erciş'teki deprem mağduru sanatçılara destek oluşturmak için yapılan sıra dışı bir etkinlik olan erciş van göl diyarı fotoğraf sergisi yarın bursa'da, gren cafe'de açılıyor. 31 aralık'a kadar orada.
deprem mağduru 5 ercişli fotoğrafçının eserlerinden oluşan sergi, deprem öncesindeki göl diyarını harika biçimde sunuyor. sergi önce 15 kasım'da istanbul'da bir tekstil atölyesinde açıldı, orada 50 fotoğraf satıldı. sonra 25 kasım'da izmir'e gitti, orada 4 fotoğraf satıldı... ilk maddi destek ercişli fotoğrafçıların (ağustos böceklerinin) bir kısmına ulaştırıldı.
sergi şimdi yeniden istanbul'da, kadıköy tepe nautilus avm'de yarın açılıyor. (5 - 18 aralık 2011). 20 -31 aralık'da da bursa'ya gidecek...
yarın 19.30'da kadıköy'deki tepe nautilus'ta açılışı yapılacak sergiye gidebilenler, dünya'da urartuca okuyup yazabilen 38. kişiyle (urartu mehmet adıyla tanınan mehmet kuşman) tanışma fırsatını yakalayabilirler. kendisi de van depremi mağduru olarak 14 yakınıyla birlikte geçici durumda istanbul'da bulunuyor... o da bir ağustos böceği sayılır... karıncaların desteğine ihtiyacı var...
sergi proje koordinatörü ilhami mısırlıoğlu: ikiz kızlarıma 'karınca ile ağustos böceği' masalını ne zaman okusam boğazım düğümlenirdi. 'çalışmaya övgü' yaparken sanatçılar aşağılanıyordu. bu yüzden sonunu değiştirdiğim benim masalımda karınca, kış günü kapısını çalan ağustos böceğine "bütün yaz biz çalıştık, sen çalıp oynadın; sana yiyecek yok!" demek yerine şöyle diyordu: "gel içeri kardeş, topladığımız yiyecekte senin de payın var. müziğin bize güç verdi; sen de bizim ruhumuzu doyurdun!" ağustos böceğiyle birlikte her seferinde benim de gözlerim dolardı...
erciş depreminden zarar gören başta fotoğrafçılar olmak üzere çeşitli sanatçılara yardım için açıldı bu sergi. karıncalar, bu kez ağustos böceklerine destek vererek, klasik öykünün sonunu olumluya çeviriyor. bunun için hepimize ihtiyaçları var. lütfen bir tablo satın alın! görevliye kaydınızı yaptırın.
23 ekim 2011 van depremi'nin en şiddetli hissedildiği ve zararlarının boyutu bakımından en büyük kayıpları vermiş ilçedir. bir erçişli olarak depremden beri adım adım gelişmeleri izledim. şehir depremden sonra yerle bir oldu. ana caddeler üzerinde neredeyse sağlam yapı kalmadı. buna deprem sonrası çalışmalar ile yıkılan ağır ve orta hasarlı binalar da eklenince şehir merkezi resmen boşalarak bir konteyner kente dönüştü. depremden sonra başlayan toplu konut çalışmaları ve yeni şehir düzenlemeleri ile sonbahardan beri bir şantiye kenti andıran şehrin çehresi yavaş yavaş değişmiştir. özellikle karataşlar mevkinde inşa edilen 10.000'e yakın yeni toplu konutla birlikte şehir neredeyse 5 km öteye taşınmıştır.
bir zamanlar mhp'nin kalelerinden olan, van'ın en büyük ilçesi. (eskiden mhp'li olanlar şimdi topluca akp'ye geçmişler herhalde), 2011 van depreminde en çok kaybı veren ilçe olmuştur.
doğuyu ilk kez erciş'le görecek bir insanın her doğu kelimesi duyduğumda kesinlikle iyi duygular hissetmeyeciği yer. halkı geneli azeri aksanı ile konuşur , şehir olarak çok güzel bir yere konumlanmasına rağmen bir tayland , hindistan şehrinden farksız trafik kuralları burda geçersiz genel olarak ercişlilere verilen 65 dr, dd, da plaklı araçların bir kere olsun sinyal yaktığına şahit olmadım.
işiniz olmadığı sürece gelinmesi tavsiye verilmeyecek ender yerlerden. eğer van gölünü görmek istiyorsunuz van merkezi yada doğunun en güzel yeri tatvan'a gidin.
deprem sonra iş icabı üç ay kaldığım şehir. ilçe yetmişbin merkez nüfusu ve çevre köy , beldelerle birlikte iki yüz bin sınırına dayanmış gözüküyor. bu haliyle bir çok ilden büyük.
sakın aklınızda ne olacak van' nın bir ilçesi van gibidir demeyin van' la , hatta cevresinde ki il ve ilçelerle ortak hiç bir özelliği yok. erciş'e van tarafında girdiğiniz de hemen büyük bir tabelayla ebubekir çiftçi hatıra ormanı karşılar ilçe merkezine doğru illerdiğinizde ebubekir çifti parkı , ahmet çifti sokağı , bilmem ne çifti sokağı böyle devam eder.
daha sonra öğrendiğime göre bu çiftçiler ailesi ercişin ileri gelen ailerinden biriymiş her sene aşiret destekli belediyeyi kazanıyorlarmış, en son belediye başkanlığı yapan çiftçi ferdi fatih çiftçi " adım fatih çiftçi erciş babamın çiftliği" şiyarıyla ercişin sokaklarına caddelerine sülalesinin ismini vermiş.
