elm

    1.
  1. sylvia plath şiiridir:

    For Ruth Fainlight

    I know the bottom, she says. I know it with my great tap root:
    It is what you fear.
    I do not fear it: I have been there.

    Is it the sea you hear in me,
    Its dissatisfactions?
    Or the voice of nothing, that was your madness?

    Love is a shadow.
    How you lie and cry after it
    Listen: these are its hooves: it has gone off, like a horse.

    All night I shall gallop thus, impetuously,
    Till your head is a stone, your pillow a little turf,
    Echoing, echoing.

    Or shall I bring you the sound of poisons?
    This is rain now, this big hush.
    And this is the fruit of it: tin-white, like arsenic.

    I have suffered the atrocity of sunsets.
    Scorched to the root
    My red filaments burn and stand, a hand of wires.

    Now I break up in pieces that fly about like clubs.
    A wind of such violence
    Will tolerate no bystanding: I must shriek.

    The moon, also, is merciless: she would drag me
    Cruelly, being barren.
    Her radiance scathes me. Or perhaps I have caught her.

    I let her go. I let her go
    Diminished and flat, as after radical surgery.
    How your bad dreams possess and endow me.

    I am inhabited by a cry.
    Nightly it flaps out
    Looking, with its hooks, for something to love.

    I am terrified by this dark thing
    That sleeps in me;
    All day I feel its soft, feathery turnings, its malignity.

    Clouds pass and disperse.
    Are those the faces of love, those pale irretrievables?
    Is it for such I agitate my heart?

    I am incapable of more knowledge.
    What is this, this face
    So murderous in its strangle of branches? -

    Its snaky acids hiss.
    It petrifies the will. These are the isolate, slow faults
    That kill, that kill, that kill.
    _______________________________________________
    Karaağaç

    Ruth Fainlight’e

    Tanıyorum dibi, diyor. Büyük ana köklerimle tanıyorum onu:
    Korktuğun şeydir bu.
    Ben korkmam: bulundum orada.

    Deniz midir bende duyduğun,
    Onun hoşnutsuzlukları mı?
    Yoksa çılgınlığın olan hiçbir şeyin sesi mi?

    Aşk bir gölgedir.
    Nasıl da uzanır ve ağlarsın ardından
    Dinle: bunlar onun toynak sesleri: çekip gitti, bir at gibi.

    Bütün gece dörtnala gideceğim böylece, coşkunca,
    Başın bir taş, yastığın küçük bir çimenlik olana dek,
    Yankılanarak, yankılanarak.

    Yoksa zehirlerin sesini mi getirmeliyim sana?
    Şimdi yağmurdur bu, bu büyük sukût.
    Ve budur onun meyvesi: kalay-beyazı, arsenik gibi.

    Günbatımlarının gaddarlığından eza çektim.
    Kavruldum köke dek
    Kızıl liflerim yandı ve dayandı, tellerden oluşan elim.

    Sopalar gibi uçuşan parçalara bölünüyorum şimdi.
    Böylesi şiddetli bir rüzgâr
    Hoş görmez hiçbir seyirciyi: çığlık atmalıyım.

    Ay da insafsız: sürüklerdi beni
    Kıyasıya, boşu boşuna.
    Parlaklığı yaralar beni. Yoksa ben belki yakalardım onu.

    Bırakırım gitsin. Bırakırım gitsin
    Eksilmiş ve donuk olarak, esaslı bir ameliyattan çıkmış gibi.
    Kötü düşlerin nasıl da hükmeder bana ve donatır beni.

    Bir çığlık oturur bende.
    Geceleri çırpınır uçar
    Çengelleriyle, seveceği bir şey aramaya.

    içimde uyuyan
    Bu karanlık şey korkutur beni;
    Bütün gün hissederim onun yumuşak, tüylü dönüşlerini, kötülüğünü.

    Bulutlar geçer ve yayılır.
    Bunlar aşkın yüzleri midir, şu solgun telafisizler?
    Bunlar yüzünden mi kışkırttım kalbimi?

    Daha fazla öğrenmeye yeteneğim yok.
    Nedir bu, bu yüz
    Öyle cani dallarının boğmalarıyla? –

    Onun yılansı asitleri tıslar.
    Taşlaştırır iradeyi. Yalıtılmış, yavaş hatalardır ki bunlar
    Öldürür, öldürür, öldürür.
    2 ...
  2. 3.
  3. 2.
  4. 4.
  5. the seatbelts'in çok ama çok hoş bir parçası, cowboy bebop albümlerinde bulunan. enstrümantaldir. böyle bir müzik dünya üzerinde belki başka kimse tarafından yazılmamıştır.
    1 ...
  6. 5.
  7. 6.
  8. über bi fonksiyonel programlama dili.

    npm tabanlı.

    http://elm-lang.org/
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük