en yakın arkadaşın evlenmesi

entry111 galeri1
    49.
  1. bazen "ben evde mi kaldım acaba?" diye sordurtan durumdur.
    0 ...
  2. 50.
  3. hem güzel, hem de iç burkan bir şeydir. hele bir de uzak bir şehre gitmişse o arkadaş iki katı acır canınız.
    iş yerinde masasına bakarak '' hey gibi daha geçen hafta buradaydı, şimdi evlendi gitti'' der ve gözünüzün ucuna yerleşen göz yaşının kimse tarafından fark edilmemesini istersiniz.
    *
    1 ...
  4. 51.
  5. eğer sen hala bekarsan hayatı sorgulamana yol açar hele ki bir kız arkadaşın yoksa hayatta yalnız kalma ihtimali insanı korkutur.
    0 ...
  6. 52.
  7. yüreğin dayanmayacağı bir acıdır..
    1 ...
  8. 53.
  9. benim başıma ne zaman gelecek diye düşündürmeye başlayan olay.
    1 ...
  10. 54.
  11. çevremdeki yakın olduğum Kadınlar üzerinde bu yıl şahit olduğum, erkeklerde de daha şahit olmadığım kendimin de başına gelmeyen olaydır.

    lakin kadınlar kısmına dönersek.ciddi ilişkisi olmayan bir kadın olarak Arkadaş bir insan en yakın arkadaşını bu kadar kıskanır mı? görüp görebileceğiniz en garip halleri sergiler bu kadın. çok komik lan bir anda kadınlar üzerine bütün insani bakış açılarınızı kaybedersiniz. Hele de eki eki sen kaldın evde geyiğiyle gidince yanına dayak bile yiyebilirsiniz.

    erkeklere gelince. düşünüyorum da en yakın arkadaşım evlendiğinde bende ne olacak? valla olsa olsa başbaşa takılacağımız zamanların sıfıra yakınsamasına üzülürüm. Sonuçta evlendiği kadın. Tutup da gecenin bir vakti benimle orada burada sürtmeye gidebilecek değil ya arkadaşım. diğer türlü, onunla başbaşa takılacak zamanlar ne kadar sıfıra yakınsasa da bir yeğeninin olacağı gerçeği ve onunla geçireceğin zamanlar insanı mutlu eder.

    Ha bir de bekarlık sultanlıktır yanılsamasının mutluluğunu çift buluşmalarında veya sen sap onlar çiftken takıldığınız ortamlarda baya baya hissedersiniz herhalde. en azından ben ciddi ilişkisi olan yakın arkadaşlarımın yanında sap veya öyle böyle ilişkim olduğu bir bayanla olduğum zaman çok güzel hissediyorum.
    2 ...
  12. 55.
  13. ilk önce onun adına mutlu olunur. en güzel dilekler, temenniler.
    sonra bişey olur. anlatman gerekiyor. arasam mı aramasam mı dersin. o artık evli. belki eşiyle vakit geçiriyordur. eskiden atlayarak aradığın arkadaşını şimdi 40 saat düşündükten sonra arayabilirsin.damadı kıskanırsın. en yakın arkadaşını senden almıştır.
    1 ...
  14. 56.
  15. 15-25 yaşları arasında insanların hayatlarına çok kişi girer, erkekler için 25 yaş ve sonrası olgunluğa ilk adımdır. bu yaştan sonra anlarlar ki, aile ve toplum tarafından kendilerine dayatılan şeyler, aslında onu yansıtmıyor olabilir. ilk sorgulamalar otoriteye karşı olur, arkasından din sorgulanır v.s. v.s., bu şekilde büyünmeye başlar.. konumuza gelecek olursak, insan büyümeye başladıkça etrafındaki kişilerin büyük bir kısmının kendine hitap etmediğini anlar ve arkadaşlarını yavaş yavaş eler. geriye 2 ya da 3 kişi kalır, normali budur. bunlardan birisi daha özeldir. trenin önüne canın pahasına atlarsın onu kurtarmak için , birlikte çok şey yapmışsındır, yaşanmıştır, güzeldir.

    gün gelir bakarsın yanında bir kız, beğenmezsin, bu kız bu çocugu çekip çeviremez dersin.. kavga gürültü, senin dediğine gelir. arkasından bir gün yanındaki femmé senin de için ısınır. ee boş yere dost olmadınız, değer yargılanırız benziyor ki hala var. evlenirler içinde hiç şüphe yoktur, sadece mutluluk. bende evlenmeli miyim artık diye düşünürsün, emin olamazsın.

