--spoiler--
"eğer bilime gerçekten inansalar; çalışmadığı, işlemediği, yürümediği çoktan belli olmuş bir ekonomik sistem için uğraşmazlar"
her 10 senede bir krizler, buhranlar yaşayan; bankalar az kâr edince halkın domlatıldığı; illa ki birilerinin kurban olduğu kapitalist sistemden bahsediyor sanırım!
--spoiler--
kendisi bedavacılığı en son eleştirecek insandır. hal böyle iken parasız eğitim talebini bedavacılık olarak adlandırması gülünçtür. neticede çocuklar portakallı tavuk,isli viski istemiyorlar. ha,isteseler de ayıplamam. sen götürüyorsun ya.
kitap yazması için varımı yoğumu verebileceğim. entellektüel seviyesi tr standartlarından yüksek olan yazar abimiz. tabii ki kitabın konusu en donanımlı olduğu alanda olmalı.
--spoiler--
mesela, yüzleri hiç kızarmadan, "parasız eğitim" istiyor ve bunu bir "hak" olarak görüyorlar.
--spoiler--
az bir ihtimal olsa da tayyip bile bunun yalakalığından tiksiniyordur herhalde. satılmış herif!
adını her duyduğumda sinir katsayılarımın arttığı köşe yazarımsı. zira osura osura laptop'ta köşeyazılarını yazdığından dolayı "yüzsüz" diye nitelendirdiği öğrencilerin ailelerinin ne zorluklarla çocuklarını okuttuğunu bilmemektedir.
bu kadar dalkavukluk olmaz dedim yazıyı okuduğumda. milletin ne güçlükle gurbette okuduğunu tasavvur edemeyen bir dumur kalkmış böyle bir yazı yazıyor. rte bile bu kadar yalakalıktan tiksiniyordur.
bugünkü yazısında utanmadan parasız eğitim istiyorlar lafını yüzü kızarmadan yazabilmiş insan. sosyal devlet olgusundan bu kadar habersiz bir yazarın varlığı bile türkiye adına utanç verici. tamam eğitimimizi paramızla alalım, yolları paramızla kullanalım, elektrik su alt yapısını kendimiz yaptıralım ve üzerine de milletvekilleri daha güzel arabalara binsinler, damatlarına medya şirketleri alalım diye vergi verelim devlete hemi.
Bugünkü yazısında parasız eğitim isteyenleri "bedavacı" olarak eleştirmiş köşe yazarıdır. Kendisine gelebilecek eleştirileri savuşturmak için peşin olarak şöyle bir beyanda bulunmuştur;
Bazıları, "Siz de Boğaziçi Üniversitesi'nde parasız okumadınız mı" diyor.
Evet, aynen öyle...
Ve Türkiye'nin en iyi okullarından birinde, parasız okumuş olmamı, bugün yanlış buluyorum.
diyor emre aköz. yani ben bedava okudum eyvallah ama siz okumayın diyor. hatta birde şu an kredi ve yurtlar kurumunun uygulamasını daha da ileri götürerek öğrencilerin 50000 lira bile borçlandırılabileceğini savunuyor.
kendisinin emre.akoz@sabah.com.tr e-posta adresine yolladığım mail'i aşağıda bulabilirsiniz. adam yerine koyup cevap vermezse adam değildir o kadar söylüyorum.
--spoiler--
Oturduğun yerden ahkam kesmek kolay, madem üniversitelerin paralı olması konusunda bu kadar keskinsin, kafandan geçen rakam ne ise okuduğun üniversiteye bağışla. Bu benim Boğaziçi Üniversitesinden aldığım 4 yıllık eğitimin parasıdır de. Ben bu okulda okudum Allah devletten razı olsun ama şimdi büyüdüm, yazar oldum, eşşek yüküyle para kazanıyorum, bu parayı üniversiteme ödemek benim boynumun borcudur de. De ki söylediklerine samimiyet gelsin. Yoksa gerisi laf-ı güzaf.
--spoiler--
bu adam bir ibadet parçası gibi. günde 2 öğün küfür ediyorum ve bu bende alışkanlık yaptı. olurda bir öğün atlarsam kazaya bırakıp başka bir gün 5 öğün küfür ediyorum.
iletişim fakülteleri, gazetecilik bölümlerinde, yalaka yazarlık konusuna ilk örnek olarak
gösterilecek yazarlardan birincisidir.
örnek:
"utanmadan, parasız eğitim isteyen keratalar, sizde akıl olsa başbakan'ı alkışlarsınız."
bazı geniş çaplı arkadaşların en büyük fikri eğitimin paralı olmasıymış. bu günleri de gördük ya çok şükür.
o arkadaşları 23 nisanda bir günlüğüne başbakan yapalım da eğitimi paralı yapsınlar. ve eğitimin parasız olmasını savunmak postal yalayıcılığıymış bunu da öğrendik.
akşam gazetesinde yazar iken sabaha transfer olduğu dönemde akşam daki yeri boşalmış yerine nihat genç i kadroya katmak istemişti gazete.
ancak nihat genç tek şart sunmuştu o köşe için..
köşemin adını ben belirleyeceğim dedi.
baştan hay hay dedi gazete yönetimi..
sonrasında nihat genç köşenin adını böyle koymak istedi:
bu aralar çükünün yoksullara ve üniversite öğrencilerine kalkmasının tek bir sebebi olabilir. söylersem göte geleceğim kesin. kim ne anlarsa artık.
bir de sayesinde hükümet karşıtı herkesin postal yalayıcı olduğunu bir kez daha duymuş olduk.
kendisini ve yazdıklarını haklı bulanları inandıkları tanrıya havale ederek bir gün beş parasız kalarak yardım edecek kimseyi bulamamalarını temenni ediyorum.
kendisi hakkında yalaka, şişman, alkolik ve pornocu sözcüklerini kullanmadan tanım yapmaya çalışıp beceremediğim son model yeni sürüm iktidar yalayıcısı...
erme aköz gazetede köşe yazısı yazıyor ya buradakilerin yarısından fazlasının dünyanın en iyi gazetelerinde yazarlık yapması gerekir. bu adamı okuyup evet ne kadar haklı ve bilgi fışkıran yazı yazmış diyen var mı merak ediyorum.
iktidar yalakalığı yapan gazetenin sayılı yalakalarından biri olan gazeteci benzeri ürün.
bugün kü yazısını sindire sindire okudum da şöyle birkaç şeye değinmek niyetindeyim..
yazdıklarını kendi düşüncelerinden esinlenerek cevaplıyorum..
yazarımsı boğaziçi üniversitesi nde beleşe okumuş olduğu halde şöyle diyor: parasız yüksek eğitim talebi; asalaklıktır, tembelliktir, avantacılıktır..
Yani açık açık diyor ki:
ben asalak tembel ve avantacıyım. bunu buradan ilan ediyorum.
bunca yıllık yazarımsı oportünizm in fırsatçılık, yanar dönerlik, her yola gelen ya da bukalemun luk demek olduğunu es geçip cımbızcılıktır diyor.
cımbızcılık nedir.. belli bri konuşmanın ya da paragrafın yanlızca bir kısmını almaktır.
nihat genç in tabiriyle bu yavşak tam bir cahil ve dümen kimdeyse onun türküsünü çığıran rezildir.
"Mesela, yüzleri hiç kızarmadan, "parasız eğitim" istiyor ve bunu bir "hak" olarak görüyorlar."
bu cümleyi hergün görebileceğiniz bir yere asın. özellikle müslüman olanlar namaz kıldığı yerin soluna assın her selam verdiğinde mutlak görsün. sonra gidip ebu zerr'i okusun. eğer hala bu adama hak verebiliyorsanız alnınızdan öperim.