ilçe tam bir hindistan, tayland şehri havasında yol çalışması bitmeyen yollar , merkezinde geçen koyun sürüleri ve en önemli ercişlilere verilen trafiğin amına koyan 65d... plakalı arabalar...
doğu da türk üzentiliğinin tavan yaptığı yegane yerdir. esnafları yabancı olduğunuzu hissetiği andan ilk cümleleri türk olduklarına dairdir. kürt olduğunuzu söylediğinizde alacağınız muhtemel cevap " gardeş benım anam da kırmanç" yada " benim özüm de kırmanç" olacaktır .
kesinlikle ercişten biraz kalıp malazgirt , adilcevaz, tatvan' a gittiğinizde kendinizi yobaz bir arap şehrinden, sosyal bir kuzey avrupa şehrine irtica etmiş gibi hissedersiniz .
ve benim gözlerim gördüklerimden yaratılmıştı
o yıllarda,
ellerim dokunduklarımdan.
Dilimi sormayın,
konuşamadıklarımdandı
ve kanlı bir kitap gibi yatıyordu ağzımda.
ilçe yoğun göç alsa da ilçe merkezinin halen önemli bir bölümünü türkler oluşturur.
kırsal nüfusu yüksektir. ve oldu bitti kırsal nüfusta kürtler baskındır.
ilçeye yoğun göç bu kürt nüfusa sahip erciş köyleri ile kürt nüfusa sahip küçük komşu ilçelerden gerçekleşmiştir.
ahlat ile erciş'e devlet eliyle türkleştirme uygulanmaya çalışılsa da yurtdışından gelen türkleri buralara yerleştirmek en azından kısa vadede değişim sağlamayacaktır.
batıdaki iş sahası olmayan türk ilçelerden o ilçeyi etkilemeyecek düzeyde 200-300 kişi, 200-300 kişi erciş'e, ahlat'a, adilcevaz'a yerleştirilmelidir. ha niye gidecekler sorusu yöneltilirse. doğudaki bazı yerlere bilmem kaç milyar yatırım yapılacaksa bu 3 şehre gelecek kişileri ağırlayacak onları ev sahibi kılacak toki apartmanları inşa etmek ve gidecek kişilere özel şeker fabrikası gibi fabrikalarla iş sahası açmak gerçekten istenirse zor olmasa gerek.
bu üç şehirde türk nüfus yükseldikten sonra ahlat ve adilcevaz'ı erciş'e bağlayarak erciş'i ayrı bir il yapar ve her seçimde türk kalesinin şovunu izleriz. devamında da planlı büyüme ile göç alması engellenir.
devlet gerçekten isterse zor değil. yöntemi bu veya başka şekilde.
erciş ilçe merkezi çevresinden göç alsa da hala önemli bir oranı türk olan, türkmen şehridir.
Erciş'te 2000 bin nüfuslu ulupamir kırgız köyü olduğunu da belirteyim. Bu arada erciş 2000 yılına kadar türklerin ezici çoğunluk olduğu bir ilçeydi. Hatta 1995 seçimlerinde mhp birinci olmuştu. Türkiyede tek olan Alparslan Türkeş ilköğretim okulu da erciş'tedir. Fakat 1990 lardan sonra erciş'e inanılmaz bir şekilde kürtler akın etti. Bunların bir kısmı köylerden, bir kısmı da saddam dan kaçan yabani ırak kürtleridir(bunlara sorsan 1000 yıldır erciş'te yaşıyoruz derler) kısaca arkadaşın dediği gibi erciş'in doğal demografik yapısı korunmalı ve buradaki kürtler dağıtılmalıdır. Böylece ahlat, adilcevaz ve erciş'ten oluşan van gölünün kuzeyinde pkk asla barınamaz. Bölgedeki homojen kürt yapısı pkk'ya hareket kabiliyeti kazandırıyor. Pkk'nın ebediyen bitmesi için bu tarz projeler uygulanmalı. inşallah ahlat'a yerleştirilen yaklaşık 300 ahıska türkü başlangıç olur ve devam ettirilir.
van'ın özü türkmen olan en büyük ilçesi.
şehir nüfusu eskiden çoğunlukla türk iken, köy nüfusu oldu bitti kürttür.
köyden şehre ve komşu küçük ilçelerden nispeten büyük erciş merkezine göçün neticesinde erciş şehir merkezindeki kürt nüfusu, türk nüfusu geçmiştir.
demografik değişim açısından türkiye'de belki de tektir.
doğu anadolu'da pek çok türk yerleşimi kürt göçüne maruz kalsa da çoğunluk ya halen türk'tür, ya yarısı türk'tür.
örnek vermek gerekirse ığdır (%55 türk), adilcevaz (%87 türk), ahlat (%62 türk) gibi gibi..
ancak erciş'te bu rakamlar tersine dönmüştür.
bugün yetişkin nüfusu baz alacak olursak kürt nüfus 35-38 bin, türk nüfus 29-30 bindir.
bu yönüyle türkiye'de sayısal manada somut istisnai örneklerden biridir.
ancak görüldüğü üzere hala erciş'in önemli bir kısmı %40 küsür bir oran ile türk'tür, türkmen'dir.
halen orası bizimdir, nüfusen kaybedilmiş değildir. orada %40'ın üzerinde türk nüfus halen varlığını korumakta ve sürdürmektedir.