erbakan ın tc nin en zeki insanı olduğu görüşü

entry15 galeri0
    1.
  1. öğrencilik hayatı, akademik kariyeri, yaptığı buluşlar, ağır sanayi hamlesi ile tc'yi kalkındırması ve yetiştirdiği insanlar itibariyle bir türkiye cumhuriyeti gerçeğidir, evet en zeki insan necmettin erbakandır.
    7 ...
  2. 2.
  3. erdal inönü: ''türkiye ye ilk defa bir dahi geldi o da gitti dinci oldu.''
    7 ...
  4. 3.
  5. siyasi hayatı ve düşünce hareketi itibariyle de efsanedir.
    0 ...
  6. 4.
  7. 5.
  8. --spoiler--
    Babasının 1942 yılında ölümü genç Erbakan’ı derinden yaralar ve manevi dünyaya yönelişi bu dönemde başlar. 1943 yılında istanbul Erkek Lisesi’nden yine dereceyle mezun olan Erbakan, girdiği sınavları başarıyla geçerek iTÜ makine mühendisliği bölümüne girer. Erbakan sınavlarda gösterdiği üstün başarı nedeniyle üniversiteye 2. sınıftan başlatılmıştır. ilkokula 6 yaşında, üniversiteye de ikinci sınıftan başlaması dolayısıyla kendisinden iki yaş büyük olanlarla aynı sınıfta öğrenim gören Erbakan’ın sınıf arkadaşlarından biri de Süleyman Demirel’dir. Demirel-Erbakan ikilisi arasındaki rekabetin bu dönemde başladığı rivayet edilir. Üniversite yıllarında okula mescit açılmasına öncülük eden Erbakan, çeşitli tarikatlarla da ilk bağlarını aynı Demirel gibi iTܒde kurmuştur. iTܒde yaptığı yüksek ortalamayla gerçek bir okul efsanesi haline gelen genç ve zeki Erbakan iTܒyü bitirdikten sonra 1948-1969 yılları arasında 21 yıl sürecek bir akademik kariyer yapacaktır.
    1948-1951 yılları arasında yüksek lisansını iTÜ Makine’de yapan ve aynı bölümde asistan olarak çalışan Erbakan, doktora için Almanya’da Aachen Teknik Üniversitesi’nden kabul alır ve Almanya’ya gider. Alman Ordusu için araştırmalar yapan ve Aachen Teknik Üniversitesi’nde doktorasını veren Erbakan, 1953’te Doçentlik sınavını vermek üzere istanbul’a döndü. 27 yaşında 1954’te iTܒde Doçent oldu ve aynı üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. Araştırmalar yapmak üzere zaman zaman yine Almanya’ya giden Erbakan, özellikle Leopar tanklarını geliştirme projelerinde gösterdiği başarılı performansla adından söz ettirmiştir. Mayıs 1954-1955 arasında askerlik görevini tamamlayan Erbakan, tekrar iTܒye döndü ve akademik kariyerine devam etti. 1956-1963 arasında 200 ortaklı ilk yerli motoru üretecek olan Gümüş Motor’u kurdu ve Motor üretimini gerçekleştirdi. O dönemin Başbakanı Adnan Menderes de fabrikayı gezecek ve başarılı mühendis Erbakan’ı övecektir. Başarılı çalışmaları neticesinde 1965’te Profesör unvanını alan Erbakan, 1967’de ise muhafazakar söylemiyle Anadolu’lu iş adamlarının desteğini arkasına alarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Sekreterliği’ne seçildi.
    --spoiler--
    3 ...
  9. 6.
  10. Profesörlüğünü zekasıyla alan ender şahsiyetlendendir. Sırf dinci diye çamur atmaya başlamadan önce iktidarları dönemini hatırlamak gerekir.
    Havuz sistemi ve memura %100 lük zam şu ana kadar hiçbir iktidarın yapmaya cesaret edemediği gerçeklerdir.
    itü'yü 3 yılda çok yüksek bir ortalamayla bitirmiş bir makine mühendisidir.
    Bulduğu palet sistemi halen tank üretimlerinde kullanılmakta ve erbakan ailesi bu üretimlerden patent hakkı almaya devam etmektedir.
    1 ...
  11. 7.
  12. --spoiler--
    Bir Erbakan kitaplığı sizce ne kadar yer tutar?

    Tahmininizden çok daha fazla yer kaplayacağından emin olabilirsiniz. Çünkü Erbakan, meydanlarda, salonlarda veya mahkeme salonlarında verdiği mücadelenin onca yoğunluğuna rağmen, yazılı kültürü de asla ihmal etmemiş ve onlarca kitaba imzasını atmıştır.
    Türkçe veya yabancı dilde yazdığı kitaplar kadar, yaptığı çeviri kitaplar da oldukça fazla bir yekun tutmaktadır. O yüzden eğer bir “Erbakan Kitaplığı”ndan bahsediyorsak, bunu; Türkçe yazdığı kitaplar, yabancı dilde yazdığı kitaplar ve Türkçe’ye çevirdiği kitaplar olmak üzere üç bölüme ayırabiliriz. Tabi buna bir de birbirinden değerli konferanslarının metinlerinden oluşturulan kitapları da eklediğimiz zaman, tahminimizin çok ötesinde bir kitaplıkla karşı karşıya kalırız.
    Erbakan Hoca özellikle ilk dönemlerde hem kendi alanı ile alakalı yeni kitaplar yazarken, hem de çeşitli alanlarda birçok kitabı Türkçe’ye kazandırmıştır. “Mukaddesatçı Türk’e Beyanname” gibi gerçekten ilgi çekici kitaplarının yanı sıra, teknik alanda da birçok eseri bulunan Erbakan Hoca toplamda altmış kadar esere kendi imzasını atmıştır.
    Genç bir delikanlı iken, yani 1957 yılında yazdığı, tez konusu olan ve Teknik Üniversite Matbaası’nda bastırdığı; “Diesel motorlarında tutuşma gecikmesi hakkında yeni araştırmalar” kitabı Erbakan Hoca’nın bastırdığı ilk kitaptır. Yine, bu yıl içerisinde birçok çeviri kitaba da imzasını atmıştır, fakat bunları daha sonra ele alacağız.
    1959 yılında bu defa daha genel bir başlıkla “Motorlarda Tutuşma” ismi ile yeni bir kitap daha yayınlayan Erbakan’ın bu kitabını da Yenilik Basımevi basmıştır. 1962, Şehir Matbaasına bastırdığı; “Motor maksatlarına göre yakıtların tutuşma özelliklerinin tayini hakkında alıv metodu” kitabı Erbakan Hoca’nın bu alanda yazdığı ilk kitaplardandır.
    Tabi “Aehnlichkeitstheorie und dimensionlose Kenngrössen bei der: Aerothermochemie” ismi ile 1964 yılında Almanca olarak Matbaa Teknisyenleri Basımevi tarafından yayımlanan kitabını da zikrederek, bu dönemlerin Erbakan Hoca için hayli verimli geçtiğini belirtelim. Çünkü yine 1964 yılında bu defa “Isı yayılımı” adı ile Hulki Erem ile ortak yeni bir kitap daha çıkartmıştır ve bu kitabı da Berksoy Matbaası basmıştır.
    ilk yıllarda genelde teknik alanda eserler veren Erbakan, 1969 yılında sosyal meselere eğilmiş ve Tan Matbaasından “Mukaddesatçı Türk’e Beyanname” ismi ile yeni bir kitap daha çıkartmıştır
    Bu arada tüm yurdu konferanslar vererek gezmeye de başlayan Erbakan, 1970 yılında Konya Denizkuşları Matbaasından “Müsbet ilim ve islâm” adı ile kapsamlı bir kitap çıkartır. Bu kitap ilerleyen yıllarda farklı yayınevleri tarafından onlarca defa basılmıştır.
    Tabi aynı yıl içerisinde izmir istiklal Matbaasında basılan ve izmir Gençlik Teşkilatı’nın yayınladığı “islâm ve ilim” ismi ile yayınlanan kitabı da mutlaka belirtmek gerekmektedir.
    1971 yılında farklı konferansları derlenmiş ve ayrı ayrı kitaplar halinde yayınlanmıştır. Bunlar; “Mecliste Ortak Pazar”, “Türkiye ve Ortak Pazar” ve “Erbakan 1. Kongre’de” kitaplarıdır. Bu kitaplar istanbul Fatih ve izmir istiklal Matbaalarında basılmıştır.
