ODTU endüstri mühendisliği bölümünde, birinci sınıflara eğitim veren bir öğretim üyesinin, ilk dersinde bu meslek dalı için: " ne iş yapacağınızı bana sormayın, ben de bilmiyorum, ancak işsiz kalmayacağınızı garanti edebilirim. " şeklinde bir yorum getirdiği rivayet edilir.
Herşeyden biraz bilir ama hiçbirşeyi tam bilmez gibi en basit haliyle cahilce bir cümleye maruz kalan meslek. Zira bir bölümün derslerinin bazı başka bölümlerle ortak olması demek onların mezun olunca aynı ya da benzer işi yapacakları demek değildir.
Örneğin adam gider Programlama dilleri ve algoritma dersi alır. Bu onun bilgisayar mühendisi olacağı demek değildir. Yarın bir gün bir fabrikaya gittiğinde sistem SAP ile çalışıyorsa afallamasın diyedir.
Yine bu mahlukatlar Ekonomi dersi alırlar. Lakin benzer şekilde iktisatçı olmazlar.
Esas alanları verimi artırmaktır. Sistemin geneliyle uğraşırlar. Lakin Türkiye'de hemen her patron sistemi bildiğini sanar. Bu yüzden bir endüstri mühendisine ihtiyaç duymaz. Bu sebeple Türkiye'de farklı alanlarda da faaliyet gösteren endüstri Mühendisleri mevcuttur.
işletmecilerin yerine geçmesi gereken güzel insanlar. zira kalite-kontrol olayını ve işletmecilerin bilmedikleri iş kurallarını ve kanunlarını bunlara çatır çatır öğretiyorlar. ayriyaten elektrik elektronik mühendisleri kadar da ükela değiller...
sanayinin doktorlarıdır. iyileştirirler.
zaten hammadde az, işgücü isteksiz, teknoloji kısıtlı dolayısıyla bunlerdan en fazla fayda nasıl saglanır bunu düşünüyoruz. *
istatistik, modelleme ve veri madenciliği konusunda bütün diğer mühendislik dallarının eline veren mühendislik dalı. ayrıca danışmanlık sektörüne adam yetiştiren bir bölümdür kendisi.
endüstri mühendisliği okumak amacı ile viyanaya gelenlerin wirtschaftsingenuerwesen und maschinenbau olarak karsılastıkları bölümdür. zordur. insanı makina muhendisligi bolumunde hissettirir. ilk donemde farkeder farketmez, sistemin guzelliklerinden faydalanıp bölüm degiştirilmelidir zira ziyan zebil olunması mümkündür.
devre kurup ampul yakmayi ya da torna tezgahini acip kapamayi ogrenen her muhendislik ogrencisinin ilk is olarak asagiladigi muhendisliktir.
hepsi uzay gemisi yapiyor da bir tek bu muhendislik bir ise yaramiyor sanki.
minik edisonlara ve einstein' lara bilgi olsun; bir endustri muhendisi hizmet ve mal uretimi surecinin kontrolunden, bu surecte gorev alan calisanlarin performans ve verimliliginden, tedarikci iliskilerinden, stok kontrolunden ve musteri iliskilerinden vs.. sorumludur. daha fazlasini da yapabilir insan kaynaklari, simulasyon, tesis planlama, insan faktorleri, urun iyilestirme ve gelistirme, teknik cizim, mikro-makro iktisat gibi konularda da egitilmistir.
hakkaten hic bir ise yaramiyormus yahu.. ha bu arada gelismis ulkelerde cok tercih edilir, zira bu ulkeler makine ve insan gucu gerektiren "imalat" kismini zaten az gelismis ulkelerde yaptirmaktadirlar, onlar icin onemli olan surecin zamaninda ve verimli olarak yonetilmesidir bunu da endustri muhendislerine yaptirmaktadirlar.
guzel meslektir, gelecegi parlaktir... asagilayanlara bakmayiniz; kedidir onlar kedi.. siz cigerinizin tadini cikariniz.
endüstri mühendisliği, üretim girdilerini ürün ve hizmete dönüştüren sistemlerin tasarlanması, kurulması, verimli bir şekilde işletilmesi ve sürekli geliştirilmesiyle ilgilenen bilim dalı. büyük bir kitle tarafından halen "işletme" mezunlarıyla aynı işi yaptıkları düşünülerek, "o kadar puan aldın
seçe seçe bu bölümü mü seçtin" söylemlerine ve teselliye maruz bırakılan öğrencileri olan, çoğunlukla kıskanılan, okumaktan gurur duyduğum bölümüm.
nam'ı diğer, disket mühendisliği. şöyleki; bütün müfredat derslerini bir diskete kaydediyorsunuz. sonra onları okuyorsunuz. ve karşınızda endüstri mühendisi. traş yani.
kıskanılan mühendislik. nasıl kıskanılmasın ki, kendini geliştiren her endüstri mühendisi her işi yapabiliyor. ondan daha iyi kalite kontrolcü yok mesela, ondan daha iyi lojistikçi yok, ondan daha iyi istatistikçi yok. yok allah yok. bir şey var sadece, ondan daha çok kıskanan bir sürü bölüm var. bir de bok atarlar ki çok komik oluyor, izleyerek keyif almayı bilenlerdeseniz bu tip insanları bir de gaza getirin. örnek gaza getirme cümleleri;
*abi çok kolay bölüm ya.
* yata yata geçiyoruz valla.
*ben zaten mal gibi üretim hattında dolaşmam abi, yönetici olucam.
* parası da iyiymiş diyorlar.
herşeyi yapanın aslında hiçbirşey yapmadığı kabul edilen bir dünyada, elinde bu kadar seçenek varken en iyisini kendi için değerlendirmeyle başarı yakalanacak meslek.
endüstri mühendisinin ne iş yaptığını öğrenmek için önce o bölümün 3. sınıfını bitirmek gerekir. ilk 2 sene o bölümde okuyan kişi bu mesleğin gerçekte ne yaptığını anlayamaz, "ne iş olsa yapar" mantığını kabullenmiştir. son sene vay anasını diyip iç çeker, ne işe yarar bir meslek seçtiğinin. yalnız başkalarına ne iş yaptığını anlatamaz o başka.
genelde yaşlı insanlardan "o 2 senelik di mi?" diye birkaç soru alırsınız. sonra karşınıza, "ben de endüstri mühendisiyim, endüstri meslek lisesini bitirdim" diyen insanlar çıkar. zordur başkalarına anlatmak. kısaca anlatamaz yaşarsınız.