aslında yeterince total war oynayan bir endüstri mühendisinin bugün disisleri bakani olması pek de zor değildir. hatta yeterince total war oynayan her meslek erbabı dışişleri bakanı olabilir. güçsüzsen taviz ver, para ver; güçlüysen zorbalık et, işgal et, böl, yönet...
total war'a bile gerek yok aslında. mesela gençliğinizde çok dondurma yiyip yalamayı iyi öğrendiyseniz bugün çalışma ve sosyal güvenlik bakanı bile olabilirsiniz.
ama disisleri bakani olup, endustri muhendisi olmak isterseniz cemaat indirimiyle yesilirmak yada fem dershanesine kayıt yaptırıp, sansliysaniz 1 sene yardirarak ucyuzcok puan almaniz gerekmektedir.
eğer yontulmamışsa; CCN International'da Ülkesindeki insan hakları ihlalleri sorulduğunda Sözkonusu bakanın "süreçleri inceledik, düzeltiyoruz*, ileride herşey düzelecek, şu anki ihlallerin hiçbirini ileride göremeyeceksiniz" demesiyle sonuçlanan hadisedir. insan hakları ihlali gibi bir konuda diplomasiden anlayan, hele hele bir dış işleri bakani, "var ama düzeltiyoruz" demez, onun yerine diplomasiden anlayan bir bakan hatta ülkesini bir vesileyle temsil etme poziyonunda bulunan ortalama zeka ve bilgi düzeyine sahip bir kişi örneğin "ülkemizde insan hakları ihlali olarak kamuoyuna yansıyan konular devletimizin organize bir şekilde uygulattığı ya da uygulanmasına izin verdigi durumlar değildir, konu ile ilgili tüm yasal düzenlemeler şu tarihten itibaren devletimizce gerçekleştirilmiştir. Kamuoyuna yansıyan münferit vakaların önüne geçilebilmesini teminen personel egitimiyle ilgili çalışmalarımız tüm hızıyla sürmektedir" gibi birşey söyler.
Mesele mühendis ya da diplomat olmak meselesinden çok bilgi ve görgü meselesidir aslında. Ne mühendisler görülmüştür ki hukukçuya, felsefeciye, ekonomiste parmak ısırtır; ne sosyal bilim formasyonu almış profesyoneller görülmüştür ki mühendisin gözden kaçırdığı teknik detayları yakalar. Ha bir de diplomasi işinde yürek meselesi var tabii; batılı görünce yaltaklanmamayı sağlayan, onu da başka bir entariye konu etmek gerek.
şu an da metoroloji işleri genel müdürü olan abimizin imam hatip mezunu olmasından daha vahim bir olay değildir. zannedersem kendileri belki mikailden haber gelir diye o koltuğu işgal etmekteler.
Bizim ülkemizde endüstri mühendisliği sayısal kuramlarla sözel kuramların beraber yoğrulduğu bir mühendisliktir.
yani işletme, iktisat, uluslar arası ilişkileri öğrenirken aynı zamanda, difaransiyeli ve gerekli mühendislik bilimlerini öğrenirler.
Endüstri mühendisleri yönetici olarak yetiştirirler, çünkü iyi bir yönetici matematiği kullanırken aynı zamanda onun getireceği sosyal durumları hesaplayabilendir.
Genelde tüm mühendisler olaylara sebeb-sonuç doğrultusunda sayısal yaklaşır ve her zaman çözüm yollarını ararlar, ancak endüstri mühendisliğinin en büyük artısı olayların sosyal gelişimini de hesaba katması olduğunu düşünüyorum.
*
Dış işleri bakanı olması durumununda gayet normal olduğunu söylemek gerekir, yönetiminin beğenilip beğenilmediği tartışılır.
uluslararası ilişkiler, kamu yönetimi, siyaset bilimi gibi kötü bölümlerden mezun olmuş çulsuz kişileri mi alacaklardı ? *
elbette endüstri mühendisi olacak, keza parası olan bakan olur güzel ülkemde...
not: bu entry yi de seri olarak eksileyen ibne endüstri mühendisleri nedense gerçeği kabul etmek istemiyorlar. dünyada üç temel mühendislik vardır bunlarda yukarıdakilerdir. diğer bütün mühendislik dalları bunlardan türemiştir. yukarıdaki mühendislik dalları ise fizik ve matematik bilim dallarının uygulamalı halidir...
fabrikadaki işçilerle ve yönetimle ilişki kurabilme yeteneğine sahip birisinin, aynı becerisini uluslararası düzeyde diplomatlarla da göstermesidir. babacan başarılı mıdır? tartışılır.
endüstri mühendislerinin her işi anlayıp üstesinden rahalıkla gelebileceği formasyona sahip olmasının kanıtıdır.
+ mesleğin ne?
- endüstri mühendisiyim ben.
+ ne iş yaparsın?
- elimden her iş gelir.
basligin basa kalmasi ile edit :
bir coban in once insaat muhendisi sonra da cumhurbaskani , basbakan olabildigi ulkede bir endustri muhendisi nin disisleri bakani olabilme durumudur.
gayet dogaldir.
olmasi gerekendir belki de...