    en yakın arkadaşın evlenmiştir. bir yastıkta kocasınlardır umarımdır.
    1 ...
  16. 57.
  17. üzerinizdeki baskıyı arttıran olumsuz durum. yani arkadaş için güzel bir olay ama sizin için ''sen ne zaman?'' sorularının sayısının artacağı acımasız gerçeği insanı endişelendiriyor.
    0 ...
  18. 58.
  19. ağlamak mı gerek yoksa oynamak mı bir turlu içinden çıkamadıgım durum.
    6 yıldır gecem gunduzum attıgım her adımı bilen insanı artık bir başkasıyla paylaşıcak olmanın verdiği burukluk içimi parcalıyor.
    artık gecenın bir vaktı uyku tutmayınca aramayacak olmak birlikte gecirdiğimiz guzel vakitlere dedikodulara bir erkeği dahil edecek olmak insanı kahrediyor.
    biz kardestık paylaştıklarımızda bizim özelimiz. artık bunlara bir yabancıyı dahıl etmek bana hiç cazıp gelmiyor.
    kısacası bir tarafım onu paylaşmak istemezken diğer tarafım onun için deli gibi seviniyor mutlu olmasını istiyor.
    çok stresli bir olay en yakın arkadasın evlenmesi. insanı duygu fırtınasına sokuyor.
    4 ...
  20. 59.
  21. bir büyük altın olmadı küçük altın içeri girmenize neden olacak olaydır.
    0 ...
  22. 60.
  23. telefonu açtığımda heyecandan ahizeden içeri girecekmiş gibiydi. "dur lan noluyo" dememe kalmadan "evleniyorum oğluuuumm" diye bağırdı. heh, yarrağı yedik! birimizi daha, bir kadının kafasını sime batırıp, kenarından tuttuğu kabarık gelinliğiyle pistte dans etme planlarına kurban vereceğiz.

    yüzyılın en istekli damadı olacak olan hüseyin'di. üniversiteden bu yana birlikte olduğu ayfer'le nihayet evlenme kararı almışlardı. aslına bakılırsa onlar çıkmaya başladıktan 4 ay sonra hüseyin "evleceğiz olm biz ciddi düşünüyoruz" demeye başlamıştı. ama bunu evvela hüseyin'in ayran gönüllülüğüne versem de, sonraları ilişkinin istikrarı, hüseyin'in niyetini açıkça göstermişti.

    hüseyin ve ayfer birbirine çok benzer karakterdiler. ve zaman geçtikçe tipleri bile benzeşerek, birbirlerinin aynısı olup çıktılar. ayfer, hüseyin'in biraz kısa boylusu ve kıvırcık saçlısı, öyle düşünün. ikisi de hayatlarında fazla birliktelik yaşamamış ve hatta diğer ilişkilerinde de belirli bir istikrarı yakalamış kişilerdi.

    -bu hafta sonu annemleri tanıştıracağız
    +peki ya babalar?
    -abi onlar daha sonra. şimdilik annem gitsin bi tanışsın, söz için ne düşünüyorlar öğrensin diyorum
    +e iyi madem

    1 hafta sonra...

    annemin yatağımın yerini değiştirirken kırdığı baza başlığıyla cebelleştiğim anda telefon çaldı. telefondaki ağlamaklı sesin sahibi hüseyindi:

    -abi nerdesin
    +evdeyim... noldu lan?
    -abi sen hazırlan, ben almaya geliyorum seni... can'ı da sen arasana, o da hazır olsun
    +tamam da oğlum nereye gidiyoruz, noluyo lan?
    -ya gelince anlatırım, bir şeyi de uzatma amınakoyim!
    +haydaaa!

    içi yarıya kadar su dolu karton bardakların küllük niyetine kullanıldığı, sonradan şarap evine dönüştürülmüş, eski bir istanbul evindeyim. içkiler söylenmiş, herkes olanca gerginlikle neler döndüğünün masaya yatırılmasını bekliyor. "noldu lan anlat" diyeceğim, ama bir önceki telefon görüşmesinde terslenmiş bir adamın gururuna sahip olduğum için, diğerlerinden bekliyorum ilk ateşi. ve ilk ateş ondan geldi: oğlum sakın ha evlenmeyin!

    önce, daha evlenmeden bize evlenmeyin nasihatını veren hüseyin'e, sonra tabağın köşesindeki mayoneze patates daldırıp çıkarmaktan büyük keyif alıyor gibi görünen can'a anlamsızca baktım.

