engin ardıç

entry929 galeri47
    199.
  1. bugünkü yazısında Yabancı sermayenin ülkeden nasıl kovulacağını bilemediğini , birilerinin kendisine akıl vermesi ve bunun yöntemleri konusunda kendisini ikna etmesini isteyen liboş turizm yolcusudur . Cumhuriyetin kuruluş yıllarında devlet kapitalizminin egemen olduğunu iddia eden köşe yazarıdır . Atatürk'ü stalin'le ya da ismet inönü'yü mao'yla özdeştireceği yazıları merakla beklemekteyim artık. Piyasadaki diğer arkadaşları gibi bilimsel sosyalizmin stalin dönemi eleştirilerinden ibaret sosyalizm muhalefeti ve ulusalcılara karşı devletçiliğin liberal kapitalist sistem karşısındaki çözümsüzlüklerinden kendisine karikatür düşünceler yaratan hayalgücünün deli saçmalıklarını ısıtıp ısıtıp kendi feodal köşesinden müritlerine satmaktadır. Bence karikatür yeteneği varsa karikatür işine de el atsın : " Şu devletçilik dedikleri tekel birası ve kısa samsun tüketmek midir acaba ? " *
    3 ...
  2. 200.
  3. 12 haziran 2008 tarihli yazısı tek parti yandaşlarına, kendi kendine yeten ülke masallarıyla zihni bulanmış olanlara ve slogan atma ötesinde bir faaliyeti olmayan sözde vatansever "ulusacılara" giydirme niteliği taşıyan ve pekçok kişinin yarasına tuz basan şahıstır. kendisine karşıt görüştekileri makaraya sarmasıyla bilinir. kibirli bir tiptir ama bizdeki adı sosyal demokrat kendi faşist veya adı ulusalcı ama finansal desteği yabancılardan sağlanan (aslında her ikisi de aynı mahzenin farklı penceresi olup aynı karanlık düzeni arzularlar) topluluklar için bu adamın yazdıklarını okumak ara sıra keyif verebiliyor.
    3 ...
  4. 201.
  5. yazılarıyla, paralel bi evrende gerçekleri yazıyor hissiyatı uyandırsa da.. aksam gazetesinden kavgalı bi şekilde ayrılıp hükümet kaynaklı sabah gazetesine geçtikten sonra vesikalık fotoğrafını da değiştirmiş olan para uşağı liberal (görünümlü) yavşak.
    7 ...
  6. 202.
  7. (bkz: http://www.sabah.com.tr/ardic.html)
    ironi yapayım derken kendisi ironik olan yazarımsı. Kendi tezinin aynı zamanda anti-tezi durumunda olan bir insan. Böylece yazdıklarından bir sentez , söylediklerinden bir anlam çıkaramamaktayız.Zira amacı da zaten şu liberal dünyada olayları biraz daha anlamsız kılıp zevk-ü sefa içinde yaşamak değil mi? Gül gül öldük ilahi engin. *
    5 ...
  8. 203.
  9. sol ile, sosyalizm ile, komünizm ile *taşak geçmeye ayırdığı zamanın beşte birini, bağnazlıkları, din istismarını, yobazlığı eleştirmeye ayırsa dahi, tarafgirliği görmezden gelinebilecek, "adam doğru bildiğini yazıyor" şeklinde yorumlara mazhar olabilecek köşe yazarı. ama nerde?

    eskiden okurdum bu adamı. şimdilerde adını her gördüğümde yine din baronlarına yaranmak için neler yazdı acaba diyerek tiksiniyorum.

    bir insan para için, şan için şöhret için bunları yapmamalı.

    (bkz: yapma bunu engin, yapma bunu)
    5 ...
  10. 204.
  11. doğruları yazan ama şu aralar ekmeğini yediği yeşil sermayenin hoşuna gidecek doğruları yazan kişidir. yani nabza göre şerbet veren piyanist şantör gibidir. söyleceği şeyi para aldığı kişilere göre seçer başka konulara girmez.

    (bkz: oo ahmet bey hoşgeldiniz)
    4 ...
  12. 205.
  13. 25 haziran daki yazısı takdire şayandır.

    Meğer maça gitmişmiş!
    Biz şaka edelim dedik, bazı arkadaşlar kaka etmeye karar vermişler... Haberi verenler, hem Hürriyet'i hem SABAH'ı mahvedecek bir gazete çıkarmak amacıyla bir araya gelen ama "şimdilik Internet'le idare eden" arkadaşlar...
    Hani Ardahan'ın bir köyünde her yılın belli günlerinin belli saatlerinde dağa gölge düşüyormuş, düşen gölge Atatürk'e benziyormuş, bu olay şenliklerle kutlanıyormuş ve "Türkiye laiktir, laik kalacak" diye sloganlar atılıyormuş ya...
    Biz de dedik ki, Almanya maçında da gölge belirsin, hem maçı kazanalım hem de başbakan korksun, hükümet düşsün, parti kapatmaya da gerek kalmasın...
    Meğerse Atatürk bundan önceki Hırvatistan maçında da sahadaymış!
    Evet, hem de yedek kulübesinde, Fatih Terim'in "kurmay heyetinin" arasında!
    Yedek kulübesinin bir köşesine bir Atatürk posteri koymuşlar, bu "manevi varlık" bir yandan maçı seyretmiş, bir yandan da çocuklara güç vermiş, maçı öyle kazanmışlar.
    Maçın 119. dakikasında golü yiyince hemen dönüp ona bakmışlar... Sanırım Atatürk şöyle demiş. "Futbolcular! ilk hedefiniz Hırvat kalesidir, ileri!.."
    Bu gazla 122. dakikada golü atmışlar. Atatürk, penaltılar boyunca da onlarla birlikte olmuş, Hırvat oyuncuların elini kolunu bağlamış.
    Bunu ciddi ciddi yazdılar, fotoğrafını da koydular, fakat ortaya da bir sorun çıkardılar: Atatürk posterinin "yerde durması" çok tartışma yaratacak, çok eleştiri alacakmış!.. Herhalde bel hizasından yukarıda olması gerekiyor! Abdest almadan da el sürülmeyecek.
    "Travma" öyle olmaz böyle olur hemşerim!
    Bunun üzerine, kurmay heyetinden pabucun pahalı olduğunu gören birisi, başına dert almamak için, bunun bir poster değil, "dosya kapağı" olduğunu açıkladı. Atatürk'ü o kadar severmiş ki, evinin salonunda beş ayrı yerde Atatürk resmi asılıymış, dosyalarının kapağına da yapıştırırmış, mesele bundan ibaretmiş.
    Böylece milli takım yöneticileri "çarpılmaktan" kurtuldular.
    Fakat, kulübede herhangi bir afiş, pankart falan filan bulundurmak UEFA kurallarına aykırı.
    Dolayısıyla Atatürk bu akşam bizim çocukların yanında olamayacak.
    Öyleyse ne halt edeceğiz?
    "Allah yardım eder" desek laikliğe aykırı.
    Acaba Atatürk'ün söylev ve demeçlerinin cep baskısından küçük birer muska yaptırsak da çocukların boynuna mı assak?
    Ama UEFA kurallarına göre maçta "takı" da yasaktır.
    Nutuk'un bazı sayfalarını koparıp ıslatsak da suyunu sıkıp maçtan önce çocuklara mı içirsek? Bildiğiniz gibi, yalnız yabancılarla yapılacak futbol karşılaşmalarına değil, belgevşekliğine, saçkırana ve ayak parmakları arasında çıkan mayasıla da iyi gelir.
    Fakat UEFA maçtan önce "doping kontrolu" yaparsa yanarız!
    Bir kayalığın gölgesi karşı yamaca vurunca şenlik yapan köylüleri bir yana bırakalım, onlar Köy Enstitüleri yeniden açılınca kurtulacaklar.
    Fakat bunları yazan arkadaşlar, cumhuriyet çocukları...
    Yani, Atatürk'ün bize gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyine gelmiş, kendilerine rehber olarak aklı ve bilimi seçmiş insanlar...
    Ve de "dinci iktidarla" arslanlar gibi mücadele içindeler...
    Daha fazla bir şey söylemek istemiyorum, sonra gene küfürbaz diyeceksiniz.
    2 ...
  14. 206.
  15. zamanında abdullah güle patlak kamyon lastiği suratlı adam diyen şimdinin hızlı akplisi yazar.bütün bunlara rağmen kalemi kuvvetli olduğu için dayanamayıp okuduğum yazardır kendisi.
    1 ...
  16. 207.
  17. traji-komik yazılarına, ancak taraf gazetesine yakışır yorumlarına bir yenisini ekleyen eski yazar, yeni akp basın sözcüsü. bugünkü yazısı ibret için kesilmeli ya da yazıcıdan bastırılmalı ve onlarca yıl saklanmalı. bir insan koşullara göre nasıl değişebilir, bir "aydın" nasıl bu kadar kendinden ödün verebilir sorularının cevabını görmek için okunmalı.

    hiç kimse ve hatta engin ardıç bile kendinden bu kadar ödün vermemeli. değmez be.
    0 ...
  18. 208.
  19. Türk milletine yakışmayan fakat bizim mükemmel dürüst basınımıza yakışan yazamaz kişi. akpsever kişi.**
    1 ...
  20. 209.
  21. 210.
  22. zamanında uzanlara büyük bir hürmetle yaptığı hoşluğu şimdi cemaatoakp kesmine icra etmekte olan varlık. pek hoş hoşhoş!
    1 ...
  23. 211.
  24. iSLAM TEKSASTA GECiRiRKEN iYi BAZi ODAKLARA GECiRiRKEN KÖTÜ OLAN YAZAR.
    1 ...
  25. 212.
  26. mustafa kemal sizin gibi kıro değildi derken bugün kendine hoşhoş diyenlara ayar veren yazar.

    adam 1989 dan günümüzü görmüş...
    1 ...
  27. 213.
  28. gençlik yıllarında sol değerler taşıyor olmasına rağmen, önce hızla eski solculaşmış, sonra liberal solculaşmış ardından da sapına kadar liberalleşmiş bir adamdır.
    2 ...
  29. 214.
  30. --spoiler--
    işin kötüsü, Ergenekon'u ya da AKP'yi yazmazsan Internet'teki siteci çocuklar "alıntı" da yapmıyorlar, bakıyorum, "arak yazarlar" listesinde kendimi bulamıyorum, bayağı bozuluyorum!
    --spoiler--

    sözlük takipçisi. sırf birilerine sesini duyurmak için çırpınır ama birileri diye bahsettiğimiz güruh olan gazete yazarları onu iplemez ; hergün mehmet altan , murat belge den alıntı yapıp polemik yapan gazete yazarlarının köşesinde bir gün görünmek için kendisini yer durur. bugunkü üstte de alıntısını yaptığım kısımla sanırım o işi bırakmış artık sözlükçülerin onun yazılarından alıntı yapmasıyla tatmin olacağını belirtmiş ama görülüyorki sözlükçü kardeşlerimiz de onu bu aralar iplememekte.

    bugünkü yazısının bir başka bölümü ise ;

    --spoiler--
    ... izmarit konusuna eğilelim, yasak başladığından bu yana her Allah'ın günü yere birkaç izmarit attım, bir Allah'ın kulu ceza kesmedi. (Bak bak, Allah diyor, demek ki hükümet yanlısı!)
    Tüh! Şimdi kendi ken...
    --spoiler--

    burada ise artık bize yorum bile bıraktırmayacak ve tartışılmayacak şekilde günün kendini iyice kaybeden adamı köşemizin lideri olmuştur, ödülü olan tezeği avuçla yiyesidir. ***
    1 ...
  31. 215.
  32. 216.
  33. Bazı kalemşörlere, ağzının payını çok iyi veren demokrasi yanlısı ender yazarlarımızdandır.
    5 ...
  34. 217.
  35. ".. bilgi sahibi olmadigi konularda da - yalan yanlis - fikir beyan ediyor. " diye elestirilen yazar.

    valla bendeniz, 25 agustos 2008 tarihli ( dunku ) sabah gazetesi'nde yayinlanan kose yazisini okuyana kadar bu elestirilere pek kulak asmiyordum.

    dunku yazisinda engin ardic'in, dunyaca meshur kole isaura adli diziyi, " 70 li yillarda yayinlanan bir dizi " sanip, ahkam kesmesi beni gercekten hayal kirikligina ugratti!

