“şimdi sizin kafanızda iki tane soru işareti var: bir; dayak nedir? iki; neden atılır?...
sıradan bir dayakta vücutta iki şey yükselir: bir; korku, iki; ardinal... ardinal bi hormon. dayağa karşı olan arzuyu artırıyor. biz bunu istemiyoruz. biz istiyoruz ki, kabahatinizi hatırlayın.
sıradan dayağa örnek; sıradan dayak... yaratıcı dayağa örnek; öğretmenlerimizin bize cetvelle böyle vurması..."
"Her kim bir hayat kurtarırsa, bütün dünyayı kurtarmış sayılır"
"Düşünün ; çünkü henüz yasaklanmadı"
"Daha fazla insanı kurtarabilirdim. Bu araba. Satsam, Goeth bu arabayı alırdı. Arabayı neden satmadım ki? On kişi ederdi. On kişi. On kişi daha. Bu iğne, iki kişi. Bu altın. iki kişi. Buna karşılık bana iki kişi verirdi. En azından bir. Bana bir kişi verirdi, bir kişi daha. Bir insan daha. Bir insan, Stern. Bunun için… Daha fazlasını kurtarabilirdim. Kurtarmadım!"
" Öldürme yetkisine sahip olup da öldürmüyorsan güçlüsündür"
people once believed that when someone dies, a crow carries their soul to the land of the dead. but sometimes, something so bad happens that a terrible sadness is carried with it and the soul can't rest. then sometimes, just sometimes, the crow can bring that soul back to put the wrong things right.
Gitmek cesaret ister ufaklık. Gidecegin yer neresi olursa olsun, sevdiklerinle arana mesefe girince, varış yerinin hiç bir anlamı kalmaz. Vedalaşmakta zor iştir biliyo musun ? Oturursun geminin kıçına. Bakarsın sevdiklerine gittikçe ufalırlar ufalırlar kaybolurlar. O zaman anlarsınişte vedalaşmak asıl kalana değil gidene koyar.
100 defa söyledim sana hüzünlü değilim, mizacım böyle. Bak şarabımla beraberim. Çocukluğumdan beri hayaller kuruyorum Şarabımdan Ayrılmadan hemde. Ben şarabımdan Ayrılmıyorum. O da bana bunca gidene rağmen, hâlâ, hayal kurdurtmaya devam ediyor.
Ne olmuş yani büyük adam olamadıksa?
Hayallerimizi satmadık ya ?
" dinleyin sürüngenler! sizler özel değilsiniz, sizler güzel ya da eşi benzeri olmayan kar tanesi de değilsiniz, sizler işiniz değilsiniz, sizler paranız kadar değilsiniz, bindiğiniz araba değilsiniz, kredi kartlarınızın limiti değilsiniz, sizler iç çamaşırı değilsiniz, sizler herkes gibi çürüyen birer organik maddesiniz! bizler bu dünyanın şarkı söyleyip dans eden pislikleriyiz! hepimiz aynı pisliğin lacivertleriyiz! "