    -abi bu haftasonu annemi ayfer'in annesiyle tanıştırmaya götürdüm
    +eee biliyorum
    -annem ayfer'in ailesini beğenmedi
    +nasıl lan, niye ki?
    -ayfer'in annesi gelenek göreneklerinden dem vurmuş. ayfer'in geçtiğimiz yaz evlenen amca kızının sözlenme merasiminde, erkek tarafının taktıklarını falan anlatmış. anneme göre, ayfer'in ailesi açgözlü ve soyguncuymuş.

    hüseyin'in annesi nurdan teyze'yi tanırım; dominant bir kadındır. o'nun onayı olmadan, o evde televizyonun ekranına yapışan toz zerresi bile yer değiştirmez. her ne kadar despot bir görüntüsü varsa da, nurdan teyze'yi severim. nurdan teyze bu olaya muhalif bir tavır sergilemişse, o ilişki için tehlike çanları çalmaya başlamıştır demektir. "nasıl lan, ne istiyorlarmış ki?" diye sormamla birlikte, hüseyin ağzındaki adana burmalarını masaya tek tek çıkardı. masaya akan ziynetten etkilenen ben; "oha lan, o fiyata kate hudson gelir!" dedim. hüseyin; "ya ne diyosun amına koyim" der gibi baktı. "hiiiç öyle bir an coştum" der gibi bakarak, onun içindeki zehiri masaya kusmasına şahitlik etmeye devam ettim.

    hüseyin'i anlıyordum, ama nurdan teyze'yi daha iyi anlıyordum. çünkü nurdan teyze de istenenleri duyunca, ayfer'in önce ince ayak bileklerine, sonra boynundaki et benine odaklanmıştır. ve eminim ki kate hudson, gelenekçi bir ailenin kızı ayfer'den daha ideal bir yatırım aracı olacaktır.

    +eee ayfer ne diyor?
    -o da trip atıp duruyor
    +o niye?
    -annem güya ayfer'in ayak bileklerine manidar manidar bakmış
    +yapma yaa, tuhaf tabi...
    3 ...
  24. 61.
  25. hem üzüntüden hem mutluluktan ağlanılacak olaydır.
    0 ...
  26. 62.
  27. - darısı başına kanka..
    + sağol sağol. inş.
    1 ...
  28. 63.
  29. şu an bu yazıyı kuaförden çıkmış tipik türk kızı edasıyla yazıyorum. saçlarım bozulmasın diye boyun fıtığı olmamın yanı sıra, suratımda taşıyamadığım kadar fazla makyaj olması da canımı sıkmıyor değil. bir de takma kirpik mevzusu var ki ilk ve son deneyimim oldu. neyse konu bu değil.

    henüz idrakine varamadım büyümüş olduğumuzun. muhtemelen o evlenene dek de farkına varamayacağım. ilk adım diye adlandırılan söz merasiminin hazırlıkları bunlar. hoş sadece ben değil, o da farkında değil ne yaptığının. kuafördeyken ara ara gözüm takıldı ya da bilerek izledim onu bilemiyorum. alık alık bakıyordu etrafına ve hiçbir zaman sahip olmadığı kapris huyuna bugün bile sahip değildi. aksine sanki gelin olan o değilmiş gibi ha bire çevresiyle ilgileniyordu. ben suratımdaki 3 kilo makyaja dehşet içinde bakarken, benimle ilgileniyor kuaföre komutlar veriyordu.

    -bu böyle olmadı. arkadaşımın istediği tam olarak bu değildi. şuradan ayırsanız daha iyi olacak. yok öyle değil şöyle. beğendin mi? beğenmediysen değiştirelim. bekleriz vaktimiz var daha.

    bunları benim söylemem gerekirdi zira gelin olan oydu. ancak fıtratında vardı ilgilenmek, yardımcı olmak. aksini yapamıyordu "gelin" dahi olsa...

    berbat bir gece geçirmiş ona anlatmamıştım. sevgiliden ayrıldım mı ayrılmaya mı karar verdim tam bilemiyorum şimdi. karışık her şey. bulanık ya da. anlatmadım ama o anladı. anlatmak zorunda kaldım ben de. o koşturmacanın arasında benimle ilgilenip dinlemek için ekstra çaba harcadı. dedim ya fıtratı...

    tam 21 yıl öncesinde tanıdım onu. ikimiz de mavi önlüklerin içinde kaybolmuş "la şimci bizi kim sikecek olummm" diye ürkek bakışlar fırlatırken okulda. 21 yıl sonra aynı bakışlara sahiptik bugün konumumuz farklı olsa da. ağlamayacağım lan niye ağlayayım ki. en azından bugün tutmam gerek kendimi. hem evlense de biz yine kopmayız değil mi?

    hayatımda çok az insanın kalbinin temizliğinden emin oldum. çok az insana tereddütsüz "iyi" sıfatını layık gördüm. değişmez, değişmeyiz değil mi?

    birbirimizin yüzüne bakıp söyleyemediğimiz o kadar çok şey var ki geçmişte kalan. o kadar çok çaba harcadık ki ayağa kalkabilmek için. birimiz sendelese diğeri dik durdu ki, aynı anda çökmeyelim. çökersek kaldıracak üçüncü bir kişi olmayacaktı zira. ben çok fazla dua etmem, kibirden midir utancımdan mı bilmem. ancak bugün saçımdaki o koca aletlerle savaşırken dua ettim en içten halimle. allah en az 21 yıl daha ayırmasın bizi. sendelersem tutarsın sen beni...
    3 ...
  30. 64.
  31. 1 ay önce tanıştığın bir adamla 20 gün sonra evleniyorsun. endişeleniyorum senin için ama o kadar mutlusun ki şu an o kadar çok hak ediyorsun ki bu mutluluğu yaşadığın onca şeyden sonra. kıyamıyorum sana. düğün günü ağlayacağım dedim ama ağlama sakın dedin o gün benim doğumum dedin.

    şimdi sen gideceksin o evden. beraber içtiğimiz, ağladığımız, makyaj yaptığımız,dans ettiğimiz odandan. seninleyken kimseyle hissetmediğim kadar güvende hissederdim. sarıp sarmalardın beni. özgürdük seninle. aklımıza eseni yapardık. severdik deli dolu. sevgilerimizi anlatırdık, acılarımızı.

    dünyanın en güzel kısa saçlı kadınısın benim için. ben hep seninleyim.
    0 ...
  32. 65.
  33. düğüne annenizle gittiyseniz gece boyu maruz kalacağınız bakışların tek bir anlamı olur : '' bak sen okadar okudun,bu da okudu ama kariyer de yaptı çocuk da..okadar dedim dedim dinlemedin.''
    1 ...
  34. 66.
  35. Bu olayı en iyi anlatan şey (bkz: how i met your mother) dizisinin 1. sezonudur.
    0 ...
  36. 67.
  37. Değişik bir duygudur.

    17 yıllık çocukluk arkadaşım bugün evleniyor. 3 tane ayva aldım matkapla ince delikler açarak kalın sağlam iple birleştirdim akşama boynuna asıcam ibnenin. Gb
    1 ...
  38. 68.
  39. Kisa sure once yasadigim durumdur, arkadasin dugunune gittim, arkadasa para geline altin taktim. Ama hic mutlu degildim, icimi bi huzun kapladi. Daha universite 3.sinifa gectin lan, niye evleniyorsun olum. Neyse dugun boyunca yalandan guldum, halay cektim, iyi dileklerde bulundum. Sanirim bende evlenmek istiyordum.
    1 ...
  40. 69.
  41. iki tanesi nişanlandı, insan bi garip hissediyo duygusala baglattılar resmen.
    Mutlu olsunlar, yakın olmayanlarım da olsun.

    En yakını hala duruyo ama hadi bakalım.
    3 ...
  42. 70.
  43. 71.
  44. En yakın 2-3 hatta 4-5 arkadasın evlenmesi durumunu yaşamiş biri olarak , gerçekten ağır travma , bi hava alalım çay içelim desem, çay içmeye adam yok.
    0 ...
  45. 72.
  46. 4 yıl önce, en yakın arkadaşım evlenme kararı aldı.
    istanbuldan uzaklaşmış, memlekete dönmüş, işe girip güzelce hayatını oturtup evleneceğim dediği kızı bulmuştu.

    yakın, hatta dost gördüğünüz insanın başka şehire gitmesi, uzaklaşması iletişim problemleri demek. belki her gün değil de 2 günde bir muhakkak sohbet ettiğiniz adam gidiyor.
    anlatılacak şeyler birikiyor.
    yanında olup elinizi omzuna koyacağınız adam gidiyor.
    az çok bilen bilir, duygusallı entry uzatmanın anlamı yok.

    en son 1 sene önce haber aldım. evliliği yalan olmuş, bir tatil beldesinde babasının ve biraz da kendi birikimiyle evdi, arabaydı alıp kadından kadına koşan bi adam olup çıkmıştı.

    daha da konuşamadım, ulaşamadım, yanında olamadım, elimi omzuna koyamadım, teselli veremedim.
    boktan bi hale dönüşebilen/dönüştürebilen durum.
    1 ...
  47. 73.
  48. en son 20 sene önce yaşadığım olay .nasipse sıra çocuklara geldi . oğlanı ikna edemiyorum okul bitince evlenecek .3 sene ben seni bakarım sonra sen beni bakarsın diyorum ikna edemedim . şerefsizler tıbbı 7 sene yaptılar .bitmede bitmiyor .
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük