engelli bir çocuk sahibi olmaktansa kürtaj olmak

entry138 galeri0
    50.
  1. aslında sadece tek taraflı düşünülen bir olay. böyle bir durumda hiçbir anne çocuğundan vazgeçmek istemez.istisnalar hariç kim kıyabilir ki? sonuçta o da onun canından bir şey ama olayın bir de diğer yönü var...
    engelli bir çocuktan bahsediyoruz... bu aile için çok önemli olmasa bile çevreden aldığı tepkiler yüzünden psikolojik açıdan çok büyük sorunlara yol açabilir. aslında tamamen bir risk bu... çocuğunuzun engeline göre yaşıtlarının yapabildiği pek çok şeyden mahrum olması demek... hiçbir zaman yaşını tam olarak yaşayamayacak olması demek... insanların arasına karışsa ya alay konusu olacak* ya da kendini onlardan dışlanmış hissedecek, soyutlayacak... zamanla kendisi de diğerleri gibi olmadığını fark edecek... belki de bizim tahmin bile edemeyeceğimiz acıları yaşayacak kendi içinde?
    bunları bilmek bile bir anne için yeterince zor bence. evet, o çocuğun hiçbir günahı yok ve bu yüzden beki doğmadan ölmeyi hak etmediği düşünülüyor ancak, doğarsa da çok büyük zorluklarla karşılaşabilir... bu durumda kürtajı savunmuyorum ama bunu yapan bir insanın gözünden de bakmak lazım olaya. bu yüzden kararlarına saygı duyulmalı.
    "böyle bir durumda kalsam ne yapardım?" diye düşünüyorum da... gerçekten çok zor...
    1 ...
  2. 51.
  3. --spoiler--
    04.10.2007

    hiç düşünmemiştim böyle bir durumu o ana kadar. ne kadar da dünyayla kopuk hayatlar yaşıyoruz. 70 milyonluk ülkede 7 milyon özürlü insanın farkında değilken yaşam çok daha mı kolay yoksa farkında olup onlara yardım etmek mi daha kolay bilmiyorum. ancak oradalar ve özürlüler. biz gibi yürüyemiyorlar belki bazıları, belki konuşamıyorlar, düşünemiyorlar, göremiyorlar. ancak hepsi bizim çocuklarımız, bizim kardeşlerimiz, annelerimiz, babalarımız...

    dünyaya görmeyen bir çocuk geldi dört ay önce. benim çocuğum. oğlum canım. çok güzel bir çocuk doğumhaneden çıkan eşimin kucağında. gözleri o zaman da kapalıydı, tıpkı şimdi açık olmasına rağmen kapalı olması gibi. farkında değildik doktorların bazı testler yapıp sonuçlarını bizlere söyleyene kadar. sadece o vardı. küçücük elleri ve küçücük kalbiyle.

    öğrendim gerçeği. önce kendimden nefret ettim. suçu kendimde aradım. utandım. bir an olsa da içimden geçen utanç duygusu için şu an kahroluyorum. evet utanmıştım. şimdiye kadar kimseyi umursamadan geçen hayatımdan uzaklaşmış ve insanların düşündüklerini mi önemsemeye mi başlamıştım ki? uzak bir ihtimal bir bebeğin özürlü olarak doğması. evet uzak bir ihtimal ama olmayacak değil. ihtimaller gerçekleşmek için değiller mi zaten. benim başıma gelmişti. çok da inançlı olmamama rağmen ilk defa suçlamak için tanrının adını almıştım dilime. ona lanetler yağdırıyordum.