    1973 yılında Hüsamettin Akmumcu ile birlikte hazırladığı; “Milli Görüş ve anayasa değişikliği” kitabı ile “Mecliste Milli Görüş açısından üçüncü beş yıllık planın tenkidi” kitapları Sler ofset ve Furkan yayınları tarafından bastırılmıştır. Erbakan Hoca yine 1973 yılı içerisinde Maxime Rodinson’un “Muhammed’in izinde” adlı kitabını Türkçe’ye çevirip Özdemir Basımevi’ne bastırmıştır.
    1974 yılında Erbakan Hoca’nın vermiş olduğu çok önemli konferanslar derlenmiş ve kitaplaştırılmıştır. “Doğu’da batıda ve islâm’da kadın”, “Sanayi davamız” ve “islâm ve ilim” isimleri ile yayınlanan bu konferanslar Fetih Yayınevi tarafından bastırılmıştır.
    1975 yılında Abdullah Lelik ile beraber hazırladığı ve Dağarcık Neşriyat ve Dağıtım’ın bastığı “Milli Görüş Temel Görüş” kitabının hemen akabinde bu defa Dergah Yayınlarından “Milli Görüş” adı ile de bir kitap çıkartmıştır. 1976 yılında Başbakan yardımcısı olan Erbakan Hoca, mecliste yaptığı konuşmalarla inanan yürekleri rahatlatmaktadır ve birçok konuya eğilmektedir. Bu dönemde özellikle mecliste yapmış olduğu birbirinden değerli konuşmaları kitaplaştırılmış ve yayınlanmıştır. Bunlar; “Materyalizm ve Maneviyatçılık”, “Türkiye’nin sanayileşmesi”, “Erbakan diyor ki”, “Ağır sanayi” ve “Başbakanlık bütçesi üzerindeki tenkitlere cevaplar” kitaplarıdır. 1979 yılında 4. Beş Yıllık Plan hakkında millet meclisinde yaptığı konuşması da kitaplaştırılan Erbakan Hoca, darbe ve cezaevi yılları nedeni ile uzun bir süre yeni eser yazamamıştır. Bu süreçte Refah Partisi’nin de kurulmuş olması, bu süreyi daha da uzatmıştır. Fakat 1991 yılında güncel ve çok önemli bir mesele ile alakalı kitabı ile Erbakan Hoca yine önemli analizlerde bulunmuştur. 1991 yılında Rehber Yayınlarından; “Körfez krizi emperyalizm ve petrol” adı ile yeni bir kitap yayınlatan Erbakan, 1991 yılında bu defa Semih Ofset’ten “Türkiye’nin meseleleri ve çözümleri” adlı yeni bir kitabı daha çıkmıştır. Tabi “Körfez krizi emperyalizm ve petrol” ve “Türkiye’nin meseleleri ve çözümleri” kitaplarının birçok yayınevi tarafından farklı baskıları yapılmıştır. Yine Semih Ofset tarafından Erbakan Hoca’nın basın toplantıları da bu yıl içerisinde birçok defa basılmıştır.
    Erbakan Hoca tüm diğer çalışmalarından ayırabildiği vakitler içerisinde bu defa Kenan Evren’e cevaben; “Kenan Evren’in anılarındaki yanılgılar” adı ile Rehber Yayınlarından bir kitap daha çıkartmıştır.
    Erbakan Hoca vakitlerini hesaplı ve dolu dolu yaşamaktadır. Bu yüzden tüm teşkilat çalışmalarının yanı sıra Türkçe ve Yabancı dillerde birçok yeni kitap daha yazmaktadır. “The just economic system”, “Heovy industry in Turkey (Türkiye’de Ağır Sanayi)” adları ile yabancı dilde yayınladığı kitaplarının yanı sıra “Ekonomik durumumuz” gibi kapsamlı kitaplar ve onlarca konferanstan derlenmiş kitaplarda yayınlamaktadır. Sadece 1993 yılında Refah Partisi 4. Büyük Kongresi’nde yapmış olduğu açılış konuşması bile Gümüş Matbaası tarafından basılmış ve büyük ilgi görmüştür.
    1996 yılında da Başbakan olan Erbakan Hoca’nın hemen bütün basın toplantıları ve konuşmaları kitaplaştırılmış. 28 Şubat’ın hemen akabinde, yine Erbakan Hoca’nın yazdığı “Refah Partisi savunması” da Fast yayıncılık tarafından yayınlanmıştır.
    Erbakan Hoca, 2002 yılında bu defa Milsan’dan “Türkiye ve ekonomi” isimle yeni bir kitap daha çıkartmıştır.
    Bu arada Bilkent Sakarya salonunda veya ATV’de yapmış olduğu “Türkiye’nin kurtuluş yolu” gibi birçok konuşması da 2002 ve 2005 yılları arasında çeşitli yayınevleri tarafından yayınlanmıştır. Tabi “Milli çözüm ve 40 proje” gibi kitapları da atlamamak gerekiyor. Aslında Erbakan Hoca’nın bu süreçte bir o kadar da çeviri eser yayımladığını görmekteyiz.
    1957 yılında Yenilik Basımevi’nde bastırdığı “Büyük gemi diesel motorlarında yeni gelişmeler”, P. Schuler’den çevirdiği; “Demiryolu arabalarında kullanılan diesel motorları’nın inkişaf istikametleri” kitabı ve Josef Bradik’ten çevirdiği; “Segmanların teknolojisi” kitapları Erbakan Hoca’nın bastırdığı ilk çeviri kitaplarıdır.
    1958 yılında E. Flatz’tan çevirdiği; “Teknik konstruksiyonun küçük felsefesi” ve yine E. Flatz’tan çevirdiği; “Motorun doğduğu yer” adlı kitapları istanbul Alparslan Matbaası tarafından bastırılmıştır.
    1959 yılında “Havayla soğutmalı diesel motorları konstrüksiyonunun özel problemleri” adı ile Otto Cordier’den bir eseri Türkçe’ye çeviren Erbakan bu defa 1959 yılında Otto Kraemer’den; “Motorlar yapı ve hesabı” isimli eseri de Türkçe’ye çevirmiştir.
    Erbakan için 1965 yılı oldukça verimli geçmiştir. Çünkü bu yılda A. Beckers’ten; “Bir sıkıştırma apartında yakıtların kendi kendine tutuşma özelliklerinin araştırılması”, H. Stemann’dan; “Benzin motorunda detonasyon esnasındaki kendi kendine tutuşma olayı hakkında araştırmalar”, yine H. Stemann’dan; “Hava ile soğutmalı iki zamanlı Diesel motorunun inkişaf çalışmaları” adlı eserleri Türkçe’ye çevirmiş ve Yıldız Teknik Üniversitesi Matbaasında bastırmıştır.

    --spoiler--
    1 ...
  13. 8.
  14. ateistlerin gözyaşlarını akıtan gerçektir.
    edit: ateistlerde soğan doğrarmış.
    1 ...
  15. 9.
  16. bazı zavallı ateistler şunu çok iyi biliyor ki erbakan en namuslu siyasetçidir, bülent ecevit dahi yanına yaklaşamaz bu konuda,

    kayıp trilyon davasının konusu olan refah partisinin kapatma davasının nasıl usülsüz olduğunu bilmeden atıp tutmaktadırlar.
    6 ...
  17. 10.
  18. okuma yazma bilmeyenlerin eleştirdiği büyük bir aydındır.
    3 ...
  19. 11.
  20. ekonomi profesörü olan tansu çiller'in, erbakan'ın ekonomi konusundaki başarısına hayran olduğunu belirtmesi de bu iddiayı destekler niteliktedir. bazı hataları** olmuş olsa da, dehasına diyecek laf yoktur.
    2 ...
  21. 12.
  22. bütün ülke genelinde değil ama bugüne kadar gelmiş geçmiş siyasetçiler arasında en zeki olanlardan biridir.. en azından zekasını milleti dolandırmaya değil ülke için faydalı olabilecek şeyler için kullanmaya çalışmıştır.. bu yüzen rte ve tayfası kendisinden uzaklaşmıştır.. eğer o da onlardan yana çıkıp "çalalım çırpalım, bizden olanları kollayıp diğerlerine kol sokalım" mantığıyla hareket etseydi yolları ayrılmazdı bu kadar basit.. siyasi görüşün bu konuyla hiçbir ilgisi yoktur. erbakan'ın yaptığı ve yapmak istediği icraatlara baktığımızda bir çok gerzek siyasetçi bozuntusundan daha mantıklı ve zeki düşüncelere sahip olduğunu görürüz. amacım erbakan ı savunmak değil, gözle görüleni dile getirmektir..
    0 ...
  23. 13.
  24. nedense bir gerçek olduğu halde belirli çevrelerce kabul edilmeyendir.
    1 ...
  25. 14.
  26. katıldığım görüştür. araştırıldığında bu kanıya çoğu kişi varabilir.
    1 ...
  27. 15.
© 2025 uludağ sözlük