--spoiler--
inzibat askerleri üzerime doğru gelirken panikledim ve ateş ettim. Askerlerin hepsi benim hedef menzilim içindeydi. Yedek şarjörüm, tabancamda daha 5 tane mermi vardı. Eğer öldürme kastıyla hareket etmiş olsaydım bunların hepsini kullanırdım. Askerler üzerime gelince ben gelişi güzel ateş ettim" diyor.
--spoiler--
17 yaşında cocugun elinde silahın işi ne ? o yaşta kendisi silah bulamaz . kim vermiştir eline.
niye ateş ediyorsun devletin askerine ? onlar sana kurşun mu sıkmış ? gerekçen ne ateş etmeye.
hangi devrimci abisinin kendi götü yememiştirde o cocugun eline silah vermiştir.
kendisine (bkz: ağıt) yazılmış 12 eylülün istifadecisi,istismarcısı değil de bizzat mağduru olmuş , siyasi bir mahkeme kararı neticesinde idam edilmiş devrimci ideolojinin simgelerinden. http://www.youtube.com/watch?v=7z-qsSouB0E
12 Eylül darbesi döneminde aktif görev alan Emekli Hakim Albay Ahmet Turan, o çocuk dediği erdal'in ellerinde kanıt olmamasına rağmen asıldığını aktarmıştı.
hatta yaşı tutmadığı için, kemik ölçümü yapılmaksızın Adli Tıp'ta bir kişinin röntgeni çektikten sonra ve yaşının 18 olduğu hükmünü verdiğini söylemişti.
darbe döneminde hakimlerin, savcıların, doktorların hukuk ve hipokrat yemini doğrultusunda hareket ettiğini zannediyorduk. kötü oldu bu.
21. yüzyıla ayak bastık. insanların önünde her türlü imkan var.
belge görmek isteyenlere kitap okumak ağır gelirse, internette araştırma yapılabildiğini hatırlatalım.
ne erdal eren suçluydu, ne er zekeriya önge, ne de MHP'li Bakan Cengiz Gökçek'in koruması Süleyman Ezendemir tarafından katledilen ODTÜ öğrencisi Sinan Suner..
asker öldürmediği nerede kanıtlanmış belgelerle görmek isteriz. hayır şunun için işkillendim, çocuğun idamına karar veren beş hakim de cezayı onamıştır. şüphe olsa biri olsun karşı çıkardı değil mi?
insanlıkdışı bir yaratığın verdiği sahte raporla yaşı büyütülmüş ve ardından başka bir insanlıkdışı yaratığın verdiği kararla idama mahkum edilmiş ve yine bir başka insanlıkdışı yaratığın emriyle infazı gerçekleştirilmiş 17 yaşında hayata gözlerini yummuş gencecik bir ülke insanıdır.
ona atfen yazılan ve ali asker tarafından yorumlanan "metris" türküsü ise devrimciler arasında yanlış algılanıp sürekli sevgiliye yönelik olarak söylenir.
son bakıştaki o gözlerde boğmuştur katilleri erdal...
16 yaşındaydı, masumdu, ürkekti, idam nedir bilmezdi, ölüm nedir bilmezdi ulan! cenneti cehennemi bilmezdi erdal... belki matematiği, coğrafyayı yeni öğreniyordu, ana sevgisi, baba sevgisi... belki de bir kıza aşık olmuştur erdal, ne demeli, olamaz mı? gayet tabi olur...
o yüzden ölmemeliydi erdal. ya da ölecekse de herkes gibi ölmeliydi, tam zamanında, yaşadıktan sonra ölmeliydi. yaşamayı ve yaşatmayı bildikten sonra can vermeliydi. sustuklarını söylemeliydi zamanı gelince, öğrendiklerini tecrübe etmeliydi. ama böyle ölmemeliydi erdal...
Yapımcılığını Sosyal Araştırmalar Vakfı'nın gerçekleştirdiği Erdal Eren belgeseli gösterime giriyor. 18 Ekim Pazartesi günü 21:30' da Beyoğlu Sineması nda gösterilecek.
Erdal Eren için ''asmayıp da besleyellim mi ? '' diyen Kenan Evren nin sözünü
akabinde hala beslediğimiz imralı da ki hain insanın durumunu getiriyor bu başlık aklıma.
evet beslemeliydik.
tıpkı şimdi yaptığımız gibi.
masumun değil şerefsizin boynuna geçirmeliydik ipi.
öldürdüğü iddia edilen askeri aslında öldürmemesine ve yaşının 18 yaşın altında olduğu kanıtlanmasına rağmen idam edilmiştir.oligarşinin mahkemesi bu gerçekleri bilmesine rağmen onu idam etmiştir.çünkü,bilmektedirler ki daha sonra gelecek kuşaklarda devrimci olacaklardır,16-17 yaşlarında(yani erdal'ın yaşında)devrimci mücadeleye katılacaklardır.bunu bildikleri için erdal'ı idam etmişler ve gelecek devrimci kuşaklara ''bakın,yaşıtınızı astık,eğer ki bizim düzenimize karşı gelirseniz sizin de sonunuz böyle olur''mesajı vermek istemişlerdir.fakat,oligarşi gelecek devrimci kuşakları kendisi gibi korkak,alçak ve ahlak düşkünü sanmakla hata etmiştir.erdal'ın devrimci mirasını sahiplenen 1000'lerce erdal var şimdi.
yasi ve sehit olan askeri kimin oldurdugu konularinda belirsizlikler vardir. belki 18den kucuktu belki buyuk, belki onun silahindan cikan kursunla sehit oldu zekeriya belki baskasinin. kanitlar cok daha saglam olmaliydi. hele aponun hala yasadigi bir ulkede hic idam edilmemeliydi.
yine de ne isi vardi silahin belinde be cocuk? devrim sadece silahla mi yapilir? yasasa babam yasinda olacakti; ki zamaninda onunla ayni safta olan babam ikinci adimi polis kursunuyla olen baska bir dava arkadasindan dolayi koymustur.
adının ya da resminin geçtiği her yerde insanın kanını donduran devrim şehidi, iftira kurbanı, sistem kurbanı, kenan evren kurbanı, darbe kurbanı, ülkenin geleceği için eşitlik isteme kurbanı evladımız.
13 aralıkta boynuna dolandıran iple hayatını kaybetti, ama ölmedi ki.
öldürdüğü askerde kendisi gibi şebinkarahisarlıdır. (bkz: çamoluk)
editmedit: bazıları duyguları ile karar verir ve destekler. bazıları yazılı belgelerle ve delillerle. idamı desteklemek ne derece doğrudur tartışılır.
idam hükmünü veren 5 hakimin 5'ide suçu sabit bulmuş. hüküm verildiği ve yargıtay gittiği güne kadar yaşı hakkında bir iddia veya terettüt olmamış.
varsa belgeler konuşur, gerisi boştur. yani hakimler 19 yaşında olan bir kişiye idam kararı vermiş itiraz olmamış. itiraz hüküm verildikten sonra yargıtaya olmuş.
kenan evren 3 ekim 1984'de(darbeden 4 yıl sonra) muş gezisinde erdal eren'den için söylediği sözler. darbelerin hangi zihniyetle yapıldığını ortaya koyuyor.
"şimdi ben, bunu yakaladıktan sonra mahkemeye vereceğim ve ondan sonra da idam etmeyeceğim, ömür boyu ona bakacağım. bu vatan için kanını akıtan bu mehmetçiklere silah çeken o haini ben senelerce besleyeceğim. buna siz razı olur musunuz?"