    ancak sonraları farkına varabildim. bu özel bir durumdu. belki de bana bir ödüldü. nasıl bir baba olabileceğimi gösterebilmek adına bir ödül. bütün sevgimi ona geçirebilmek adına her şeyimi ona vermeye adadım bir süre sonra. her şeyi kendim öğreteceğim. onun görmeyen gözü olacağım. uzun bir süre duyduğum üzüntüyü atlatalı çok oldu. bununla yaşamayı öğrendim. eğer ki özürlülük belli bir zamanda ya da belli bir sayıyla gerçekleşmekteyse, başka bir aileye gidecek özürlü bir çocuk umarım bize nasip olur. çünkü benden daha iyi bir baba olamaz özürlü bir çocuğa.
    --spoiler--
    not:engelli bir çocuğa sahip bir yazardan alıntı...
    2 ...
  4. 52.
  5. tek bir varlığa dahi can verme kudretine sahip değilken nasıl olur da bir varlığın, canın, yaşama hakkını elinden almaya yeltenirsin. düşüncesi bile canice.
    2 ...
  6. 53.
  7. uzak bir tanıdığımız, hamilelikte mecburen ilaç kullanmak zorunda kaldı, yapılan testlerde ise çocuğun sakat olacağı ve aldırması gerektiği söylendi. böyle bir durumda ben bir dakka bile düşünmezdim açıkcası ama kadın aldırmadı çocuğu. çok şaşırmıştım. doğuma kadar geçen süre tabi bunlar için ızdırap gibiydi. sonrasında çocuk doğdu, şimdi 2-3 yaşında, kereta senden benden sağlam. hayat ne tuhaf, vapurlar filan durumu yani.
    1 ...
  8. 54.
  9. her sğlıklı insanın engelli adayı olmasından dolayı onada yaşam hakkı verilerek nasıl bu çocuğu ilerletibiliriz diye düşünülmesi gerekn durumdur.
    1 ...
  10. 55.
  11. (bkz: günah) ve bir o kadar toplumsal yadırgama sebebi olmalı
    0 ...
  12. 56.
  13. sen mi karar vericeksin diye sorulması gerekendir.dünyaya sen mi getirdin ki, yaşama hakkını * sormadan, itiraz hakkı olmadığını bile bile elinden alma hükmnü kendinde bulabiliyorsun? Sözüm engelli bebek bekleyen çaresiz anne babalara değil, bu şekilde ahkam kesmek bana düşmez elbette. onların acısını anlıyorum, anlamaktanda öte biliyorum. ama "bu dünyaya çocuk getirmek zaten hatayken , birde engelli çocuk getirmek daha büyük vicdansızlık" tarzında enryleri olan bütün yazar arkadaşlarım, üzerinize alınabilirsiniz ilk ve ikinci cümlede ki bütün yazılarımı!
    edit:imla
    0 ...
  14. 57.
  15. Böyle bir olayla karşılan herkes kürtaj yaptırsaydı mozart gibi engelli olmasına rağmen klasik müzikte ilahlaşmış bir kişinin dünyaya gelemiyebilmesi durumudur...
    1 ...
  16. 58.
  17. mantıklıdır. anne için engelli çocuğa bakmak zor olacağından değil anne öldüğünde engelli birinin bakımını üstlenecek biri kolay bulunmadığından!

    insan eti ağırdır...
    4 ...
  18. 59.
  19. Benim aldırmaya karşı olmama rağmen anne ve babanın o anki ruh haline ve düşüncesine bağlıdır. Sonuçta burda yazmakla o anki psikoloji asla aynı olmaz. Türkçeyi bile daha doğru dürüst kullanamayan mahlukların ne dediği benim için çokta önemli değil.
    (bkz: gençlik nereye gidiyor)
    0 ...
  20. 60.
  21. engel sizsiniz lafının ne olduğunu anlatan durumdur. kürtaj cinayettir.

    ne klişe dolu bir entry oldu değil mi sevgili sözlük öpyorum kib bye.
    0 ...
  22. 61.
  23. pek çetrefilli yoruma açık bir mevzuu. şimdi kalkıpta her iki durum (aldırmak ve ya aldırmamak) için de sivri yorumlarda bulunmak büyüksözlülüktür kanaatimce. şimdi şöyle hamilesin bebek rahme düşmüş, karnında gün be gün büyüyor bir insan adayı. ve sonra öğreniyorsun bu bebiş normal olmayacak gerek bedensel gerek zihinsel açıdan daima bir yardımcıya ihtiyaç duyacak hayatını idame ettirebilmek için. çok zor çok. yaşamalı mıdır? bana sorarsan yaşamalıdır tüm duygularım mantığım felsefem hep bu kapıya çıkıyor. bana göre yaşamalıdır. çünkü rahmine düştüğü andan itibaren o kararını vermiştir gelecektir bu tarafa sen onun gelmesine engel olursan ne olursan ol gel diyen Mevlana ya çok ters düşmüş olursun. yok düşünüyorum asla şu şarttan dolayı engelli bir bebek aldırılmalıdır diyemiyorum. şartlar ne olursa olsun dünyaya gelen o engelli yavru tad almanın, nefes almanın nın, nın vs vs... hazzını yaşayacak. kimsenin bu hazzı o insan adayının elinden almaya hakkı yoktur.
    1 ...
  24. 62.
  25. yol ayrımı bu olsa gerek, her iki durumda da akılda kalıcak bir keşke olucak, zor karar.
    0 ...
  26. 63.
  27. engelinin kimden geldiğini öğrenmemize sebep olmuş olur. ayrıca şerefsizliktir.
    1 ...
  28. 64.
  29. allah'ın verdiği canı allah alır. verdiyse bir bildiği vardır.
    2 ...
  30. 65.
  31. bir çocuğun geleceğini veya gelemeyek olan geleceğini tek bir kararla belirlemektir, zordur.
    0 ...
  32. 66.
  33. doğru olan şeydir. allah' ın verdiği canı allah alır diye düşünmekten öte yaşanılacak yıllar düşünülmelidir. sadece kendinizi değil onu da düşünün, emin olun ki o da bu şekilde dünyaya geleceğini bilseydi doğmak, yaşamak istemezdi.
    2 ...
  34. 67.
  35. akıl, mantık ve insafın gereğidir...

    engelli çocuğun aklı, sakat olan uzuvları gelişmezse bile o da büyür, o da engelinden utanır ve kahreder engeline. arkadaşları ya da yaşıtları mutlu mesut gezerken o pencerelerden bakar. bu hüznü bile bile çocuğuna hangi anne baba yaşatır?
    1 ...
  36. 68.
  37. yapılabilecek en mantıklı harekettir. bir ömür boyunca hem kendine hem de çocuğuna eziyet olmaktansa en güzelidir.
    0 ...
  38. 69.
  39. doğacak çocuğun engelli olması ya da olmaması allah (cc)ın takdiridir. canı veren alan allah (cc)tır, alacak olanda o'dur. kürtaj olarak bir cana kıymak, allah (cc)ın verdiği canı sonlandırmak kimin haddinedir ?
    0 ...
  40. 70.
  41. Ne olursa olsun herkesin yaşama hakkı vardır.
    0 ...
  42. 71.
  43. bu konuda ne yorum yapılsa yanlış olur ama yakın tanıdığımdan örnek verirsem o engeli yok sayıp engeli olmayan bölgesini geliştirildiği,pozitif yaklaşımı,sonuna kadar desteklenmesi ve bu şekilde de motive edildiği takdirde engel durumu o kişi ve çevresi için sorun olmaktan neredeyse yok denecek kadar görülmemektedir. önemli olan toplumun bu tip sorunlarda bilinçlendirilmesi, önyargının kırılmasında belirli kuruluşları etkin rol oynamasından geçmektedir.
    1 ...
  44. 72.
  45. engelli çocuklarla çalıştığım için biliyorum, tabii ki bakımları çok zor. bu çocukların ailelerinde bir bıkkınlık, içe kapanıklık vb durumlar var. hem aileler için hem çocuklar için çok ama çok zor bi durum. ama durup düşünüyorum da bu çocuklardaki yaşama azmini, en ufak bir şey başardıklarında yüzlerindeki gülümsemeyi... hayat onlara güzel, hayat onlarla güzel. bırakalım yaşasınlar, zekaları bizden az olabilir, fiziksel olarak bazı alanlarda yetersiz olabilirler ama yaşamak onların da hakkı her canlının hakkı olduğu gibi. zaten hepimiz bir engelli adayı değil miyiZ? onlar gibi olmak için bi araba kazası, bi kör kurşun yeterli. onlara benzediğimizde çekip vursunlar mı yani bizi. gelecek herkes için var ve kimse kimsenin bu geleceğini elinden alma hakkına sahip değil.
    1 ...
  46. 73.
  47. 91 yılının sonlarında eşi ölümcül lenfoma hodgnic kanser olan 21 yaşında bir kadına söylenmişti : "kürtaj olabilirsiniz". reddetmişti ve 92 yılının nisan ayında tam olarak 16 gün sonra eşini kaybedecekti ve eşinin yattığı hastahanenin kadın doğum bölümünde doğurmuştu çocuğunu. doğan bir kız çocuğuydu ve bileğine kadar gelebilecek bir bebekti.

    bugün 2011 : annem hala kızını aynı şekilde seviyor hala , aynı sabırla altınız temizliyor , aynı şekilde seviyor.

    kürtaj olana ne dersiniz bilmem ama doğurup bakabilenine anne deniyor.
    4 ...
  48. 74.
  49. Üzücü ama mantıklı bir karar.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük