senin, benim, var olan her şeyin bir bütünün parçası olduğunu, sonuçta bir bütünü oluşturduğunu savunan düşünce. tanrı yarattıklarını varlığından yaratır, varlıkların kapsamıdır.
tanrının her yerde olma ama hiç bir yerde bulunmama durumunu açıklar. Şöyle ki, herkes ve her şey tanrının parçasıdır, herkes ve her şey tanrıdır. Bu da tanrının yer yerde oluşu sonucunu doğurur. gözlemlenebilen ya da hayal edilebilen tüm alt ve üst evrenlerin birleşimi bizi kapsayarak nihai tanrıyı oluşturur. Bu da tanrının hiç bir yerde bulunmama durumunu açıklar.
ölüm cezasına sebep olmuş cümledir. iki şekilde yorumlanabilir bu cümle:
birincisi: ben ilahım(hak)
ikincisi: ben hakkım yani hak üzerineyim.
hallacı mansur ikincisini kastetmiş ancak yanlış anlaşılmış.
elbette kendini allah sanmak, kendini allah bilmek. öz'den söylediği üzere hallac-ı mansur söyleyişi, hissedişi meşhurdur. damla denize katıldığında ben denizim diyecektir elbet. çünkü orada onun damlalığından eser yoktur artık. o pekala denizdir.
tasavvufta ulaşılabilecek en yüksek nokta bunu söyleyebilmektir. gerçi söyleyenlerin de başına neler geldiği ortada. lakin kimi hallac-ı mansur gibi açık açık söylemiştir kimi de yunus gibi farklı bir yolla söylemiştir. "bir ben var bende benden içeri."