-hasan ne yaptık biz !!!
+ben sana dedim maç izlemeye gidelim diye
-sorma abi keşke maça gitseydik
+keşke...
....
-ama çok iyiydin abi
+erkan lütfen susar mısın ??
freud'un felsefesine göre düşünürsek mantıklı, zira freud'a göre insan sevişme ihtimali olmayan bir karşı cinsle kesinlikle yakın arkadaş olmaz. bilinçaltında onunla sevişmek yatar.
en yakın arkadaş sözüm ona öyledir, deşildiğinde taraflar için daha yakın arkadaşlar bulmak mümkündür. Dolayısıyla "arkadaş olmak" zatı başkasına kaptırmamanın bir yoludur. Sevişmek de bu hissiyatın doğal sonucudur.
cok uzucu bır durum olur baslarda, birsey yokmus gıbı davranılmaya calısılır bırde sevgılınız de tanıyorsa ortam aynıysa gozler kacırılır kotudur bu durum sonra uzaklasılırsa atlatılır gıbı olur, bır daha ki bulusamada yıne sevısılırse artık dogal bır durum olarak karsılanmaya baslanır.
cinsel hayatının olmadığını dert yanan kızı mutlu etmek için arkadaşın kendini feda etmesiyle başlar. erkek arkadaş bir nebze olsun kendini düşünmüyordur fakat çeşitli posizyonları uygulamaktan kaçınmaz. *
(bkz: eli öpülesi insan)
(bkz: ne arkadaslar var)
dostlukla başlayan bir süreçtir, karşı cinslerin dostluğu araya alkol ve güzel bir ortam girince şekil değiştirir ve yatağa taşınır.ertesi sabah kadın göğüslerini kapatarak kalkar sanki önceki gece panter olan o değilmişcesine "yaptığımız yanlış biliyorsun" falan der adam da " haklısın olmaması lazım bir daha" diyerek nokta koyar, aradan 1 dakika bile geçmeden yine sevişirler, bu tekrarlanan bir süreçtir.kimse pişman değildir sadece kendilerini kandırırlar.