en güzel şiirler

entry260 galeri1 video3
    243.
  1. benim için ismet özel'in sebeb-i telif şiiridir.

    Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
    yaprakla yağmurun aşkı meselâ
    kim olsa serpilen coşturuyor bizi
    imreniyoruz başkalarının mahvına.
    Yağmur mahvoluyor çarparak
    kendini parçalıyor mâşukunun açılan kıvrımında
    yaprak dirimle irkiliyor nazlı ve mağrur
    silkiniyor vuran her damlayla.

    Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
    bakıp başkasının başkayla kurduğu bağlantıya
    aşka dair diyoruz ilk anı bu olmalı
    ilkönce damarlarımızda duyduğumuz çağıltısını
    uzak iklimlerin
    kokusu gitmediğimiz şehirlerin önceden
    bir baş dönmesiyle kabarıyor hafızamızda
    sonra ayrılıklar düşüne dalıyoruz:
    Bize ait olan ne kadar uzakta!

    Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
    başkalarının düşünceleriyle değil.
    "Üstümde yıldızlı gök" demişti Königsberg'li
    "içerimde ahlâk yasası".
    Yasa mı? Kimin için? Neyi berkitir yasa?
    ister gözünü oğuştur, istersen tetiği çek
    idam mangasındasın içinde yasa varsa.
    Girmem, girmedim mangalara
    Yer etmedi adalet duygusu
    içimde benim
    çünkü ben
    ömrümce adle boyun eğdim.
    Yıldızlı gökten bana soracak olursanız
    kösnüdüm ona karşı
    onu hep altımda istedim.

    Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
    ve devam ediyor başkalarının hınçlarıyla
    düşmanı gösteriyorlar, ona saldırıyoruz
    siz gidin artık
    düşman dağıldı dedikleri anda
    anlaşılıyor
    baştan beri bütün yenik düşenlerle
    aynı kışlaktaymışız
    incecik yas dumanı herkese ulaşıyor
    sevinç günlerine hürya doluştuğumuzda
    tek başınayız.

    Diyorum hepimizin bir gizli adı olsa gerek
    belki çocuk ve ihtiyar, belki kadın ve erkek
    hepimiz, herbirimiz gizli bir isimle adaşız
    yoksa şimdiye kadar hesapların tutması lâzımdı
    hayatımıza kendi adımızla başlardık
    bilmediğimiz bir isim, hesaptaki bu açık
    belki dilimi çözer, aşkımı başlatırım
    aşk yazılmamış olsa bile adımın üzerine
    adımı aşkın üstüne kendim yazarım.
    0 ...
  2. 244.
  3. Sana gitme demeyeceğim.
    Üşüyorsun ceketimi al.
    Günün en güzel saatleri bunlar.
    Yanımda kal.

    Sana gitme demeyeceğim.
    Gene de sen bilirsin.
    Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
    incinirsin.

    Sana gitme demeyeceğim,
    Ama gitme, Lavinia.
    Adını gizleyeceğim
    Sen de bilme, Lavinia.


    Özdemir Asaf
    3 ...
  4. 245.
  5. Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
    Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam...
    Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim.
    ilkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
    Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
    özlemeye başladım herkesi...
    Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra..
    Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı...
    Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı...
    Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda,
    solculuk oynamaya başladık..
    Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla...
    Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve
    Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle...
    Ağbilerimizden öğrendik, S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi..
    Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
    Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri.
    Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben.
    Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim..
    Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak..
    Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu..
    Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri.
    Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim
    Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım
    Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
    Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama sen yoktun
    Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde
    Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu
    Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum.

    Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.

    Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
    Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü
    Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum
    Muş ovasının yalancı maviliğini
    Otobüs oluyordum bir süre
    Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde
    Otobüs oluyordum
    Bir ülkeden bir iç ülkeye
    Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum.
    Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin
    Korkuyordum
    Sonra iniyordum otobüsten
    Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun,
    ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk,
    ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum.
    Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda..
    Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
    Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
    Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda
    Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği
    bir yol üstü lokantasında
    Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan
    Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında
    Ben seninle herhangi bir insan elinin
    terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim

    Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim!

    Yılmaz Erdoğan .
    1 ...
  6. 246.
  7. diyecekler ki arkamdan
    o yalnız şiir yazardı
    yağmurlu gecelerde
    elleri cebinde gezerdi
    yazık diyecek
    hatıra defterimi okuyan
    yazık imanı gevremiş parasızlıktan....
    2 ...
  8. 247.
  9. Elimde, sükutun nabzını dinle,
    Dinle de gölümü alıver gitsin!
    Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle,
    Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!

    Yürü, gölgen seni uğurlamakta,
    Küçülüp küçülüp kaybol ırakta
    Yolu tam döerken arkana bak da,
    Köşede bir lahza kalıver gitsin!

    Ümidim yılların seline düştü,
    Saçının en titrek teline düştü,
    Kuru yaprak gibi eline düştü,
    istersen rüzgara salıver gitsin!
    0 ...
  10. 248.
  11. Xweşike
    Spi boz e deste / Wek ezman e çave we
    Ji bo min e strane we / gul vedibe di zimane we
    Nabeje le nabeje ji min hezdike
    Hezdike ji min nabeje, fedidike
    Xweşike ax xweşike, ji min hezbike rojeke
    Keçike ax keçike, şuna te bu vedeke
    Ewre spi deste we
    Reşe tari pore we
    Heyrana bedewa we
    Wek spinder bejna we.
    1 ...
  12. 249.
  13. Aysel git başımdan ben sana göre değilim
    Ölümüm birden olacak seziyorum. 
    Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim 
    Aysel git başımdan istemiyorum. 

    Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün 
    Dağıtır gecelerim sarışınlığını 
    Uykularımı uyusan nasıl korkarsın, 
    hiçbir dakikamı yaşayamazsın. 
    Aysel git başımdan ben sana göre değilim. 
    Benim için kirletme aydınlığını, 
    hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim 

    Islığımı denesen hemen düşürürsün, 
    gözlerim hızlandırır tenhalığını 
    Yanlış şehirlere götürür trenlerim. 
    Ya ölmek ustalığını kazanırsın, 
    ya korku biriktirmek yetisini. 
    Acılarım iyice bol gelir sana, 
    sevincim bir türlü tutmaz sevincini. 
    Aysel git başımdan ben sana göre değilim. 
    Ümitsizliğimi olsun anlasana 
    hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim. 

    Sevindiğim anda sen üzülürsün. 
    Sonbahar uğultusu duymamışsın ki 
    içinden bir gemi kalkıp gitmemiş, 
    uzak yalnızlık limanlarına. 
    Aykırı bir yolcuyum dünya geniş, 
    Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki. 
    Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş. 
    Sakın başka bir şey getirme aklına. 
    Aysel git başımdan ben sana göre değilim, 
    ölümüm birden olacak seziyorum, 
    hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim. 
    Aysel git başımdan seni seviyorum...
    2 ...
  14. 250.
  15. Ayrıca aysel git başımdan şiirini rüştü asyalı dan dinlemelisiniz mutlaka.
    0 ...
  16. 251.
  17. Can Yücel in hiç bir zaman unutmayacağım 'unutma' adlı şiiri bu başlığın altında olmayı en çok hak edenlerdendir.
    Unutma!
    Yüreğinde bir ismin imzası var
    Ve sen onu silemezsin
    Söküp atamazsın ne kadar uğraşsan da
    Seninle beraber büyür ıcındekı sızı
    ilk önce onu hissedersin başkasına dokundugunda

    Unutma!
    Bir kere sevdin mi uzun uzun yanarsın
    Sitemler.. öfkeler birikirken ıcınde
    Sen azalırsın.
    Dilinde küfür elinde kadeh eksik olmaz
    Günler böyle geçer. alışırsın…

    Unutma!
    Sabahlar artık gecikir.
    ister sağa dön ister sola
    Gözüne uyku değil gidenin hayali gelir…
    Kendini şiirlere verirsin
    Elin sigaraya gider her on dakika da bir
    Fena zehirlenirsin…

    Unutma!
    Bir süre güvenmeyeceksin kimseye
    Kendine sığınacaksın
    Aşk konuşulduğunda sen susacaksın
    Of’larla ah’larla başlayacaksın her cümleye
    Çevrende senden başka herkes haksız olacak
    Senin haklılığınsa çaresiz gidecek çöpe..

    Unutma!
    Bir gün kaldığın yerden başlayacaksın
    Biri seni bulacak…
    Önce korkacaksın eski acılara yakalanmaktan
    Biraz ürkeceksin.
    Ne kadar dirensen de nafile
    insansın sonuçta seveceksin….
    Eski acılara bakıp da küsme sevdalara
    Gavura kızıp da oruç bozulmaz
    Sök at kafandan acaba’ları!
    Bir kemik aynı yerden
    iki defa kırılmaz..
    Artık kararmaz gecelerin.
    Bir daha yaşlar akmaz gözünden.
    Sabahların gecikmez.
    Kim bilir ağladığın günlere gülersin
    Bir defa öldün ya zamanında?
    Bir daha ölmezsin…



    Can YÜCEL
    1 ...
  18. 252.
  19. şuraya bir iki güzel şiir atında okuyalım.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük