alkollüyken araç kullanmış ve karıştığı kazayla insanların ölümüne sebep olmuştur. neden linç yediğini anlamıyorum. bu ülkede insan hayatından ucuz ne var ki?
Kazada hem vefat eden kisi icin hem de emrah serbes icin uzulmustum.
Evet, adam alkol almasina ragmen kazayi bilerek yapmadi, zaten vicdani pesini birakmadi ve gitti teslim oldu.
Ancak bu kadar detaya girip, duyar kasmak yerine empati yapmak en uygun sey olacaktir.
Kazada olen, aile fertlerinizden birisi olsa ayni anlayisi ve duyari gosterebilir misiniz? Cevabiniz cani gonulden evet ise yazdiklarina saygi duyarim ama hayir ise bu kadar duyar kasmaya gerek yok.
Sonuc itibari ile cikan yasadan yararlanıp tahliye olacak. Her iki aileye de gecmis olsun ve allah sabirlar versin.
Alkollüyken araç kullanıp bir aileyi yok eden kişi.
insan içki içebilir, bu tamamen onun keyfine kalmıştır, kimse karışamaz, sorgulayamaz. Ancak alkollüyken araba sürmek bile isteye ölüme davetiye çıkarmaktır.
Hele ki ciddi bir kazadan sonra olay yerinden kaçmak hiçbir kanuna, dini inanca, etik algısına ve ahlaki öğretiye sığmaz. Belki o an yapacağı ufak bir ilk yardım, küçük bir tampon uygulaması, 112’yi araması ve kazazedelerin bilincini açık tutmaya çalışması birkaç kişinin hayatını kurtaracaktı. Ancak yapmadı.
Ve en önemlisi kazadan sonra adli makamları yanıltmaya çalışmasıdır. Ve bence izahı olmayan bir olaydır.
Özetle Emrah serbes’in alkollü araba kullanması hata olarak kabul edilse bile o andan sonra yaptığı tüm olumsuz tutum ve davranışlar hata olarak açıklanamaz. izah edilemez. Eğlendikten, içki içtikten sonra alkollü bir şekilde araba sürmemeliydi. Bir arkadaşını çağırabilir veya taksi tutabilirdi. Kendisi sosyal çevresinde sevilen sayılan bir insandır. Kimi arasa gelir mekandan alır evine götürürdü. Ancak yapmadı. Yapsaydı bugün bunları tartışmıyor olacaktır. Tek dileğim kendisinin topluma bir ibret olmasıdır. Alkollü araba sürmeyin, gündelik olaylar spontane gelişebilir. Planlamasanız dahi kendinizi bir çilingir sofrasının baş ucunda bulabilirsiniz. işte o zamanlarda herşeyin tadında kalması için araba sürmeyin.
hapisten çıkacakmış yakında çıkacak af sayesinde, ekşi sözlük'te hakkında yazılanları okuyup kusulan nefreti görünce serbes'ten yola çıkıp ülkede siyasetin saplandığı hastalıklı batağa ilişkin bir iki şey karalamak istedim.
emrah serbes'in işlediği ciddi bir suçtur, cezası sanırım taksirle adam öldürme olarak kanunda belirlenmiştir. kendisi de cezasını çekmekteyken bana göre son derece hatalı bir karar olan ancak kendisinin doğrudan bir dahili bulunmayan genel afla salıverilecektir.
öncelikle ayak yapmayı bırakalım iki dakka amına koyyim ya. bu adam alkol alıp üstüne de araba kullanırken birilerini öldürmeyi planlamıyor, bu niyette değildi dimi? bu ülkede her gün milyonlarca insan alkolle araba kullanıyor, bunlardan kazaya dönüşen çok küçük bir oranda olay, talihsiz bir olay olarak bu adamın başına geldi. cezasını da çekecek yasalar dahilinde ama bu adama "katil" demek, "aile katilidir" demek nasıl bir orospu çocukluğu cidden anlamıyorum. bunu söyleyen yavşak kalan hayatında kendi başına benzer bi talihsiz olay gelmeyeceğinden o kadar emin ki, o kadar empati yoksunu ki, ağzını yüzünü kıracaksın o yavşağın. illa alkol alıp araba kullanmak şeklinde olmayabilir bu gibi kasıtsız, hayat karartan olaylar. manyağın biri sana, ailene dadanır, işinde gücünde, düzgün iyi niyetli bir insan olarak hayatını idame ettirirken bir gün kendini korumak için bir yumruk vurursun, adam başını taşa çarpıp ölür, al bak sen de oldun katil. bu mudur gerçekten?
"emrah serbes şanssız bir adam, ölmesine sebep olduğu insanların da mekanı cennet olsun." bu konuda bunun ötesinde bir yorum yapan herkes benim gözümde orospu çocuğudur. hukukun da cezasını vermek kaydıyla tabi.
3 yıl önce alkol almayı planlamadığım bir yere arabayla gitmiştim, sonra bir iki birşey içecek şekilde gelişti olaylar, iki bira bir kadeh şarabı 4 saat içinde içip üzerine de kahve içince oldukça kendime hissederek direksiyona geçtim. polis çevirdi, 54 promille ehliyeti 6 ay kaptırdım, arabayı bağladılar falan. bilmeyenler için 50 promilin altı serbestir, herhangi bir ceza uygulanmaz, yolunuza devam edersiniz. yani sadece iki yudum bira falan fark vardı arada, daha sarhoş hissetsem zaten kullanmazdım araba, zaten 50'nin altına olduğumu düşünerek geçtim direksiyona. bir süre sonra arabayı sattım, bir daha da düzenli araba kullanmadım, alkollü de kullanmadım. haliyle empati yapabiliyorum adama. bir kaza yapsan bu orospu çocukları tarafından binbir türlü ithamla karşılacaksın.
buradaki mesele bu adama saldıran adi tayfanın meselesinin ne ölenler, ne yitip giden canlar olmaması. çünkü aynı götverenler başka bir sürü konuda insan nüfusunun gereksiz olduğu, iq'su belli seviyenin altında olanların, köylülerin ölmesi gerektiğini falan karalayıp duran dallamalar. yani insan yaşamının kutsallığı zırıltısına en az benim kadar ve george carlin kadar inanmadıkları çok açık. dertleri de o değil zaten, dertleri düşene vurmak suretiyle kendilerinin "ne kadar da iyi kalpli, vicdanlı puştlar" olduklarını ortaya koymak.
işte asıl değinmek istediğim mesele bu linçci ve ekserisi gözü dönmüş, hastalıklı muhalefet sergileyen tayfa. yanlış anlaşılmasın kendim de muhalif bir insanım, muhalefet eden insanlara herhangi bir eleştirim söz konusu değil, sözlerim türkiye'de muhalif camiayı ele geçirmiş olan büyük kalitesiz, karaktersiz kitlelere.
normal şartlarda emrah serbes gezici, sert muhalefet sergileyen bir yazardı kaza olayı yaşanana kadar. haliyle ergen muhalefeti içerisinde de kendine ciddi manada destek buluyordu. ardından bu kaza yaşandığında ona en acımasız şekilde saldıranların yine aynı zırvacı muhalif tayfa olmasını beklemezsiniz haliyle, ancak bu şekilde gerçekleşti, ilk anda nasıl tepki vereceğini bilemeyen bu tayfa zamanla emrah serbes'i adam sanki canavarca hislerle planlamış ve adam öldürmüş, joseph mengele'ymiş gibi falan tepkiler vermeye başladı.
şimdi bunu o tayfadan bir yarım akıllıya söylesen vereceği ilk karşılık; "e daha ne istiyorsun, bak demek ki objektif insanlarmışız, bizim tarafımızda saf tutan birisi olsa bile hata yapanın yaptığı hatayı eleştiriyormuşuz" der.
oysa gerçeğin böyle olmadığını, bu dallama kitlenin belli siyasi figürlerin her türlü hatasını aynı karşı cenahın yaptığı gibi yoğun ve hastalıklı bir aklama çabası içinde olduğunu diğer olaylardan biliyoruz.
peki esasında olan ne?
esasında olan türkiye'de muhalefet yapmanın vicdan mastürbasyonu gerçekleştirmekten ibaret saçma sapan bir boyuta indirgenmiş olması, yıllardır düzenli aralıklarla bu morfini almak suretiyle bağımlısı, müptelası olmuş kitlenin, emrah serbes olayında da aynı tepkileri veriyor olması.
bu kitlenin en büyük özelliği; sınanmadıkları her türlü acı ve zorluk konusunda büyük büyük konuşmayı, ona buna akıl vermeyi ve yargı dağıtmayı bir hayat şiarı edinmiş olmasıdır. yeri gelir emrah serbes'i gömerler, yeri gelir masabaşında ülkeyi yönetirler. ama o zorlukla gerçek hayatlarında sınandıklarında ilk pes edip duruşunu bozan da bunlardır. tıpkı eski yoldaşları emrah serbes'te de olduğu gibi.
bu manyakların artık tek derdi; kendilerini ait hissedebildikleri bir konfor alanı, bir grup bulmanın rahatlığıyla, o grup tarafından kabul görmenin yolu olarak gördükleri şeyleri birebir taklit etmek. bahsettiğimiz grup benim "hastalıklı muhalefet" olarak adlandırabileceğim grup. grupta emrah serbes'i gömmek, ona katil demek mi olumlanıyor, en çok onun gömmesi lazım, grupta coronavirüs ölüm sayılarının gerçekleri yansıtmadığı mı olumlu karşılanıyor, en çok onun inanmaması lazım.
böyle böyle birer ruh hastalarına çevirdi bu insanlar kendilerini.
bahsettiğim grubunda temel motivasyonu ise; "herkes çok kötü, biz harika insanlarız. diğerleri rantçı, doğa düşmanı, katil, vicdansız, tacizci, tecavüzcü orospu çocukları... biz mi? biz harika ötesi insanlarız, çünkü bu grubun üyesiyiz ve bunu düzenli olarak ispatlıyoruz. emrah serbes katildir demiş miydim?"
daha saatlerce yazılıp anlatılır, esasında bu durumun ülkede adam akıllı bir muhalif fikir üretilememesi, memleketin düşünsel damarlarının tıkanmasına neden olduğu vesaire de ele alınr ama yoruldum. burada bırakıyorum. akıl fikir diliyorum. beynine soktuklarım.
bir çok insanın yaptığı şeyi yapmış, içkiliyken araba kullanmıştır. 13yıl bu yaptığını düşünmek için, kendiyle hesaplaşmak için kısa bir süre çünkü 30 küsür yaşında adam bunu çok önce düşünmeliydi. dağılan aile açısından kötü bir durum evet ama emrah serbes için de kötü bir durum, durumu kendi yaratmış olsa da. ben kitaplarını ve üslubunu pek sevmezdim ama buna rağmen ilham verici bir insan olduğunu düşünürdüm. maalesef ibret verici bir insan olmuştur. hayat çok tuhaf...
Yönetmenin oğlunu unutmayalım alkollü araba kullanmaktan defalarca ceza almış enson alkollüyken son sürat görevi başında iki kamu görevlisine çarpım 1 ini şehit etmiş geçen yine bi gece kulübünde olay çıkarmış
Hadi şehit olanın ailesini ve yaralanan memurı ailen para ile susturdu devlet nerde kamu davası ne oldu
Avukat olan arkdalarımın söylediği şu devlet aileye veya magdura bakmaz suça bakar burada devletin memurunu şehit ediyorsun alkollüsün yüksek hız yapıyorsun kamu davasında en az 7 yıl
Kamu davası açıldı yok şu indirim yok bu indirim yattığı süre göze alınarak serbest
Çünkü S. denen şahıs sırf oğlunu kurtarmak için bu ülkenin en güçlü partisine 4 adet bedava reklam filmi çekti hani dillerinize pelesenk olan
Yani s. oğlanı çıkıp ailenizden birini öldürse dava açsanız herif gelip siz kime dava açıyorsunuz diye ananızı karınızı yatırıp çatır çatır siker bacınıza boşalır herşey 1 2 tane reklam filmine bakar