sözlüğe girişte, moderasyon nickiyle çıkan bir entrye konu olduğu için zall'ın alakası olduğunu sandığım bir site..
blog sitesiymiş ve görünüşe göre bedük'ün bir şarkısına konu olmuş.. ne blog sitelerini ne bedük'ü fazla bilmediğim için kaliteli mi kalitesiz mi bir şey diyemem.. ben sadece son yazıyı okudum.. kararımı da verdim zaten..
ben çok sempatik açılamama hikayesi duydum ama adamla karşılaşınca kızın firavun 4. ramses'i görmüş kadar şaşırması (herif artık çıplak mı dolanıyordu kampüste n'apıyorsa) ve bunun üzerine emre'nin geri geri moonwalk yaparak kaçması sempatiklik normlarına uymuyor.. neyse iyi şanslar dileyelim biz yine de kardeşimize..
bana yazmadığı sürece bi problemimiz olmaz kendisiyle..
(bkz: reklam)
emre yazıyorsun da koçum bu kadar parayı sözlüğe reklam vermek için harcıyacağına git kıza bir hediye al işi bitir.
herşeyi de biz mi söyliycez yahu.
Sevgili Emre, artık kendini aşma vaktin geldi. Zaten bahar da geldi. Havada aşk tomurcukları geziniyor. irem'in karşısında kuru kuruya eriyip gitme bence artık sen. Birşeyler yapmanın zamanı geldi. Ne dersin?
bana yazmadığı için umrumda olmayan hadise idi, fakat her f5 yaptığımda karşıma çıktığı için biraz kin kusasım geldi. daha sonra siteye baktım, emre şirin mi şirin, küçük, hafiften beyni sulanmış, sevimli bir çocuk. şimdi emreyi bozmanın ne anlamı var değil mi?
emre'nin yaptığı doğru güzel ve cesur bir hareket. adam okuluna gidip geliyor, gidip gelirken bile sevdiği kızı düşünüyor. ama irem'e bir çift lafım var. bak kızım irem bu emre denen adamın yalanlarına kanma şimdi bu emre'nin senin uğruna açtığı blog'daki hakkımda sayfasına gir bak. en sevdiği filmler kısmına bak. ne görüyorsun irem kızım? "slumdog millionaire, the curious case of benjamin button" hangi yıla ait bu filmler? bu yıla. yani emre hemen yeni çıkmış filmleri hemen izlemiş çok sevmiş (veya sevdiğini sanmış) ve en sevdiği filmler listesinin en üstüne koymuş. ve onları blog'un da yer verecek kadar da emek harcamış kimbilir daha önce nice filmleri sevdi. geçen sene bu mevsim hangi filmler vardı o listede. hangi fimler için emek harcadı. yani işin özü irem kızım bu emre denen adam hoppa zıppa, şıpsevdi, ayran gönüllü, saman alevi gibi yanıp sönen bir adam. bugün sever uğruna dağları deler, yarın başka bir gün başka heveslere takılır, başka yöne meyleder gönlü. tıpkı yeni çıkan filmleri sevdiği gibi yarın birgün başka başka yüzleri başka suratları da sever. senin için verdiği emekleri, kampanyaları başka birgün hülyalar, melisalar, ceren'ler için yapar. emre denen şıpsevdi kişinin oynadığı bu geçici oyunun içine düşme. bırak o kendi tatminini yapsın, sana şiirler yazsın senin için kafa patlatsın seni düşünüp dursun geceleri. sen onun geçici heveslerinin kurbanı olma. sana daha düzgün sevdim mi tam seven delikanlı mert, işini gücünü bilen, sana gereken ilgiyi verecek kişiler gerekli. bak bizim mahallede bir spor salonu var onun işleticisi berke var. plates uzmanı. plates uzmanı deyip geçme çağın mesleği. bu berke ile seni tanıştıralım bırak emre ile uğraşmayı. emre okulunu bitirecek de işe girecek de sana evlenme teklif edecek de. ölme eşeğim ölme. bak bizim berke'ye bir imalı bakış atsan yarın yüzük elinde peşinden koşar. bırak şu emre'yi sen de okulunu bitir bizim berke ile tanışıp mutlu bir geleceğe doğru yol alın.
emre zaten sitesinde slumdog millionaire'i bile slumdog millonaire şeklinde yanlış yazmış. bu emre seni mutlu edemez irem, iyi düşün.
imla kurallarından bi' haber veya imla kurallarını takmayan birinin yazarlık yaptığı sitedir.
sitenin tasarımı, ismi ve sloganının manidarlığı çok hoş. fakat yazan arkadaş imla kurallarına dikkat ederse, subjektif konularda yazmaktan vazgeçerse ve irem meselesiyle milleti baymaya devam etmezse sitesi gelecek vaat edebilir.
