bugün

Salaklıkta Nirvana yapmış kişidir. Adam bacaksız doğmuş ama inancı var şaka gibi. Doğuştan kör, ne annesini görebilmiş, ne etrafındaki renkleri, ama imanı hala kuvvetli. Sorsan bu da benim sınavım, kurban olduğum yaradan beni böyle yaratmış der. Ulan ben niye böyle sınanıyorum demez. Herkesin her bir uzvu tamam iken, ben niçin eksikle imtihan ediliyorum diye sormaz. Bir de kıyas yapıp şükür eder. GöZüm görmüyor ama elim ayağım var sonuçta ya da kolsuz doğmuşum ama hala duyabiliyorum gibi saçma sapan sığınacak limanlar arar. Mına korum bu ne biçim sınavdır demeye cesareti yoktur.
Herkes potansiyel engellidir zaten sadece tescillenmesi gerekir.
Tanri ile alakasi pek yok kisisel secimler sonucu olur bir cok zaman.
Allah a küsüp, ondan intikam almak için ateist olmak.
Yanlış yoldadır.
düşünce özürlü olup ahkam kesebilen insandan daha mantıklıdır.
engelli olmak buna bir engel kasıt etmez.
Doğru yolda giden insan. Çünkü yaratıkların yaratıcıya yarattıklarından dolayı itiraz etme hakları yoktur. Zira onun bize verdiği mükemmel organlardan bir tanesini biz ona veremiyoruz veya haşa o organlardan yaratamıyoruz. Dolayısıyla şikayet hakkı doğmuyor. Hem Allah Rahîmdir, merhametlilerin en merhametlisidr. Dünya da bir acı verir. Bu imtihana sabır ve şükürle karşılık verene ahirette binler güzellikler verir.
istikamette olan bireydir. Zira dünyadaki bir engel ahirette binlerce engeli kaldırabilir.
Azimli kişidir. Nitekim ibadet iki türlüdür: Birincisi müsbet(Namaz, Hac vs.) diğeriyse menfi ibadettir. Menfi ibadetler; hastalıklara, acılara ve engellere sabır, şükür ve tevekkülle karşılık vererek olur.
Sabırlı insandır. Çünkü Cenâb-ı Allah'ın merhametlilerin en merhametlisi olduğunu bilir. Dünyanın imtihan ve tecrübe yeri olduğunu anlamıştır. Sıkıntılı zamanlarda sevabın daha çok verimli geldiğini çözmüştür. Zira şehitler Allah yolunda ölürken şehit olmazlar mı?