bugün

antonio altarriba'nın yazdığı zibilyon tane ödül sahibi çizgi roman. Arka planda ispanya'daki iç savaş dönerken babasının hayatını anlatıyor antonio.

hikayenin adı uçma sanatı. çünkü babası hayatı boyunca uçuyor. en büyük tutkusu araba kullanmak olan köylü bir çocukken hayatındaki her dönüm noktası onu başka bir yere uçuruyor. ölümü de öyle oluyor; kaldığı huzurevinin en üst katından atlıyor adam. öyküsü de burada başlıyor, düşerken geçtiği her kat onun hayatında bir bölümü simgeliyor.

1910-1931 arasında zaragoza'nın bir köyünde geçen çocukluğu ve gençliği anlatılıyor. burada özel mülkiyet yüzünden kafayı yemiş komşular arasında adamcağız köyden kaçmaya çalışıyor sürekli. burası üçüncü kat. seviyor ilk defa, en sevdiği arkadaşının ölümüne tanık oluyor, tahtadan araba yapıp onu kullanmaya çalışıyor.

1931-1949 arası geliyor sonra. ikinci kat. cumhuriyet ikinci kez yeniden ilan edilmiş, komünist ve anarşist milislerle çatışma halindeler bunlar. şoför oluyor savaşta anarşist cepheye katılıp. sovyetlerin askeri hiyerarşisine baş kaldırıyorlar, francisco franco çıkıyor ortaya, ülkeden kaçan milisler kendilerini nazi işgalindeki fransa'da buluyorlar. toplama kampları ve hayvani yaşam şartlarında geçen bir savaş dönemi bu. adamımız uçmaya devam ediyor.

1949-1985 başlıyor. Birinci kata vardık. zaten buraya kadar okuyan taş bile olsa yumuşuyor. enfes bir hikayesi var adamın. burada artık "yoksulluk" ve kapitalizmle yaşayabilmek adına "ideoloji ölümü" var. evleniyor adamımız. çocuk yapıyor. birilerinin kuyusunu kazıyor para kazanabilmek için, ama sonra da onun kuyusunu kazıyorlar.

1985-2001 sonuncu bölüm. zemin kat. adamımız ölüyor yere çakılınca. burada karısının hristiyan yobazlığına dayanamayan abimiz kendini bir huzurevine atıyor. hayatı boyunca ölümünü gördüğü arkadaşlarına yenilerini ekliyor. en nihayetinde de, ölmeyi beklemeyi bırakıp uçuyor.

Antonio altarriba harbiden manyak bir iş yapmış. Kategori olarak savaş edebiyatı, anarşist yazını vs. falan olarak da geçiyor bir yandan bu eser. Yazarımız aynı yöntemi annesini anlatarak da deniyor bu arada. o da belki de kanımca en şahane feminist çizgi roman eseri oluyor. l'aile brisée'i kastediyorum.

görsel