beyaz ve müzik kutusu kliplerine baktığımda, dershane çıkışı arkadaşları ile bir parka gitmiş, arkadaşlarının çal ısrarlarına dayanamayan naif, sessiz, sakin ama içli bir çocuk gördüm.
bir tek bu iki şarkısını dinlemiştim.
ama bir kaç gün önce nalan'ı duydum, neredeyse aralıksız dinliyorum.
hikayesi vs. var diyorlar ama araştırmadım hiç.
bilen varsa yeşillendirsin lütfen. (başında hare olan emoji)
hadi sen de dinle.
arkadaki gözlüklü! evet sen de dinle.
Biraz takıntılı olduğum, geçmişten beri bildiğim ama ünlü olup hak ettiği değeri görmesine çok çok sevindiğim sanatçı. Derin bir duyarlılığı olduğunu düşünüyorum. Arkada şarkısı çalarken aklıma geldi buraya bir şeyler yazayım dedim. Yolu bahtı açık olsun.
Bir girdide "dershane çıkışı arkadaşları ile bir parka gitmiş, arkadaşlarının çal ısrarlarına dayanamayan naif, sessiz, sakin ama içli bir çocuk" denilmiş. Cidden öyle. Şarkılarını dinlerken insanın zihninde lisedeki o sessiz, sakin, kimseye bulaşmayan, herkes tarafından sevilen ve saygı gören çocuk canlanıyor.
Bu gece tangoze gibiyim
Kafam guzel ve de sahnede deliyim...
Dizeleriyle beni benden almıştır. Emircan igrek sen ne guzel bir adamsin. Butun sarkilarina bagimli oluyorum ister istemez. Dinledikce daha da moralim bozuluyor garip bir donguye girdim.
bir şarkısı var belki dramatik ama komik geliyor bana. birkaç kere dinledim çok hoş.
"ah felfenayım ah perperişan
umrumda olmaz ne unvan ne şan
ölsem ne fayda fayda
kalsam ne fayda
ben sayfa sayfa senden kopmuşsam"
felfena ve perperişan kelimelerine güleceğim geliyor. fakat çok önemli bir noktaya değinmek istiyorum. klibi varsa izlemedim de ne oluyor bilmiyorum ama şarkının sonunda kocaman inşaat demirlerinin yüksekten düşmesine benzer sesler defalarca kez kulak zarımı delip geçiyor. neden yapmış ki bunu? sebebi neydi ki? ha diyince de kapatamıyor insan, bir şarkı bitti diye beni böyle telaşa vermeye ne hakkı varmış bir sormak isterim emircan iğrek'e.
bazı rastlantılar, alır götürür seni... bir şarkı, tek bir cümle, tek bir keman sesi... bir yerlerde kalmış bir zaafiyet mi dersin? bir eksik, bir gedik. bir yerde bir şey var çözülememiş. dokunulmamış bir tarafın. belki bir yaran, belki suskunluğun. belki her şey bir yere giderken sen kaldın bir yerlerde. ayak uyduramadın yeni ve akıp giden dünyaya. tüketen dünyaya.. sen kaldın kendi sığınağında..
yazdın içini ve bir gün dokundu başka hayatlara.
ne güzel anlatmış meğer bir şarkı seni.
''geçtim.
büyüyorum ara sıra yalanla.
yazıyorum içimi şu odamda.
değiyor başka hayatlara.
başıma binbir bela gelir şu ruhumun yüzünden,
ben onun gönüllü işçisi...''
''bu devirde söylenir mi böyle yangınlı şiirler?
ben o geçmişin misafiri...''
