Mevlana' dan prim yapan bir yazar.
Onceleri bende cok severdim kendisini, tasavvufi dusunceleri beni cok etkilemisti; taaki mevlana'ya merak sarana dek.
Hiç hazzetmediğim ve Türkiye'nin en iyi yazarı denmesine bir o kadar şaşırdığım yazar. Kitap kapaklarını çalmasıyla, reklamlarda oynamasıyla ve kitabın içeriğinden çok kitabın satışının konuşulmasını isteyen yazar. Bu ülkede Sabahattin Aliler, Orhan Kemaller, biraz daha erken tarihten Ahmet Ümitlerin olduğu ve hala o 'en' sıfatına yakıştıranları anlayamıyorum. Son kitabı Şemspare'nin kapağı da yine esinlenilerek(!) yapılmış.
Yazar niteliği taşımayan yazar.
Amacı sadece daha fazla kitap satıp daha fazla para kazanmak olan birisidir. Piyasanın akışına göre yazar. O dönemde ne popülerse onu yazıp ondan prim kazanır. Örneğin şems-i tebrizi ve mevlana'nın aşkını anlatan bi zımbırtısı var. Onları severim sayarım ama bu kadına illet olurum. Ikisinin aşkını güzel bir şekilde okumak isteyen varsa ahmet ümit'in bab-ı esrar'ını okusun.
Ayrıca başka dillere çevrilen kitaplarında isminin neden elif shafak olduğunu anlamış değilim. Ergen midir nedir.
sikson vampir kitapları yazan, saçma sapan çok satan listelerine giren insanlardan bir farkı yok gözümde. piyasa yazarıdır, bilmemnedir diye genellemeyeceğim lakin, basit işte. aynı yoldan yürüyüp duruyor.
daha tatile gidemedim ama, bu yaz da plajların, kumsalların kitabı belli olmuş diyorlar.
her kitabında farklı yerelere götüren, dili iyi kullanan bir yazardır. twitter'da tweetlerini hem ingilizce hem de türkçe giren kişidir. yeni çıkan popüler kitaplar arasında yer almaya başlayan şemsparenin yazarıdır. Ayrıca yazmış olduğu aşk kitabıyla da dillere destan olmuştur.
gazete yazılarından derlediği fakat okuyucusunu bilgilendirme adına bunu kitabın herhangi bir yerinde belirtme zahmetine dahi girmediği son eseri şemspare' nin kapak resminin arak olduğunu kabullenmeyip; "sorun sizin gözlerinizdeki perdede" gibi bir şeyler söylemiş kadın yazar. bu açıklamasıyla birlikte benim de içinde bulunduğum onbinler, işi gücü bırakıp dünya göz' ün randevu telefonlarını kitledik.
Tüm kitaplarını okuduğum yazardır. Almış olduğu eğitim ve bulunduğu ülkeler, bildiği diller fazlasıyla yansır kitaplarına.Yaşam şekli ,eşiyle ilişkisi, çantası sırtında yaşaması hep ilginç gelmişti bana.Duramıyorum bir yere bağlanamıyorum diye ne güzel anlatmış hislerime tercüman olmuştu bir yazısında. Geniş bir persfektiften olayları değerlendirdiğini düşündüğüm , bir çok kitabındaki teşbihleriyle beni etkileyen yazar her ne kadar baba ve piç kitabı ile Türkiyede çok konuşulmuşsa da o kitabı okuduğumda beni daha bir ekndisine çekmişti. Denemelerini topladığı kitaplarında romanlarının aksine asıl Elif Şafak'a daha çok yaklaşıldığını hissetim, belki biraz fazla feminist buldum firarperestte, ya da türbanlıları anlayabilmek için türban takıp gezmeyi deneme fikrini aşırı uç buldum ama iskender'i okuyana kadar bunların hiç biri bana batmıyordu.Ne zaman ki iskender'i bitirdim durup şöyle dedim:Evet Elif Şafak sen her kitabında hep araftakileri anlattın hep ezilmişlerin dışlanmışların desteğiydin. Ama neden hep kürt karakterler seçtin bu ülkede sadece onlar mı ezildi onlar mı acı çekti?Bir tarafın bayrağını sırtlayıp bu kadar yüceltmek şuanki ayrışmanın ortasında sence neye yarıyor kutupları daha da belirginleştirmenin ötesinde? Düşününce ne yazık ki Elif Şafak'tan yana cevap veremedim ve karar verdim artık okumamaya.
araf'ı ve baba ve piç'i unutulmaz. popülariteyi sevdiğini her fırsatta kendi de röp.larında dile getiriyor aslında. alkışı, gösteriyi seviyor elif şafak. bir de shafhak var twitter'ın da o nedir çözemedim. ne alaka yani. ne türkçe ne ingilizce bir kelime ve edebiyatçı.
elif şafak'ın bir algoritması var buna uygun yazıyor. biraz devrik cümle, biraz sufizm, bolca araf duygusu ve mutlaka göçebe ruh iddiası. türkiye'de marjinallik yurdışında ise saf oryantalizme dayalı pr çalışması.
baba ve piç'le tanıdım kendisini. kitapları ve tarzı hosuma gitti. bit palas olsun aşk olsun güzel romanlar. ama gittikçe o kadar piyasa oldu ki inanamıyorum. para tatlıdır eyvallah da sen edebiyatçısın, bazı şeyleri paraya da feda edemezsin, etmemelisin.
bir ara aşk romanıyla ilgili de ahmet ümit ile aralarında sorun çıkan yazar.
ahmet ümit ankara'da katıldığı bir söyleşisinde bab-ı esrar romanının konusunu elif şafak'ın kendisinden çalarak aşk romanını kaleme aldığını iddia etmişti
elif şafak, eğer bu yazdıklarımı okuyorsa kendisine bir okuyucusu olarak minicik bir tavsiyem vardır.
yazdıklarını severek okuyorum. ilahi aşkı anlatmayı çalışmanı takdir ediyorum. yalnız ilahi aşkı anlatmak için sadece mevlana nın, yunus emre nin , tasavvuf büyüklerinin kitaplarını okuman yetmez.
aşkı yaşaman iliklerinde hissetmen, bir mevlana, bir yunus, bir abdulkadir geylani, bir şah ı nakşibend olmak gerekir. bu yola girmek ve yunus gibi ateşe odun taşımak gerekir. bir necip fazıl olman gerekir. Tam 30 yıl saatim işlemiş ben durmuşum, gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum demen gerekir.
benliğinden uzaklaşıp, ruhunu , kalbini tanıman gerekir. bir mevlana olup şems in kılıcının önünde boynunu uzatman gerekir. bir yunus olup taptuk emre nin cübbesini giymen gerekir.
bu da ancak islamın tüm farzlarını yaşaman, daha sonra da zamanın yaşayan mevlanasını bulup onun vasıtası ile allah ın aşkına kanat açman gerekir.
işte o gerçek aşktır. işte o zaman yaz kitaplarını bakalım. işte o zaman nefsinle değil, ruhunla, kalbinle yazarsın kitabını. yazdıkça ağlarsın. yazdıkça yanarsın, yanarsın, yanarsın.
sen, sen ol, zamanın mevlanasını bul. şimdi *e ulaşmak vaktidir.
dil olarak başarılı olsa da ilahi aşkı tasvirlerken yanlış ifadeler kullanmış , özellikle aşk romanındaki şems mevlana ilişkisini biraz çarpıtarak yansıtmış olan kadın yazardır.
ayrıca birkaç romanında tekrara düşen imgeleriyle özgünlüğünden ödün vermiştir .