Bi site var ve bu da onun sloganıdır. ayrıca online olup yazasımı getiren başlıktır. ve hatta sanıyorum emreyi deşifre eden entry ise (#4920954) olsa gerektir. olsa gerektir diyorum zira entryi şukela eden emrenin sevgilisi değilse ta kendisidir. çok şugar yazıyo yakında bi programa juri üyesi olabilir, kimbilir.
yazdığı siteyi yazıldığı kıza gösterse kızı ışık hızıyla tavlayacak olan emre'nin reklam kokan sitesi. iyi taktik aslında. sözlüğü bu amaçlar için kullanabilirim fakat yazdığım kız nickimi -nickimi ama ha yanlış olmasın- görse "bu ne lan" diyip olayı baştan koparacağı için yapamıyorum. acil romantik fake bi nick edinmem lazım. saygılar emre.
bugün sözlüğü ne zaman açsam hök diye bu başlık çıktı. hatta aynı adı taşıyan arkadaşa espri yaptım meseneden ne yazıyon lan aç bi oku diye* ama yetti bi yerden sonra tamam okuduk a.q yazıyonda bize mi yazıyon dedirten sözlüğe girmeme nedenim olan başlık.
iki gündür, devamlı karşıma çıkmasından dolayı, bende kime yazdığını merak edip, yazılarını okuma gafletinde bulundum.
okudukça emre adlı arkadaşın son derece pasif, melankolik ve paranoyak biri olduğu kanaatine vardım.
bir yazısında, hoşlandığı kıza(irem) açılmak için kendine telkinlerde bulunduğunu ama onu görünce tutulup birde geri geri giderek ondan kaçtığını söylüyor. sonrada kız kesin benden nefret edecek diye düşünüp üzülüyor.
devamlı kendine telkin vermesi, itici bir güç olmadan harekete geçemeyeceğini gösteriyor. o kadar telkine rağmen kızı görünce sus pus olması, iletişimde son derece pasif olduğunu kanıtlıyor. geri geri gidip sonra kız benden nefret edecek diye düşünmesi, obsesif biri olduğunu ve kendi kendine paranoya ürettiğini açıklıyor. şahsen bence kızın umrunda olduğunu bile düşünmüyorum. kendi kendine hayaller aleminde yaşayan melankolik bir arkadaşımız emre.
çoğu yazısında ipod'uma şu şarkıyı aktardım, bu parçayı dinledim gibi şeyler yazmış.
bu yazılarından dolayı çevreye çok kapalı bir insan imajı çizmiş. zira çevreyi,hayatı dinlemek yerine, sürekli kulağında kulaklıkla, kendi duymak istediklerini dinliyor.
ayrıca bu arkadaşımız, uludağ sözlüğe reklam vererek, kendine 31 entry girmesini sağlamış. emre arkadaşımız bu parayı uludağ sözlüğe vermek yerine arkadaşlarıyla bir ortamda harcasaydı, hem mutlu olacaktı, hemde bir kızla reelde tanışma fırsatı yakalayacaktı. ama reklam vererek sanalda yarattığı emrenin dikkat çekmesini sağlamış ve kendisinin asosyal bir varlık olduğu izleniminide bize vermiştir.
s eviyorum ama kimi
e n tatli birisini
n asil anlatsam sana
i lk harflere baksana
siirini tavsiye ettigim emre' nin sahip oldugu site. zannimca ulusozluk yonetimi emre' ye yardim etmeye calisiyor. yakinda ulusal bir kampanya baslatilirsa sasmam.
facebook profiline bakılırsa bu emre görkmen isimli şahsiyet, bir itüsözlük yazarı. o zaman neden burada da yazar olmasın diyor ve gözümüze bu başlığı açan yazar takılıyor. zamanında uludagsozluk nicki varken şimdi aynı entry fakat nick m.eko. neler oluyor lan?!
emre olmayan birine yazıyor. irem falan da yok zaten, belki emre diye de birisi yok? öylesine takılıyor, milleti yiyor, ve belkide yazdığı yerden etkilediği hatunları kaldırıyor... ha değinenler de olmuş ama ben yine de söyleyim: buram buram reklam kokan hareketler bunlar mayk!
bu emre'nin facebook sayfasına bakılınca itü sözlük 5. yıl partisi gözüküyor. itü sözlük'e girip araştırdım siz okurlar için. şimdi emre diye altıncı nesil bir yazar bulunmakta itü sözlük'te. zaten son entryleri:
# emreyaziyor ama kime/@3238807
# emreyaziyor com/@3232796
# bedük/@3236770
# emre yaziyor/@3230022
# emre yazıyo/@3230023
# emre yazıyor/@3230026
# bedük/@3227199
# yapılmış en aptalca dalgınlık/@3226707
# hoşlanılan kıza açılamamak/@3206048
# the curious case of benjamin button/@3193048
# alarm saatini ertelerken söylenen sözler/@3193058
# why go/@3193057
# aşk/@3193053
gerçi son entrysinde de açıklamış şahsi blogum diye.
neyse. harbi çok tepki çekti lan bu adam. ciddiye falan da almıyo kimileri, dalga falan geçiyolar abin olaraktı yok ergen çocuk yok şeker çocuk falan.
tahminimce sosyomat'ta uludağ sözlük etiketine sahip insanlarada ekleme talebinde bulunuyor. hayır amaç ne? neden biz bu zırvalıkla yüzyüze geliyoruz? siteye bir para mı bağışladı? bağışladıysa da bana ne? benim cebime giren bir şey yok sonuç olarak. ayrıca sözlüğü her açtığımızda bu adamın sitesi ile ilgili entryi gözümüze sokanların bir açıklama yapması gerekmiyor mu? biz burda başçavuşun eşeği miyiz de anırıyoruz gibi davranılıyor?
