en verimli çağında kpss ile boğuşan türk gençliği

sitirsin dediğim türk gencidir. en verimli olduğu çağda dersleriyle adam gibi uğraşsa, kendini geliştirmek için bir şeyler yapsa, bilgi-birikimini yükseltmek için okusa, imkanları çerçevesinde araştırsa kpss ile uğraşmayacak olan gençtir. tüm gün sikiş peşinde koş, sonrasında kafayı çek, marifetmiş gibi tüm gün esrar iç sonra da en verimli çağ de. yemezler
not: bu girdi başlığı açan kişiye yönelik değildir.

boğulmaya mahkum gençlik.

ufo icat etmesi engellenmiş gençtir.

okulda verimli olan, bilgi birikimin yükseltmek için 4 sene kıçını yırtan ama o 4 sene bittikten sonra kimsenin kapmadığı ve hala işsiz olan gençtir. çünkü okuduğu üniversite türkiye sathında bir yerdir. e bi de bakan çocuğu değil ki, tepav da orada burada üniversitesinin bittiğ gün işe başlasın.

işsiz gezen gençleri esrarkeş diye sıfatlandıran dangalaklarla aynı oksijeni solumak zorunda olan gençlik.

ilkokul sonunda anadolu liseleri sınavı.
sonra orta okula alındı aynı meret.
lise sonda öss.
şimdide üniversiteden sonra kpss.
arkadaş sıralan sıralan bitmiyo. ne kalabalık memleket bu ya!
ve şimdi
(bkz: uludağ sözlük elit yazarlar sınavı) *

herkes aynı kaderi paylaşıyor. Türkiye'de yaşamanın gereği olsa gerek.
(bkz: en verimli çağını TUS yolunda heba eden öğrenci)

türk gencinin enerjisini kırmak için özel olarak tasarlanmış bir hede.

genç başını kitaplardan kaldıramayacak ki etrafında neler çevrildiğinden haberi olmayacak.

şu an büyük ihtimal tarih kasan gençliktir.

(bkz: yazık)

en verimli çağında öss ile uğraşan türk gencinin level atlamış halidir.

en verimli çağda, gençliğin *mına koymaktır.

bu adamların hepsini tus çular miker atar.

Allah yardımcıları olsundur. ben atlattım kurtuldum, darısı başlarına.

kpss yi kazandıktan sonra işi hala bitmemiş olacak gençliktir.dur bakalım. öle kolay mı vatandaş olmak memlekette.daha kredi borcu var vatani görev var.evlilik var, geleneklerin de sana 'koyacak' artılar var.vatan sağolsun.peki ya biz?

insanın içinden "bennnnn beeeeeennn eeeeebbbbeeennnnnn" diye bağırası getirten durum. zira devlet olsun, garanti olsun, hafta sonlarım tatil olsun, akşam eve geliş vaktim belli olsunun hepsini geçinde biraz kafayı kullanıpta iyi bir uzmanlığa kapak atıldı mı hiçte sorun edilmeyecektir en verimli çağ falan filan.

kendisini alkola verenlerine rastlamak mümkündür.

Başbakan'ın kpssden atanamayan öğretmene"Öğretmen olamamış" demesi gibi.

efenim, kurtulmuş demektir.mazallah en verimli çağı ,vermek ister. sınav onu sapkınlıktan korumuştur.

sanki bıraksalar amerikayı yeniden keşfedecek öğrenci..

(bkz: aniden kendini keşfetmek)

en deli çağında sınavla uğraşan türk genciyle aynı durumda olandır. hayatının bütün önemli olayları sınavlara bağlı olduğundan mütevellit kendisini çok fazla karanlığa sürüklemeyecek olan gençtir.

yazik olmus gencliktir. hepimize yazik olacaktir.

en verimli çağında kendine, emeğine güvenmek, hayat mücadelesi içinde boğayı allahın her günü boynuzlarından tutup yere yıkmak, aslanın midesindeki ekmeğini aslana kök söktürüp almak varken, "kapağı devlete atma"ya çalışan, garantici, salla başını al maaşını düsturunu hayat mottosu yapmıs, mutluluğu "bir kat bir araba zihniyeti"nde bulacağını zannetmişlere müstehak olandır. ulan bir haftasonu tatili ve senede bir kac ikramiye için, ne cok sevdiniz kokuşmuş bürokrasi yazıhanelerini.

mezun olduktan sonra, benim devlette ne işim var canım, ben büyük paralara özel sektörde çalışacağım havalarıyla hayata atılır. ama görürki özel sektör adamın anasını ağlatır. şansı olanlar belki belli başlı büyük kurumlara girer insan gibi çalışır gider. ya diğerleri? şantiyeden şantiye gezer cumartesi pazarı yoktur çoğu zaman evinden uzaktadır. patron tarafından çocuk gibi azarlandığı olmuştur. işe giriş çıkışı bir cümleye bakar. anlarki istediği cumartesi pazar tatili, yıllık izni ve akşam yattığında rahat bir uykudur. bu yüzden mezun olduktan sonra 5-6 sene geçse bile mesleğinde tecrübe kazandığı tam verimli çağlarında oturur devlete sırtını yaslamayı kafasına koyar.

Türkiye şartlarıdır.Eskiden devletin ve dünyanın bu sistemiyle giden sadece gençlik oluyordu.Şimdi çocukluğuda aradan çıkarttılar.Bu sbs manyaklığıyla çocuk 6.sınıftan başlıyor çalışmaya 6,7,8 3 sene çalışıyor bu sınavlara..

Sen bir çocuktan ne istiyorsun ya?Bu çocuğun o yaşta dışarda arkadaşlarıyla oynaması lazım.Zaten bir iş sahibi olunca çocukken yaptıklarını asla yapamayacak.Hele memur olunca daha fena bu durum.

işe başladın diyelim devlet senin emekli oluncaya dek (yeni sistem 65) hayatını çizmiş.Yılda kaç gün tatil yapabilirsin, izin kullanabilirsin.Ne kadar lira alacağını bile devlet belirliyor.Ve erkeksende kadınsanda giyeceğin kıyafet türleri hemen hemen aynı.

Şimdi şöyle bir bakıyorumda memur olmak aslında monoton yaşama imza atmak oluyor.ben 50-55 yaşından sonra ne yapıcam emekliliği, parayı pulu..

çocuk 6. sınıftan lise bitene kadar hatta sizinde vurguladığınız gibi kpss ye bile girdiğini düşünürsek, koskoca çocukluk ve gençliğini götürüyor.

insanlar göz göre göre para uğruna gençlik ve çocukluğunu yok sayar mı?

Bu dünyaya 1 kere geliyoruz böylesine bir saçmalık sanıyorsam sadece Türkiye de var.

Hadi herşeyi göze aldık,Türkiye şartlarıdır dedik.Çocukluktan başladık çalışmaya memur olduk 30 yıl çalıştık.30 YIL çalıştığımızın karşılığını alabilecek miyiz?Gözümüz hep birşeylerde olacak.isteyipte alamadğımız, vakit nedeniyle yapmak isteyipte yapamadığımız şeylerde..

Ben ne para için nede bu devlet için bu şekilde yaşlanıp ölmek istemiyorum.