Nesrin göçtürk kaya'nın yüreklere dokunan enfes kitabı. Okurken duygulanmamak elde değil, tabii bir vicdana sahipseniz.
Töre kurbanı olan, erkekler tarafından sürekli ezilen, örselenen, küçük görülen doğulu kadınların yaşadığı umutsuzluk ve kimlik arayışı çok yalın bir dilde kaleme alınmış.
Mutlaka okuyun okutun.
Okurken kişiyi vicdanıyla baş başa bırakan, muhakeme yaptırtan, düşündürürken yürek sızlatan enfes kitap...
"Bilinci oluşan her insan kendi seçtiği yaşam biçimini yaşama hakkına sahiptir. Kimse; kaba kuvvetle, baskıyla veya öldürmekle bu gerçeği değiştiremez."
Bu nasıl kitap ya! Böyle bir şeyindsdfgh bir yandan cezbeden bir yanı da olsa, erkekleri seviyoruz onlarsız bir dünya istemiyoruz o yüzden yazarı şiddetle kınıyorum.
Ayrıca önce kendi gebersin.
Bu ülkenin kadınlarını anlayamıyorum.
Ne kadar nankör insanlar.
Bu ülkenin kadını bir anne olarak erkeği doğumundan itibaren, çocukluğunda arkadaşı, ergenliğinde sevgilisi, yetişkinliğe gelince eşi olarak hayatın her anında erkeğin yanında onu eğitiyor biçimlendiriyor yönlendirip yetiştiriyor.
Erkeğin ömrünün her anında kadın biçimlendirici olarak varoluyor.
Ondan sonra kalkıp en iyi erkek giyotin de can versin diyor.
Bu kadar nankör olmayın, eserinize böyle ihanet etmeyin.
Gerçekten etrafıma bakınca ne kadar şanslı insan olduğumu görüyorum.
Çocukluğumda anne olarak, ailemde kız kardeş olarak, ergenliğimde sevgili olarak, yetişkinliğim de eş olarak en mükemmel kadınlara sahip biri olarak yaradana hep şükür ettim.
Hayatımda yer alan bu kadınlara saygımdan dolayı genelleme yapıp asla tüm kadınlar için en iyi kadın giyotin de can versin diyemem.
Empati yapacak olsam ve örn; ensest bir tecavüze maruz kalmış, genelev de çalışan vb kadın bile olsam genelleme yapıp bu lafı yine demem.
Daha fazla örnekler, bilinç altına atılmış trajediler, karındeşen Jack sendromu yaşamanın tetiklediği anılar konusuna girip bu hastalıklı ruh haline gelmenin alt yapısını irdelenmesi gerek ama...
Neyse, susalım.
Bir an önce psikolojik destek alması tavsiye edilir.