bazen sadece yazmak için yazarsın. kendin bile yazdığın şeyin samimiyetine inanmazsın. ya da yazdığın şeyi beğenmezsin, öfkeyle yazmış, sonra pişman olmuş olabilirsin...
sözlüğü forum zanneden ya da dikkat çekme sevdasıyla yazdıklarıma direkt olarak laf yetiştirmeye çalışan birine rastladım mi yaptığım eylem. ikinci olarak da söz konusu şahsı donuz listesine ekliyorum. o orada kendi kendine savaşsın dursun, yel değirmenleriyle savaşan don kişot misali.
hiç yapmak istemediğim bir durum. bir an dalgınlıkla, yanlış bir başlığa, baya bir yanlış bir entry girmiş olsam bile yapmak istemem. bu çok anlam yüklemekten değil ama, ne bileyim ya, tutunacak bir dalımız belki burası kaldı. burada kendimizi iyi kötü hissediyoruz işte. pek önemli bir şey olmasa bile, burada da yanlış yapmak istememekten kaynaklanıyor. belki saçma diyebilirsiniz. ama benim olay, biraz rahatlama meselesi. her şeyde, ince eleyip sık dokumaktan bıkmış biri olarak söylüyorum.
en büyük pişmanlığınız nedir diye sorulan bir yazar ilk kitaplarımı keşke hiç yazmamış olsaydım demiş. aynı gerekçeyle ben de bu akşam ortalama 150 civarı entrymi silerek gerçekleştridiğim olay.
ben mesajın yerine ulaştığını görünce silerim.
şimdi başıma niyet okuyucu tayfa dadandı.
kimi sevip sevmediğimi sorguluyorlar.
halbuki en çok onları seviyorum.
onlarda beni seviyorlar
sevmeseydiler uğraşmazlar görmezden gelirlerdi
ama itiraf edemiyorlar.
Nedense çok sık yapıyorum. Saçmaladığım oluyor belki de o yüzden. Bazen de yanlış düşündüğümü farkettiğim oluyor. 3 düşünüp 1 yazmak lazım aslında.
Edit: eksilenmenin dayanılmaz hafifliği.
Edit 2: vurmayın, öldüm.