    ...

    bak engin abi!

    " kole isaura " adli dizi yetmisli yillarda degil, seksenli yillarin ikinci yarisinda yayinlanmistir! ayrica isaura hala bacimizdir!

    (bkz: ahmet hakan olmak)

    edit: http://www.sabah.com.tr/2...43DA9866256EF9B5A5A2.html
    1 ...
  36. 218.
  37. yıllardır her sabah kahvaltıdan sonra yazısı okunan üstad.
    1 ...
  38. 219.
  39. uykusuzun 52'inci sayısında vedat özdemiroğlu'nun "ne istiyorsun bizden" köşesine konu olmuş yazar.
    bakalım ne yazmış v.ö.:

    " engin bey sol düşmanlığı, insan düşmanlığıdır, akıl bilim, gerçek düşmanlığıdır.

    ne oldu da bu hale geldiniz, vallahi merak ediyorum: bu birikim bu kelime dagarcığı bu ince üslupla nasıl sağcı bir kıt olmayı başardınız?!.

    sizin meseleniz de bu "dahi" kompleksi yaşayan sıradan bir zakasınız...aşağılık kompleksi içindesiniz...sola düşman bi zekayı tarih yazmaz ki...

    solun geleceği boka sarıyor diye cümlenizi okudum bir yazınızda... peki böyle mi olur ideolojik eleştiri, sayın ardıç?..( sizin yüzünüzden benim köşem de zekasız bir lafa yataklık etti)
    ee sağı konuşalım peki engin bey... sağ zaten bizzat bok olmasın sakın?.. rantiyecinin pislik ağının, katilin, tetikçinin, cinayetin, katliamın, savaşın membsı olmasın?

    savaşı, faşizmi, emperyalizmi ürten sağa yakışmayı nasıl göze aldınız o eski yazılarınıza yazık.

    bünyesindn hitler'i, evren'i, bush'u çıkaran sağın kucağına oturup sola atıp tutmak bir siyasi tavır değil, artık bir zeka problemidir."
    3 ...
  40. 220.
  41. 221.
  42. bugünkü yazısıyla beni güldürmüş insan özellikle son paragraf harikadır.

    http://www.sabah.com.tr/ardic.html
    1 ...
  43. 222.
  44. ey çark-ı felek bil dönüşüm sendendir

    diyebilecek yazar.**

    (bkz: çark-ı felek)
    0 ...
  45. 223.
  46. Akşam'da yazarken son demlerine yetişmiştim. Arkadaşların dürtmesiyle bakayım yazılarına dedim nedir ne değildir. aldım, okudum, beğendim. hatta bir süre sırf onun yazıları için akşam gazetesi aldım. farklı üslubu, hınzır dili, kültürlü hali etkileyiciydi. Neden sonra sabah'a geçti. sabah'ta da takip etmeye devam ettim kendisini. bir süre sonra kabak tadı vermeye başladı. çünkü chp ve kemalist eleştirisinden başka bir şey yazmıyordu. bunu yazarkende neredeyse her yazısında kendisini tekrarlıyordu ve ben anlayamıyordum sürekli aynı şeyi günler boyunca sürekli yazmak niye?. dahası kendiminde az çok bildiğini düşündüğüm cumhuriyetin ilk dönemini yanlış olmasa da çarpıtarak kullanılıyordu yazılarında. bu sebeplerden de yavaş yavaş uzaklaştım yazılarından. Şimdilerdeyse çekilmez bir hal almış durumda kendisi. sadece bazen ne zırvalamış diye bakıyorum yazılarına. ve düşünmeden edemiyorum akşam'la, sabah'ta yazan iki ayrı adam gerçekten aynı adam mı...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük