vermis, onlar suyunu cikarmis ama o ayri. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, Erdal Inonu'nun cozumu demokraside gormesi, buna yonelik kendi payina dusen gorevi de sonuna kadar yerine getirmesidir.
gelecekte siyasetciliginden daha cok bilimadamligi ile anilacaktir. fizikciliginin yanisira, ulkemizi yonetenlerin bilime bakis acisini degistirmeye calismis, kendi deyimi ile "paramiz olunca bilim yapariz" yerine, "bilim yapinca para kazaniriz" felsefesini oturtmak icin ugrasmistir.
biraz önce ekşide okuduğum bir anı. erdal bey' i yolda iki ilkokul çağlarında çocukla
yürürken görüyorlar bir kurultay esnasında. yanlarında ne koruma, ne teşrifat, hiç
kimse. '' buyurun sn inönü '' diyorlar, '' sizi de bırakalım '' kibarca geri çeviriyor
teşekkür ederek, '' biz arkadaşlarla yürüyoruz '' bacak kadar çocuklardan '' arkadaşlar'' şeklinde bahsedebilecek kadar incelmiş bir tabiat. onlarla konuşurken sanki
yetişkin insanlarla sohbet ediyormuşcasına bir dikkat. önce ecevit' i kaybettik, bir
insanlık ve medeniyet timsali olarak , şimdi de erdal bey' i. bu büyük bir kuraklık.
