engelli bir çocuk sahibi olmaktansa kürtaj olmak

entry138 galeri0
    62.
  1. yol ayrımı bu olsa gerek, her iki durumda da akılda kalıcak bir keşke olucak, zor karar.
    0 ...
  2. 61.
  3. pek çetrefilli yoruma açık bir mevzuu. şimdi kalkıpta her iki durum (aldırmak ve ya aldırmamak) için de sivri yorumlarda bulunmak büyüksözlülüktür kanaatimce. şimdi şöyle hamilesin bebek rahme düşmüş, karnında gün be gün büyüyor bir insan adayı. ve sonra öğreniyorsun bu bebiş normal olmayacak gerek bedensel gerek zihinsel açıdan daima bir yardımcıya ihtiyaç duyacak hayatını idame ettirebilmek için. çok zor çok. yaşamalı mıdır? bana sorarsan yaşamalıdır tüm duygularım mantığım felsefem hep bu kapıya çıkıyor. bana göre yaşamalıdır. çünkü rahmine düştüğü andan itibaren o kararını vermiştir gelecektir bu tarafa sen onun gelmesine engel olursan ne olursan ol gel diyen Mevlana ya çok ters düşmüş olursun. yok düşünüyorum asla şu şarttan dolayı engelli bir bebek aldırılmalıdır diyemiyorum. şartlar ne olursa olsun dünyaya gelen o engelli yavru tad almanın, nefes almanın nın, nın vs vs... hazzını yaşayacak. kimsenin bu hazzı o insan adayının elinden almaya hakkı yoktur.
    1 ...
  4. 60.
  5. engel sizsiniz lafının ne olduğunu anlatan durumdur. kürtaj cinayettir.

    ne klişe dolu bir entry oldu değil mi sevgili sözlük öpyorum kib bye.
    0 ...
  6. 59.
  7. Benim aldırmaya karşı olmama rağmen anne ve babanın o anki ruh haline ve düşüncesine bağlıdır. Sonuçta burda yazmakla o anki psikoloji asla aynı olmaz. Türkçeyi bile daha doğru dürüst kullanamayan mahlukların ne dediği benim için çokta önemli değil.
    (bkz: gençlik nereye gidiyor)
    0 ...
  8. 58.
  9. mantıklıdır. anne için engelli çocuğa bakmak zor olacağından değil anne öldüğünde engelli birinin bakımını üstlenecek biri kolay bulunmadığından!

    insan eti ağırdır...
    4 ...
  10. 57.
  11. Böyle bir olayla karşılan herkes kürtaj yaptırsaydı mozart gibi engelli olmasına rağmen klasik müzikte ilahlaşmış bir kişinin dünyaya gelemiyebilmesi durumudur...
    1 ...
  12. 56.
  13. sen mi karar vericeksin diye sorulması gerekendir.dünyaya sen mi getirdin ki, yaşama hakkını * sormadan, itiraz hakkı olmadığını bile bile elinden alma hükmnü kendinde bulabiliyorsun? Sözüm engelli bebek bekleyen çaresiz anne babalara değil, bu şekilde ahkam kesmek bana düşmez elbette. onların acısını anlıyorum, anlamaktanda öte biliyorum. ama "bu dünyaya çocuk getirmek zaten hatayken , birde engelli çocuk getirmek daha büyük vicdansızlık" tarzında enryleri olan bütün yazar arkadaşlarım, üzerinize alınabilirsiniz ilk ve ikinci cümlede ki bütün yazılarımı!
    edit:imla
    0 ...
  14. 55.
  15. (bkz: günah) ve bir o kadar toplumsal yadırgama sebebi olmalı
    0 ...
  16. 54.
  17. her sğlıklı insanın engelli adayı olmasından dolayı onada yaşam hakkı verilerek nasıl bu çocuğu ilerletibiliriz diye düşünülmesi gerekn durumdur.
    1 ...
  18. 53.
  19. uzak bir tanıdığımız, hamilelikte mecburen ilaç kullanmak zorunda kaldı, yapılan testlerde ise çocuğun sakat olacağı ve aldırması gerektiği söylendi. böyle bir durumda ben bir dakka bile düşünmezdim açıkcası ama kadın aldırmadı çocuğu. çok şaşırmıştım. doğuma kadar geçen süre tabi bunlar için ızdırap gibiydi. sonrasında çocuk doğdu, şimdi 2-3 yaşında, kereta senden benden sağlam. hayat ne tuhaf, vapurlar filan durumu yani.
    1 ...
  20. 52.
  21. tek bir varlığa dahi can verme kudretine sahip değilken nasıl olur da bir varlığın, canın, yaşama hakkını elinden almaya yeltenirsin. düşüncesi bile canice.
    2 ...
  22. 51.
  23. --spoiler--
    04.10.2007

    hiç düşünmemiştim böyle bir durumu o ana kadar. ne kadar da dünyayla kopuk hayatlar yaşıyoruz. 70 milyonluk ülkede 7 milyon özürlü insanın farkında değilken yaşam çok daha mı kolay yoksa farkında olup onlara yardım etmek mi daha kolay bilmiyorum. ancak oradalar ve özürlüler. biz gibi yürüyemiyorlar belki bazıları, belki konuşamıyorlar, düşünemiyorlar, göremiyorlar. ancak hepsi bizim çocuklarımız, bizim kardeşlerimiz, annelerimiz, babalarımız...

    dünyaya görmeyen bir çocuk geldi dört ay önce. benim çocuğum. oğlum canım. çok güzel bir çocuk doğumhaneden çıkan eşimin kucağında. gözleri o zaman da kapalıydı, tıpkı şimdi açık olmasına rağmen kapalı olması gibi. farkında değildik doktorların bazı testler yapıp sonuçlarını bizlere söyleyene kadar. sadece o vardı. küçücük elleri ve küçücük kalbiyle.

    öğrendim gerçeği. önce kendimden nefret ettim. suçu kendimde aradım. utandım. bir an olsa da içimden geçen utanç duygusu için şu an kahroluyorum. evet utanmıştım. şimdiye kadar kimseyi umursamadan geçen hayatımdan uzaklaşmış ve insanların düşündüklerini mi önemsemeye mi başlamıştım ki? uzak bir ihtimal bir bebeğin özürlü olarak doğması. evet uzak bir ihtimal ama olmayacak değil. ihtimaller gerçekleşmek için değiller mi zaten. benim başıma gelmişti. çok da inançlı olmamama rağmen ilk defa suçlamak için tanrının adını almıştım dilime. ona lanetler yağdırıyordum.

    ancak sonraları farkına varabildim. bu özel bir durumdu. belki de bana bir ödüldü. nasıl bir baba olabileceğimi gösterebilmek adına bir ödül. bütün sevgimi ona geçirebilmek adına her şeyimi ona vermeye adadım bir süre sonra. her şeyi kendim öğreteceğim. onun görmeyen gözü olacağım. uzun bir süre duyduğum üzüntüyü atlatalı çok oldu. bununla yaşamayı öğrendim. eğer ki özürlülük belli bir zamanda ya da belli bir sayıyla gerçekleşmekteyse, başka bir aileye gidecek özürlü bir çocuk umarım bize nasip olur. çünkü benden daha iyi bir baba olamaz özürlü bir çocuğa.
    --spoiler--
    not:engelli bir çocuğa sahip bir yazardan alıntı...
    2 ...
  24. 50.
  25. aslında sadece tek taraflı düşünülen bir olay. böyle bir durumda hiçbir anne çocuğundan vazgeçmek istemez.istisnalar hariç kim kıyabilir ki? sonuçta o da onun canından bir şey ama olayın bir de diğer yönü var...
    engelli bir çocuktan bahsediyoruz... bu aile için çok önemli olmasa bile çevreden aldığı tepkiler yüzünden psikolojik açıdan çok büyük sorunlara yol açabilir. aslında tamamen bir risk bu... çocuğunuzun engeline göre yaşıtlarının yapabildiği pek çok şeyden mahrum olması demek... hiçbir zaman yaşını tam olarak yaşayamayacak olması demek... insanların arasına karışsa ya alay konusu olacak* ya da kendini onlardan dışlanmış hissedecek, soyutlayacak... zamanla kendisi de diğerleri gibi olmadığını fark edecek... belki de bizim tahmin bile edemeyeceğimiz acıları yaşayacak kendi içinde?
    bunları bilmek bile bir anne için yeterince zor bence. evet, o çocuğun hiçbir günahı yok ve bu yüzden beki doğmadan ölmeyi hak etmediği düşünülüyor ancak, doğarsa da çok büyük zorluklarla karşılaşabilir... bu durumda kürtajı savunmuyorum ama bunu yapan bir insanın gözünden de bakmak lazım olaya. bu yüzden kararlarına saygı duyulmalı.
    "böyle bir durumda kalsam ne yapardım?" diye düşünüyorum da... gerçekten çok zor...
    1 ...
  26. 49.
  27. içinde çocuğunun kıpırdayışını, canlı olduğunu hissettiğin halde kendi çocuğunun katili olmak.

    edit: birçok çocuk kürtaj olabilme vaktinden sonra dahi kürtaj ediliyor, yasal olmayan yolları deneyen çok insan var. bunu bilmemek asıl cahillik.
    0 ...
  28. 48.
  29. en iyisidir efenim. şayet o çocuğun aklı erseydi sorardı size niye beni doğurdun diye.
    1 ...
  30. 47.
  31. dünyanın en zor kararıdır.
    1 ...
  32. 46.
  33. aslında bir yönden saçma bir düşüncedir.
    şu açıdan bakılırsa;
    tamam ebeveyn bu engelli çocuğa bakıcak büyütücek büyük bir özveriyle. ee sonra ne olcak? ebeveyn ölcek. bu çocuğa kim bakıcak. parası varsa kurumlara vericek. parası olmayanın çocuğu rezil* olcak. ondan buna gidicek.
    ama tabi öbür tarafıda vardır.. bu canı allah veriyor. o öyle layık görmüş..
    0 ...
  34. 45.
  35. yıllar sonra sen yoksun! eşin de yok!

    - pekiyi! sizlerden sonra o çocuğun bakım sorumluluğunu diğer çocuklarına ya da yakınlarına yükleme hakkını nereden buluyorsun?

    diye sormak lazımdır, kadercilik edebiyatı yapanlara.
    4 ...
  36. 44.
  37. ANNE VE BABA SIFATININ AĞIRLIĞINI TAŞIYAMAYACAK OLANLARIN TERCiH EDECEĞi, ÇOCUĞUN ACI ÇEKMESiNi iSTEMEDiK'iN ARKASINA SAKLANILAN, SORUMLULUKTAN KAÇIŞ PSiKOLOJiSiYLE ORTAYA KONAN EYLEM.
    ALLAH AKILDAN SAKATLIK VERMESiN. BiRTEK ONDA CENiNiN GELiŞiMiNiN TAMAMLANMADIĞI EVREDE, ALINMASI KONUSUNDA KARARSIZIM.
    0 ...
  38. 43.
  39. 42.
  40. bu kadar saldırılmasına anlam veremediğim karar.

    10 yıldan fazladır beraber olduğumuz kızarkadaşımla evlilik planları yapıyoruz (doğal olarak). ikimiz de çocuk sahibi olmayı düşünmüyoruz. hem maddi durumumuzun elverişli olup olmayacağını kestiremiyoruz hem de bu kadar büyük bir sorumluluğun altına girebilir miyiz bilemiyoruz. bu planları tamamen akıl ve fiziki sağlığı yerinde olan çocuklar için bile yaparken bir de engelli bir çocuk için bütün bu problemleri yüklenmeyi gereksiz buluyorum.

    önceden bilinen, yaşıtlarıyla aynı şartlarda yarışmasını engelleyen en ufak bir problemi olması durumunda bile kürtaj taraftarıyım.
    1 ...
  41. 41.
  42. Çocuğun engelinin ne olduğuna göre doğruluğunun değişebileceği bir karar.
    Kürtaj, her ne kadar bir çok açıdan * * * yanlış olsa da, çocuğun düzgün bir hayat yaşayamayacağı kesin olan özürlerde doğru bir karar olabilir.
    2 ...
  43. 40.
  44. *hakkında epey bir şey söylenmiş olan konu. kimisi yerden yere vurmuş, kimisi kınamış, kimisi övünmüş vesaire vesaire işte. birisi de çıkıp olayın aslını astarını araştırıp da konuşmamış. efenim bizler mesleğimiz gereği çocukların gelişimlerini takip eden diğer yandan da onların ve ebeveynlerinin eğitimleriyle ilgilinen kişileriz. hal böyle olunca doğum kontrol yöntemlerinden tutun da çocuğu döllenmenin olduğu ilk dakikalardan itibaren alıp ergenliğin son aşamasına (21 yaş) getiriyoruz. başı boş bırakmıyoruz merak etmeyin.
    "
    amniyosentez diye bir usül var bilir misiniz bilmiyorum. "gebeliğin ilk aylarında annenin onay vermesiyle birlikte amniyon sıvısından bir miktar şırınga ile çekme. sonrasında bu sıvıyı inceleyip bebekte zeka geriliği, herhangi bir kromozom bozukluğu var mıdır, yok mudur anlayabilme ve anneye geri dönüt verebilme." işlemlerinden oluşur. anne eğer engelli bir bebek dünyaya getirmeyi istiyorsa eğer yoluna devam eder ama yok ben bu bebeği istemiyorum diyorsa eğer gebelik sonlandırılır. zaten bir sonraki gebelikte de engelli bebek dünyaya getirme riski yüksektir.

    şimdi, bu bilgiler ışığında şunları söyleyebilirim. etiği, vicdanı, merhameti bir kenara bırakın ve mantıklı düşünün lütfen. bir anne düşünün bebeğinin olmasını çok istiyor ve hali vakti yerinde. onu her türlü kabul etmeye hazır (ki hiçbir anne buna hazır değildir. inkar etme dönemini yaşar her biri). bebeğinin engelli doğacağını öğrendiği vakit yıkılıyor ama bir süre sonra bu bebeği dünyaya getireceği konusunda kararını veriyor. doğum yapıyor ve bu farklı yavruya adıyor kendisini. eşi ve ailesi de anlayışlı, eğitim seviyesi yüksek, parası pulu var dediğim gibi.

    diğer yandan şu tabloya bakın bir de; her gün yüzlerce hastam geliyor böyle. kadın küçük bir köyde yaşıyor. ayağına giydiği çarık paçaraya dönmüş. konuştuğun dilden anlamıyor. doğum nedir, korunma teknikleri nelerdir, çocuk nedir? çocuk neden dünyaya getirilir?...her şeyden bihaber. etrafındaki her şey bir hayal. devlet hastanesine getirilmek onun için bir lüks. altı çocuklu bir kadın bu. çocuklarındna ikisi de engelli, altıncısından da şüphe duymuş doktorlar bana yönlendirmişler. evet, sonuç yine engelli. kocan senin neyin? amcamın oğlu. kaç yaşında evlendin? 15. kaç düşük yaptın? dört. peki sonuç bu, bu çocuğu doğurmak istiyor musun? ben istemiyorum ama beyim olsun diyor. allah verir onun da rızkını diyor. neyle geçiniyorsunuz peki? iki ineğimiz var süt, yumurta satıyoruz. ırgatlık yapıyoruz tarlada. ya çocukların okuyorlar mı? hayır hiçbiri okumuyor, büyük kız 12 yaşındayken verdik ablamın oğluna. sevmişler birbirlerini. diğerleri küçük daha. hasta olanları evden çıkarmıyorum bile...

    siz olsanız ne yapardınız? bu kadın parmağını basıp onayladı gebeliğini sonlandırmamız için. haklı mıydı? evet sonuna kadar haklıydı. onu yeniden gebe kalmaması için uyardık. teknikleri anlattık. eğitim seminerleri verdik onun gibi olanlara. bir can ya bu? bakamayacaksan eğer, onun hayatını mahvetmeye hakkın yok senin. bir cahillik edip gebe kalmışsın ama bunun günahını ona yüklemeye hakkın yok. şehirlerde onunla bununla yatıp kalkan her ay kürtaj masasına yatıp da keyfine göre çocuk aldıran kadınlardan daha temizler. daha paklar. merhametinize tüküreyim sizin. sizler ki sağlıklı bir insanın en ufak kusuruyla dalga geçip alay konusu eden kıçı havada olan ahlaksız insanlarsınız. tuvalette sıçtığınız kendi bokunuzdan tiksinen iğrenç ötesi insanlarsınız. en ufak bir şey için birbirinizin kalbini kıran insanlarsınız. bir engelli çocuğa sahip olmak nedir, onunla ilgilenmek, ona yepyeni bir hayat kurmak nedir bilemezsiniz anladınız mı? o yüzden sakın öyle merhametten felan bahsetmeyin bana. kalbiniz acımasızlıktan taş kesilmiş sizin. kürdün yağı çok olunca çüküne daşşağına sürermiş derler, sizler de öyle bol şatafatlı hayatlar içinde can çekişiyorsunuz. nerden bilebilirsiniz ki engelli çocuğa sahip bir annenin bir babanın iç dünyalarını?

    elbetteki bilemezsiniz. o yüzden boş konuşmayın. herkes kendi tercihini yapmak konusunda serbest. o çocuğu dünyaya getirip getirmeme konusu da ona kalmış. susun artık!
    7 ...
  45. 39.
  46. kimsenin kimseyi suçlamaya hakkı olmadığı bir durumdur.

    anne baba değilsen hele, hiç bir söz söylememelisin... o çocuğa bakacak ve onu büyütecek, ayrıca her gece tekrar tekrar kahrolacak olan, işin maddi boyutunu geçtim; manevi olarak her gün yine yeni yeniden kahrolacak olan bir anne- babayı yargılayamazsınız...
    2 ...
  47. 39.
  48. hamileliğin 3 ve 4. aylarında yapılan testler sonucu, ortaya bu gerçeğin çıkması durumunda,hayatta en zor verilen kararlardan biridir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük