"işte size medyaya yansıyan ve bugüne kadar yalanlanmayan günlük gelirleri:
Esra Erol 150 bin (eski parayla 150 milyar) lira, Zuhal Topal 60 bin, Seda Sayan 80 bin lira!
Ancak vergi listelerinde hiçbirinin adı yok!"
Davutoğlu’nun istifasına çok şaşıran bir ak sevdalı. Dayanamamış mektup yazmış asrın liderimize ve kiziroğlunA.
“Değerli arkadaşlarım Sayın ve Muhterem Recep Tayyip ve Davutoğlu Ahmet!..
Şu olanları izledikçe, size umut bağlayan milyonlarca insanımız gibi ben de çok üzülmüş durumdayım.
Rica ederim, ikinizden de istirham ederim, bu kavgaya artık son verin.
Biriniz koskoca dünya lideri, öbürünüz koskoca başbakan.
Değil sadece Türkiye, dünya bile sizin elinize bakıyor!
Tayyip'ciğim sen Ahmet'le uğraşmaktan vazgeç. Ondan iyisini mi bulacaksın yani. Ne desen sineye çekiyor, eyvallah diyor, ağzını bile açmıyor. Yok efendim onu harcayıp damadını başbakan yapacakmışsın da!..
Aman haa, sakın bu işlere soyunma.
Ahmet'le başladın, Ahmet'le devam et. Yedek dünya liderimiz odur.
Eyy değerli kardeşim Ahmet sen sen ol, Recep Tayyip'in kumandasından ayrılma. O senin velinimetindir. Seni her yere getiren ta kendisidir. Tayyip olmasaydı bırak Dışişleri Bakanı veya Başbakan falan olmayı bir yana, şimdi partide en fazla danışman olurdun.
isterse senin yetkilerine tırpan atar, isterse seni bile tırpanlar.
Onun bir dünya lideri olduğunu, karşısında beş kıtanın esas duruşta beklediğini sakın ola ki unutma.
Şimdi senin ona yapman gereken bir jest var…
Saray'da topladığı Bakanlar Kuruluna başkanlık yapıp senin tepenin tasını attırıyor. Haklısın ama hiç umursama…
Hatta bundan sonra Salı günleri yapılan AKP Grup toplantılarında kendi yerine onu konuştur. Ne bileyim, belki de senden bunu bekliyor.
Zaten medyada şimdilik görünmediği tek yer bu Grup toplantıları. Allah'ın izniyle onu da yapacaktır seni şutladıktan sonra!
Sen de karşılık olarak onun neredeyse her gün düzenlediği muhtarlar toplantısı şovlarına git, inadına orada boy göster. izin verirse çık kürsüye, konuş eyyy Ahmet!
Sevgili arkadaşlarım, şimdi ikinize de bir tavsiyem olacak… Sakın birbirinizden kopmayın, fitnecilerin dediğine kanmayın. Ülkemizi kardeş kardeş yönetmeye devam edin. Zararın neresinden dönseniz kârdır.
Yasama, yürütme, yargı, hepsi emrinizde. Daha ne istiyorsunuz…
Siz Allah'ın bu ülkenin başına kondurduğu iki adet devlet kuşusunuz.
Aman abiler…Sonra hepimiz zararlı çıkarız haaa!..
Türkiye elden çıkar, din elden gider!
Barışın, öpüşün…
Gözlerinizden muhabbetle öpüyorum canlarım benim!”
bazen eleştiri yaparken fazla ileri giden, özel hayatını yazan köşe yazarlarını eleştirirken "cinsel fantezilerini, yaptıklarını yazan sarışın bombalar, esmer bombalar" ifadesini kullanan, siyasi yazılar yazdığında da zaman zaman ipin ucunu kaçıran köşe yazarı. ayşe arman ve onun kötü kopyası olan kadınlardan bahsederken sürekli "sarışın bomba, esmer bomba" ifadesini kullanması hoş değil. kendisi de ayşe arman gibi sarışın bir kadınla evli. kendisini ya da eşini sevmeyenler eşi için "sarışın bomba" dese hoşuna gider mi acaba?
Türkiye tarihinin en araştırmacı gazetecilerinden biri. Zamanında Turgut Özal'ın ipliğini pazara çıkarabilen tek gazeteciydi; yazdıkları bir bir çıktı. Sonrasında Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz'ı diline pelesenk etti; Tansu Çiller'in kocası özer Uçuran Çiller'in hilesini hurdasını olduğu gibi ortaya döktü; örtülü ödenekleri, Mesut Yılmaz'ın Galatasaray'a peşkeş çektiği paraları hepsini nasıl nerden bilmiyorum buldu ortaya çıkardı.
Dünya tarihinin AKP'ye başladığını düşünen basiretsiz AKP seçmeni bu adamı da AKP'yle beraber doğmuş bir anti-AKP projesi, düşmanı sanıyor. Hayır efendim, adam 40 yıldır gazeteciliğin içinde ve bulduğu her yamukluğun üstüne gitmeye çalışıyor. Ama tabi AKP kitlesi bir odun olduğu için yazdıklarını okuyup olayı anlamak yerine itici yaaaaaw diye anında biletini kesiyor. Gidin de kaç kitabı var bi bakın.
20 yıldır yazılarını düzenli okuyan ve siyasi olarak pek yanyana gelemeyeceğimiz biri olarak söyleyeceğim şudur. Siyasi düşüncesini ister sev ister sevme , her türlü hırsızlığın yolsuzluğun , kul hakkı yemenin karşısında olan yazardır. Bunlarla uğraşırken hırsızlığı yapanın siyasi düşüncesiyle. Değil hırsızın tam da kendisiyle uğraşır. Ve evet doğrudur atatürk'ü sever çok da iyi yapar. Kalemi kuvvetli olsun.
Kahvehane solcusu ağzıyla köşeyazıları yazan adam. Hoş bu köşeyazısı ağzıyla kahvede de konuşsa eğer tanıdık bi kahvede değilse kovulur ya neyse. Ah, pardon bunun gibi adamlar kahve nedir bilmez gerçi. istanbul'un göbek deliğinde kafe dö bilmemnede filin götünden çıkma çekirdekten yapılmış çok pahalı kahveler içerken entelektüel kaygıları olduğundan den vurur.
Hala birkaç züppe "çölaşan anırsın" diyebiliyor. Bugünkü yazısında bazı ak trollere gereken cevabı vermiştir. Çölaşan'ın dediği gibi, bunu söyleyen insan kanıtlasın. Kanıtlayabiliyorsanız kanıtlayın ak troller, eğer kanıtlayamazsanız, şerefsiz, namussuz ve gurursuzsunuz. Bunu her kim diyorsa yalan konuşuyor ve şerefsizlik yapıyordur. Eğer kanıtlayacak olan bir budala çıkarsa, bakırköy adliyesinde avukatım, adalet sarayının önünde ben anıracağım (pamukoğlu'nun güzel bir sözü vardır "kimse bir horoz resminin altına, bu bir horozdur, notunu bırakmaz.) yani eğer siz ispat edemezseniz anırmayın, çünkü eşek olduğunuzu kanıtlamanız için anırmanıza gerek yok.
embesillik bir hastalıktır. ve kendisinde var olan akli melekeleri yeteri kadar çalışmadığı için tezim kuvvetli. hergün 'bugün ne zırvalasamda solcu amcaları memlekette olağanüstü hal var gibi hissettirerek hükümete düşman etsem? nasıl bir zırva yazsam da hem aslı olmasa hemde yalanlansa bile insanın içine bi kurt düşürecek cinsten olsa' diye düşünür ve öyle yazar. memlekete nasıl faydalı olurum sorusunu hiç sormadı. sormayacakta. anırırken duyamadık pardon?
insanlar kendisini sevmez, fikirlerini, görüşlerini, söylemlerini sevmez bunu anlarım. sonuçta sahip olduğu düşüncelerini ve fikirlerini köşesinde özgürce yazma hakkı var.
millet olarak okumayı sevmiyoruz bu bir acı gerçek. halbuki kendisinden anırma bekleyenler biraz gazete okusa o anırma konusunda emin çölaşan'ın 2 tane tazminat davası kazandığını bilir.
okumamız lazım. ama yandaş medya yayınlarını değil. ateist kur'an okumalı. dindar olan incil'e bi göz atmalı mesela, ülkücüyüm diyen en sol yayını okumalı, komünistim ben diyen adam alıp sızıntı okumalı mesela.
yoksa başındaki bir yalan sallar, sürü de o yalana inanır gider böyle.
sahi ne oldu o beşiktaş'ta deri pantolonlarla, üzerleri çıplak maskeli kişilerin üzerine işediği hatun?
Hürriyette popüler olduğu zamanda yazdığı yazılar hem eleştiri olarak yerinde hem de mizahi üslubuyla okunaklı yazılardı, kovulduktan sonraki ilk zamanları (bkz: kovulduk ey halkım unutma bizi) kitabı gerçekten başarılıydı, fakat zaman geçtikçe levent kırca tarzı üsluba ve yapıcı olmayan sığ eleştirilere doğru kaydı şuan Abdurrahman Dilipak kadar okunurluğu var gözümde tabi araştırmacı tarzını konuşturdukları hariç onları hala seviyoruz.
cumhurbaşkanı erdoğan ın, taksimde anırmasını beklediği köşe yazarı.
Erdoğan "iktidara geldiğimiz ilk günlerde devlet, memurdan, işçiden borç alıyordu. Bütün bu utancı ortadan kaldırdık. Paradan 6 sıfır atıldığında Taksim Meydanı'nda anırırım diyen köşe yazarları vardı. Hala kendisinin anırmasını bekliyoruz.
Torun Emin Çölaşan'ın babasının adı Ali Ümran Çölaşan.Veteriner Albay Emin Çölaşan'ın Ali Ümran haricinde bir çocuğu daha var. Ganimet Çölaşan (kız).
Ganimet Çölaşan'ın Vasfi Cindoruk ile evliliğinden bizim Süleyman Demirel'in siyasi yakıni Hüsamettin Cindoruk olmuştur.Yani Emin Çölaşan,Hüsamettin Cindoruk'un dayısının oğludur.
Emin Çölaşan'ın eşi Tansel Çölaşan,Danıştay Eski Başkanvekili ve ADD başkanıdır.Bir dönem Anayasa Mahkemesi Başkanlığı yapmış olan Tülay Tuğcu ile Tansel Çölaşan görümcedir.Tülay Tuğcu'nun eşi Taner Tuğcu,çok üst düzey bir masondur.Süleyman Demirel'in masonlukla ilgili mevzuatını bilmeyen yoktur.
Sonuç olarak Emin Çölaşan'ın köklerine baktığımızda bir tarafı Rum,diğer tarafı Sebataycıdır.Cumhuriyet döneminin ilk Adalet Bakanlarından, istiklal Mahkemeleri Başkanlığı yapan dede Mehmet Refik ince,Çölaşan'ın diğer dedesidir.Çölaşan'ın diğer dedesi olan Veteriner Albay Emin Çölaşan,2.Abdülhamit tarafından sürgüne gönderilmiş bir ittihatcıdır.
Tayfun Er adlı araştırmacı yazarın yazmış olduğu "Erguvaniler-Türkiye'de iktidar Doğanlar" adlı kitabı lütfen okuyun.
Bugünü anlamak için dünü çok iyi bilmek gerekir. Eğer bugün Mustafa Sarıgül,Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanında saf tutuyorsa vardır bir nedeni...Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Anadolu'nun insanı merkeze ve yönetime taşındı.Bunu bir türlü kabullenemediler..işte ana sorun budur..
daha fazlasını bulmak için,twitter da dayı adlı kullanıcıyı takip edin.