ölüm cezasına sebep olmuş cümledir. iki şekilde yorumlanabilir bu cümle:
birincisi: ben ilahım(hak)
ikincisi: ben hakkım yani hak üzerineyim.
hallacı mansur ikincisini kastetmiş ancak yanlış anlaşılmış.
bu sözü nesimi ve hallac-ı mansur söylemiştir. neticesinde nesimi nin dersi yüzülmüş hallac-ı mansur da bağdat ta asılarak uzuvları kesilerek iskence ile öldürülmüştür.
bir de bu tanıma alakasız olarak bir mazlum çimen çağrışımı:
daha enel hak demeden, yüzdüren sen değil misin
değil misin değil misin, yüzdüren sen değil misin..
zamanında çoğu edebi insanın ölümüne sebep olan cümledir. ben ilahım, ben allahım demektir. yanlış anlaşılması doğal cümledir. güzel bir nicktir ayrıca, alan şahısı kutlarım...
elbette kendini allah sanmak, kendini allah bilmek. öz'den söylediği üzere hallac-ı mansur söyleyişi, hissedişi meşhurdur. damla denize katıldığında ben denizim diyecektir elbet. çünkü orada onun damlalığından eser yoktur artık. o pekala denizdir.
Hak sözcüğü gerçek, gerçeklik, tanrı anlamlarında kullanılan bir sözcüktür. Enel Hak, gerçek benim, gerçeklik bende, tanrı benim anlamlarına gelir. Alevilik felsefesini enel-hak sözünde bulur ve bu sözden hareketle insanı inancının odak noktasına koyar.
"ben hakkım, haktan gayrı değilim" anlamina gelir.Allah'ın yarattığı varlıkları kapsamasina onlarda vücut bulmasına dayalı olan düşünsel yaklaşımdır.hallacı mansur enel-hak dediği gerekçesiyle 26 Mart 922 yılında uzun süre işkence gördükten sonra idam edilmiştir.
birçok kişi bunu ben hakk'ım olarak algılamaktadır. fakat aslı bütün kainatı allah'ın yarattığı ve insanı yaratırken içine ruh üflediği, yani kendisinden bir parça koyduğudur. herşeyin tümevarımını aldığımızda allah'ı bulacağımız gerçeğidir.
tasavvufta ulaşılabilecek en yüksek nokta bunu söyleyebilmektir. gerçi söyleyenlerin de başına neler geldiği ortada. lakin kimi hallac-ı mansur gibi açık açık söylemiştir kimi de yunus gibi farklı bir yolla söylemiştir. "bir ben var bende benden içeri."
hallacı mansur un söylediği tasavvufda allahla bir olma tanrının kendi içinde olduğunu anlatmaya yarayan bir cümledir.
muhteşem yüzyıldada gayet yakışıklı hoş biri olarak gösterilmiş bir versusuda mevcuttur. muhteşem yüzyılda bu görüşü savunan bir abi vardı. idam edildi. yakışıklıdır sözü sağlamdır , tok konuşur. sağlam bir karekterdir. bizim ehli sünnet vel cemaatten yoksun dizi mafyası sever bu tür insanları.
aleviler çok sever sayar böyle şeyleri. şarkıları çoktur. bu görüşü savunanlar genelde iranda doğmuş büyümüşlerdir. hatta iran ın bugünkü afganistan sınırından gelmişlerdir. allah heryerdedir. ende bende onda. heryerde. içimizde. aleviler çok sever böyle şeyleri. deistliktir bu. yani allah yok ama bir enerji var demenin bir başka yoludur. 1000 yıl önce bunu diyen adam ne düşünürdü bilmiyoruz ama bugün böyle biliniyor.
senin, benim, var olan her şeyin bir bütünün parçası olduğunu, sonuçta bir bütünü oluşturduğunu savunan düşünce. tanrı yarattıklarını varlığından yaratır, varlıkların kapsamıdır.
tanrının her yerde olma ama hiç bir yerde bulunmama durumunu açıklar. Şöyle ki, herkes ve her şey tanrının parçasıdır, herkes ve her şey tanrıdır. Bu da tanrının yer yerde oluşu sonucunu doğurur. gözlemlenebilen ya da hayal edilebilen tüm alt ve üst evrenlerin birleşimi bizi kapsayarak nihai tanrıyı oluşturur. Bu da tanrının hiç bir yerde bulunmama durumunu açıklar.